kapat

07.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber Ýndeksi
Yazarlar
Günün Ýçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
inter merkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
Ýstanbul
Ýþte Ýnsan
Astroloji
Reklam
Sarý Sayfalar
Arþiv
Hazýrlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ.
CENGÝZ ÇANDAR(ccandar@sabah.com.tr )


Ýte kaka 21.Yüzyýl'a mý?

Bülent Ecevit'in Amerika gezisi çok önemsenmiþti. Adeta bu ziyaret sonrasýnda, Türkiye'nin tüm mal” sorunlarý çözülmüþ olacak; Türkiye, Amerika'nýn mutlak desteðini arkasýna alarak, tutturduðu yolda gayet rahat ilerleyecekti. Öyle olmadý.

Ama, öyle olmadýðýný duymak istemeyenler oldu. "Türk'ün Türk'e propagandasý" cinsi uyuþturucu alýþkanlýðýnda olanlar... Oysa, ziyaretin ardýndan bir hafta sonra, Avrupa basýnýndan Ýsrail basýnýna kadar, neredeyse konsansüs halinde, bizim saptamalarýmýzla ayný doðrultuda yazýlar izliyoruz...

Gerçekleri olduðu gibi görün. Kaldý ki, canýnýzýn sýkýlmasýna gerek yok, zira Ecevit'in Amerika ziyareti, bir son deðil baþlangýç... Aralýk ayýnda Helsinki'de yapýlacak AB Zirvesi'yle kapanacak parantezin baþlangýcý... Baþlangýç ile sonu birbirine baðlayacak "tayin edici" ara ise Ýstanbul'da Ýnsan Haklarý konulu AGÝT Zirvesi ve Bill Clinton'un Ankara ve Atina ziyaretleri olacak.

Washington görüþmelerinde elle tutulur bir sonuç saðlanmadý ama bundan sonra ilerlenecek yolun haritasý da, aþaðý yukarý belli oldu. Parantezin ucunda Türkiye'nin Avrupa Birliði'ne "adaylýðý"nýn ilâný söz konusu. Buna gidecek yol, þimdiden "asfaltlanmaya" çalýþýlýyor... Yunan Dýþiþleri Bakaný Yorgo Papandreu'nun Ýstanbul performansýndan, Schroeder-Simitis görüþmesine kadar...

Siyas” alanda, Kýbrýs konusunda ilerleme beklentisi, adý konmayan bir "ön þart"... "Ýlerleme"den kasýt, Kýbrýs sorununa aceleye getirilmiþ bir çözüm deðil. BM gözetiminde Kýbrýs'taki taraflar arasýnda görüþmelerin baþlatýlmasý. Buna imkân verecek bir tutum, Helsinki'ye giden yolda Türkiye'nin önünde dikilen önemli bir engeli kaldýracak.

Helsinki'de "adaylýk" ilâný söz konusu olursa; yaklaþýk 15 yýl sonra gerçekleþebilecek bir "tam üyelik" için Türkiye, "Kopenhag kriterleri"ne "uyum rotasý"na girmeye davet edilecek. Kürt sorununun çözüm zorunluluðu, özellikle o aþamada ortaya çýkacak.

Bu sorun, demokrasi ve insan haklarý ile yakýndan irtibatlý. Nitekim, Türkiye'nin adaylýk ilânýndan yana olduðunu ifade eden ve bu konuda Yunanistan Baþbakaný Kostas Simitis ile iþbirliði yapan, Alman Baþbakaný Gerhard Schroeder, "Avrupa, bir ilkeler topluluðudur. Demokrasi ve insan haklarý ilkeleri topluluðu" sözüyle, bu hususun ekonominin üzerinde olduðunu belirtmiþ oluyor. Bunun bir baþka ifadesi ise, askerin siyaset üzerinden aðýrlýðýnýn kalkmasý. Böyle bir özelliðe sahip hiçbir AB üyesi yok. "Bizim özel þartlarýmýz"dan dem vurduðunuz anda, "Avrupa þampiyonlar ligi"nde deðil, "uluslararasý ikinci küme"de yer almayý kendiliðinden kabul ediyorsunuz demektir.

Türkiye'nin tepesindekilerin itiraf etmeseler de, "uluslararasý irade"nin Türkiye demokratikleþmesinin peþini býrakmayacaðýný anladýklarýna dair iþaretler mevcut. Süleyman Demirel'in yeni yasama yýlýný açýþ konuþmasýnýn uslžbu ve içeriðini böyle izah edebilmek mümkün. Demirel, yeni yasama yýlýný açarken, Sami Selçuk'un yeni adl” yýlý açýþ konuþmasýnýn esprisiyle ters düþmedi. Ayný þekilde, Amerika'da renk vermeyen Bülent Ecevit de, "uluslararasý vize"nin ne olduðunu anlamýþcasýna, 12 Eylül cuntacýlarýnýn sorumluluklarýnýn hesabýnýn tutulabileceði Anayasa deðiþikliði için hareketlendi. 1982 Anayasasý'nýn niteliði konusunda, Selçuk'la ayný görüþte olmasý, Ecevit lehine parlak bir not... Önceki gün, Þili ile ilgili örneklere deðinmiþtik. Türkiye benzeri bir yolu tutmazsa, býrakýn Avrupa'nýn, Latin Amerika'nýn bile gerisinde kalacak. Ama bu yöndeki anayasa deðiþikliði baþarýlýrsa, bu, Türkiye'nin gelecekteki "Avrupalý sivil" kimliði yönünde bir "irade beyaný" sayýlacak.

Bu arada, mal” alanda, Türkiye'nin IMF ile iþi baðlayamadýðýný, destek için "2000 bütçesinde denklik" sözü verdiðini hatýrlayalým...

Sonuç olarak, Türkiye, kendi dinamikleriyle demokratikleþmeyi beceremediði için "uluslararasý denetim" altýnda ite kaka 21.Yüzyýl'a davet ediliyor...

"Totaliter Türkiye"ye, "uluslararasý yasak" var...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ. - Tüm haklarý saklýdýr