Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı'nın halkın seçmesinin rejimi değiştirmeyeceğini söyledi. Demirel, Ecevit'in "Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesi rejimi değiştirir" sözlerine karşılık "O tür fikirlere katılmam. Rejim niye değişsin ki? Bunlardan korkmamak lazım" dedi.

Demirel, "Cumhurbaşkanı'nı halk seçsin. Görev süresi 5 yıl olsun. Üst üste 2 kez seçilebilsin. Meclis'i feshetme yetkisine sahip olsun" şeklindeki yeni modeline ilişkin sorularımızı şöyle yanıtladı:

- Meclis'in açılışında uzun bir konuşma yaptınız. Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesini önerdiniz. Şimdi Türkiye bunu tartışıyor...

- 147 sayfalık konuşma 50 yıllık birikimin eseridir. Beni birinci derecede alakâdar eden iç barıştır. İç barış da siyasi istikrarla yakından ilgilidir. Andrew Mango geçenlerde Atatürk kitabını takdim ediyordu. Türkiye'yi anlatırken şunları söylüyordu: "75 yıldır savaşa girmemiş bir memleket. 75 yıldır iç kavgaya girmemiş bir memleket." İç kavgaya girmeyişinin sebebi dil, din, ırk meselelerinin üstüne çıkmış olmasıdır. Tüm vatandaşlarını eşit saymasıdır. Tüm vatandaşlarına fırsat eşitliği tanımasıdır.

- Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin önerileriniz, 75 yıllık huzurun bozulması endişesinden mi kaynaklanıyor?

- 18 Nisan seçimlerinden sonra yaptığım pek çok konuşmada ve en son Meclis'in açılışında yaptığım konuşmada çok kez ırk ve din meselelerini politize etmeyin dedim. Politize ederseniz iç barış bozulur. İç barışı korumak için demokratik otoriteyi korumak zorundasınız. Ne kadar iyi yasalar yaparsanız yapın, bunları uygulayamazsınız demokratik otoriteyi koruyamazsınız. Meclis'te yargı reformu dedim. Eğer mahkemelerinizi adil ve hızlı işletemiyorsanız, mahkum ettiğiniz şahsı hapishanede tutamayıp kaçırıyorsanız, İnfaz Yasası ile zaten cezalar indirilirken bir de af çıkartıyorsanız, demokratik otoriteyi korumakta zorlanırsınız. Benim önemsediğim siyasi istikrar. 10 yılda 11 hükümetin değişmesi devlet kadrolarını sıkıntıya soktu. Bu devletin işlemesi, daha iyi işletilmesi lazım.

- Bunun için de reform gerekiyor herhalde...

- Zemin açıktır. Reform için reform olmaz. Devleti işletmek ve daha iyi işletmek için neyi yapmak lazımdır? Ben önerilerimi söyledim. Bakın Avrupa'da Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmeyen birkaç ülke var. Fransa, Cumhurbaşkanı'nı halka seçtiriyor. Romanya, Polonya, Portekiz, Bulgaristan, İrlanda, Hırvatistan, Makedonya, Slovenya, Baltık Cumhuriyetleri, Bosna-Hersek, Arnavutluk halkına seçtiriyor. İtalya, Almanya, Yunanistan ise Meclis'e seçtiriyor.

- Sayın Başbakan "Cumhurbaşkanı'nı halk seçerse rejim değişir" dedi...

- O tür fikirlere katılmam. Rejim niye değişsin ki? Rejimin neyi değişecek? Bunlardan korkmamak lazım.

- Önerinizi açık açık ortaya koydunuz. Ama "Tartışmaya girmem" diyorsunuz...

- Niye gireyim ki? 16 Mayıs 2000'e kadar burada görevim var. Daha 7-8 ay varken niye tartışmaya gireyim? Kaldı ki bu işin usülleri belli. Ama bu tartışma açıldıysa, bu usülleri değiştirelim diyorsanız, benim fikrimi soruyorsanız, ben de "Böyle yapın" diyorum.