kapat

07.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
inter merkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
'Timor'a asker göndermek lazım'
"Sibel Can'dan da haber spikeri mi olur kardeşim?... Tam bir ciddiyetsizlik... Benim şarkı söylemem ne kadar yanlışsa, Sibel'in de haber sunması o kadar yanlış... Bu iş kültür işidir, Sibel'in sunacağı haberleri kimse izlemez..." dediler, Sibel Can'ı bu konuda çok eleştirdiler.

Ama Sibel, yavaş yavaş haber spikeri, Ancherwoman olma yolunda. Yani hem yönetecek hem de sunacak. Haydaaa...

Peki tüm bu eleştirilere karşı Sibel Can ne diyor? Bugüne kadar ne yaptıysa olay olan, gündemden hiç düşmeyen, "Skandal Kadın" olarak anılan Sibel Can'ın bu eleştirilere cevabı ne? Ben bunları merak ettim, Sibel'i bulup gazeteye getirdim.

İşte size Sibel Can'ın haber spikerliğinin öyküsü ve ilginç cevapları... Kimlere ne taşlar gitti bir bilseniz!

* Sormama gerek yok herhalde Sibel!
"Açıkçası böyle bir teklif beklemiyordum. Fadıl Bey'in (Akgündüz) Fatma Girik'le görüşmeleri oluyordu. Aynı şekilde bana da bir teklifle geldiler. Daha sonra, Fatma Hanım'la birlikte bana, 'Size bir teklifte bulunacağız. Başarılı olacağınızı biliyoruz, iş disiplininizi biliyoruz' dediler. 'Nedir' dedim?.. 'Haber spikerliği' dediler. Tabii çok şaşırdım, hiç beklemediğim bir şeydi bu."

* 3 milyon dolar önermişler!
"Yok böyle bir şey. Kesinlikle para konuşulmadı bunu hemen belirteyim. Sadece netleşmeyen bir teklif var şu anda. Olabilir tabii ki olabilir fakat, bunu önce bir düşüneyim, hemen karar veremem gibi bir görüşme yapıldı."

* Peki düşünüyor musun?
"Düşünüyorum, neden olmasın."

* Senin Anchorwoman olacak olman ortalığı karıştırdı. İnsanlar hep seni konuşuyor. Reha Muhtar seninle ilgili yorumlarda bulundu.

"Teklifle ilgili bu yorumlar oluyor. Fakat Reha Bey beni rencide edecek bir şey söylemedi."

* Daha ne desin. 'Ben de şarkı söylesem nasıl olur acaba?' diye dalga geçti.

"Reha onu da başarır. Çok sevdiğim, değer verdiğim bir insan, bir haberci Reha Bey. "

* Ciddi olarak düşünüyorsun yani?
"Evet. Çünkü herkes anasının karnından haberci olarak doğmadı. Ben 12 yaşımdan beri bu camiada zor bir iş yapıyorum. Sahneye çıkıyorum. Birebir insanlarla göz göze, gönül gönüle oluyorsun. Kolay değil sahneye çıkmak, hele hele şarkı söylemek, hiç kolay değil.

Biraz bu işin eğitimini aldıktan sonra ve ciddi olarak çalışmalarını sürdürdüğün sürece neden yapmayayım diyorum. Türkiye güzellik kraliçesi oluyorlar. Birkaç ay eğitimini aldıktan sonra böyle bir işe giriyorlar. Ve hepsi de başarılı, pırıl pırıl haberlerini sunuyorlar. Ben neden yapmayayım, sanatçılara neden bu tavır diye üzülüyorum."

* Türkiye ve dünyayı takip ediyor musun?
"Daha önce de takip ediyordum tabii. Ancak gerçek anlamda ikinci mesleğim olacaksa habercilik, artık haberle yatıp, kalkacağım."

* Türkiye'deki televizyon haberciliği hakkında ne düşünüyorsun?
"Bu konuda benim son derece takdir ettiğim bir isim var, Ali Kırca. Son derece ciddi, düzeyli. Yani beğeniyorum açıkçası. Ancak onun dışında son birkaç yıldır biraz magazin ağırlıklı oldu, haberlere fazla magazin yüklenildi. Ali Kırca için geçerli değil bu söylediklerim. Reha Bey içindi... Fakat o da işini biliyor, her akşam birinci oluyor."

* Peki neleri takip ediyorsun, dünya haberlerinde?
"Şu anda daha dur. İmzayı atayım bak, o zaman nasıl takip edeceğim."

* Başbakan Bülent Ecevit'in kulakları rahatsız biliyorsun. Ne diyorsun?

"Kulakları rahatsız mı, yoksa öyle mi diyor, öyle mi yapıyor bilemiyorum."

* Peki senin yorumun ne? Hasta mı sence?
"Sadece haber olarak çıktı. Bunu sayın Başbakanımız Bülent Ecevit'in ağzından duymak gerekir. Mesela ben onunla röportaj yapmak isterim hemen. 'Kulaklarınız rahatsız mı?' diye sorarım, ilk haberim o olur."

* Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kıbrıs müzakereleri ile ilgili düşüncelerin ne?
"Daha dur şimdi sorma. Şu an o kadar yoğun çalışıyorum ki bunları izleyecek vaktim yok"

* Kofi Annan'ı tanıyor musun?
"O da kim ayol! Şimdi sen beni sıkıştıracak mısın hep böyle? Allah Allah.. Olmaz ki. Dediğim gibi şu an teklif var ortada. Bir durun, anlaşma bile daha olmadı. Bir teklifle Türkiye'nin gündemi değişti."

* Sen şimdi "Ben çıkıp haber sunabilirim" diyor musun?
"Neden sunmayayım ki. Yani şu an çıkıp haber sunan birkaç kişi dışında ne yapıyorlar. Çıkıp prompter'dan haberi okuyorlar. Daha önce benim canlı yayın tecrübem var. Bu işin duayenleri kimse gidip onlardan yardım da isteyeceğim. Ben biliyorum ki bana yardım ederler, neden etmesinler ki? Yani sanatçı olduğum için bu kadar eleştirilmek hoş değil. Ben birşeyler yapmaya çalışırım. Yapacağıma da inanıyorum. Ben başarılı olurum."

* Sibel Can olduğun için mi eleştirildin?
"Tamamen Sibel Can olduğum için. Yani durun bir fırsat verin bana. Önce bir anlaşayım. Zaten anlaşma olursa, 2000 yılının bir veya ikinci ayı başlayacağım. Zamanım var."

* Gülgün Feyman "Sibel Can hiç çetelerin haberini vermeyecek mi? Sabıka burada önemli değil mi?" diyor.
"Çok enteresan. Beni sadece çetelerle mi görüyorsunuz. 12 yaşından beri bu camianın içindeyim.

* Ayşenur Yazıcı seni yakından tanıyormuş. O da şöyle diyor.. 'Haber spikerliği yapmak kültür işidir, birikim gerektirir. Sibel Can'ın sunacağı haberleri hiç kimse izlemez.'

"Buna halk karar verir, Gülgün Feyman, Rana veya Ayşenur Hanım değil. Talep var. Halk böyle istiyor. Ben ne yapayım? Kime böyle teklif gitse, herkes bu işi ciddiye alıp yapmaya çalışır"

* Bak bu Kıbrıs...

"Şu anda olmaz. İmtihan yapma beni.. Sonra"

* Cumhurbaşkanın görev süresinin uzaması hakkında ne diyorsun?
"Halk seçse bile yine Demirel'i seçer. Ben doğduğumdan beri sadece onu tanıyorum."

* 2000'li yıllara giriyoruz. Nasıl bir TBMM olmalı?
"Şu andaki gibi değil, daha sonra bunları konuşacağız."

Sibel burada kahkahalar atıyor, hep "Daha sonra" diye geçiştiriyor... Ve "İyi haberci olur muyum sence?" diye bana soruyor.

Ben de kendisine çok iyi oyuncu-haberci olup yeni bir stil getireceğini söylüyorum.

* Abdullah Öcalan'ın idam kararı hakkında ne diyorsun?
"Ali Kırca'nın yorumunu aldın mı? Reha Muhtar ne diyor bu konuda? Önce bu işin duayenlerine sorun. Hocalarımdan öğreneceğim bunları."

* Türk birliği biliyorsun Timor'a gidiyor. Onaylıyor musun?
"Onaylıyorum... Asker göndermek lazım."

* Hangi kitapları okuyorsun?
"Daha dur Allahaşkına, dur..."

* Çevik Bir'in Cumhurbaşkanlığı adaylığı!
"Haberim yoktu. Daha önceden tanışıyoruz. Geçenlerde karşılaştık. Bilemiyorum. Halkın seçeceği Cumhurbaşkanı yine Süleyman Demirel olur."

* Aklında vardır birşeyler senin?
"Bunu hep beraber göreceğiz."

* Bence Reha Muhtar'la, Ali Kırca'yı yanına alıp, aralarına oturacaksın. Alacağın para nasıl olsa hepinize yeter.

"Daha hiç para konuşmadık. Önemli olan doğru haber vermek. Doğru habercilik."

* Artık Reha Muhtar'la, Ali Kırca'yı reytinglerde geçersin.

"Yok Reha Muhtar yine birinci olur."

* O zaman Ali Kırca'yı geçersin.

"Ali Kırca başımızın tacı."

* Bu tekliften sonra Ali Kırca'yı incelemeye başladın mı?
"Hayır. O kadar yoğun çalışıyorum ki incelemek için pek vaktim yok. Fakat onları yıllarca izledim ve o kadar benimsedim ki herşeyi biliyorum. 'Beni çalıştırır mısınız Reha Bey? desem çalıştırmaz mı? Beni çok sever Reha Bey. Aynı şekilde Ali Kırca'ya da gitsem beni çevireceklerini zannetmiyorum.

* İkisinin ortası bir haberci olacaksın yani.

"Evet, öyle. Sahneye çıkmak dünyanın en zor işi. Çünkü seyirciyle göz göze, burun burunasın."

* Yani haber spikerliği senin için çocuk oyuncağı mı?
"Öyle birşey demiyorum. Bu tabi ki son derece zor. Fakat ben bunu yapacağıma inanıyorum."

* Çıktığın an, olaylar büyüyecek, daha çok üzerine gelecekler. Tüm bunlara hazırlıklı mısın?
"Çıktıktan sonra konuşuruz bunları. Cevabı 2000 yılının ilk haftasında."

Bekleyip göreceğiz. Ya Sibel Can'ı televizyonda haber spikeri, Anchorwoman olarak görüp eleştirmeye devam edeceğiz. Ya da tüm bunlar geçici bir gündem olup, konuştuğumuzla kalacağız.

Ama ne olursa olsun her iki durumda da kazanan Sibel Can olacak. İşi kabul ederse, biz hala onu eleştirirken, o bir dünya dolusu para alacak.

İşi kabul etmezse, şu yapılan reklam yine Sibel Can'ın reklamı, gündemi değil mi?


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır