kapat

03.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
inter merkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
'Okulda boşuna öğretmiyoruz'
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörü Suha Sevük, "Gençler okulda aldıkları bilgiyi hayatta kullanmayacağını sanıyor. Çünkü çok sabırsızlar. Ama gerçek öyle değil" dedi

AÇIL SEZEN

Yarın ilk ve orta dereceli okullarla birlikte üniversiteler de start alıyor. Her yıl olduğu gibi bu dönemde de öğrencilerin bir kısmını sıkıntı, bir kısmını heyecan sardı. Geçen yıllardan en büyük farkımız, bu yaz yaşananların herkesi biraz daha olgunlaştırmış olması. Peki, eğitilmiş insan gücünün böylesine zor bulunduğu bir ortamda, bugünün gençleri hangi şartları zorlayarak, nelerin mücadelesini vererek başarılı olacaklar? Modern çağın üniversite öğrencisi nasıl olmalı? Gençler okul yaşamlarını nasıl daha dolu hale getirmeliler? Tüm bu soruların yanıtını, Türkiye'de bir ekol olmuş Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Suha Sevük'ten aldık.

Öğrencilerin üniversitenin kapısından girerken düsturları ne olmalı?

Öncelikle üniversitenin diploma alınmak için okunan bir yer olmadığını sindirmeliler. Üniversitede sadece öğretim değil, çok başka ilişkilerin geliştiği bir ortam. Ortaokul ve liseden çok daha değişik bir yaşam biçimi sunuyor.

Bu yaşamın içinde neler var?

Eğitmin dışında sunulanlar kültürel etkinlikler, sanatsal tartışma ortamları, arkadaşlık ağlarının kurulması. Alacakları diploma kadar yararlı olan beceriler bunlar. Çünkü mezun olduktan sonra karşılaşacakları insanlar da buradakilerle aynı.

Üniversitede onları bekleyen sürprizler neler?

Akademik açıdan üniversitede görecekler ki, okul onlara çok geniş bir spektrumda bilgi sunuyor. Okuldan aldıkları bilgileri gelecekte kullanmayacaklarını, gereksiz olduğunu düşünecekler. Ama bunu silmek sorundalar.

Neden?

O yaşta bir genç, kanının da hızlı akması nedeniyle, aldığı bilgiyi hemen gerçek hayata dökmek istiyor. Dökemeyince de aldığının geçerli bilgi olmadığını düşünüyor. Ama ilerki yaşamında, üniversitede edindiği bilginin, o nosyonun faydasını görecekler. Bu hepimiz için aynı şekilde gerçekleşti.

Bundan sonraki süreç onlara ne kazandıracak?

Zihinlerinin açılmasını sağlayacak, formasyonun ve yaratıcılığın gelişmesine yardımcı olacak. Onlar şimdiye kadar beş duyuyarıyla dünyayı algıladılar. Daha sonra ilk ve ortaokullarda bu algılar bilgi haline getirildi. Şimdi bunların nasıl işleneceğini öğrenmeleri lazım. Bilgiyi işlemeyi öğrenmek. Eski öğretim sistemleri, sadece kuru bilgiye dayalıydı. Oysa şimdi amaç, öğrencilerin formasyon kazanması üzerine kurulu.

Gençler bu değişime adapte olmak için neler yapmalı?

Üniversite eskiden sadece bilginin nasıl bulunacağını gösterirdi. Günümüzde gençlerin bu sürece adaptasyonunu da sağlıyor. Koşullara uyum sağlamak, insani ilişkiler, tolerans duygularının gelişmesi, hep üniversitede kazanılabilecek şeyler. Bir de gençler üniversite hayatını dolu dolu yaşamalı. İnsani ilişkilerinin güçlenmesi, dayanışmanın artması ve öğretimin dışındaki dünyalara da açılmak. Sanata, kültüre doğru yol almak önemlidir.

Gençler akademik açıdan neler yapmalı?

Bütün eğitimin en önemli noktası, öğretmen merkezli değil, öğrenci merkezli olmaktır. Öğretmenin verimi yüzde 10 ise öğrencininki yüzde 90. Öğrenme prosesinde sadece öğretmene bağlı kalmasınlar. Onun dışında öğrenme olanakları da vardır. Tek öğrenme kaynağı öğretmen değildir.

Yararlı ve yararsız bilgi arasındaki ayrımı nasıl yapabilirler.

Kendileri öğrenme sistemini geliştirebilirlerse kendi akıllarıyla seçebilir ve yararlıları ortaya çıkaracaktır. Ezik ve öğretmene bağlı sistemde bir şeyler kazanmanın imkanı yoktur. Böyle bir sistemde öğrencinin kendini geliştirme imkanı da yok.

Peki tüm üniversiteler söylediğiniz imkanları sağlayabiliyor mu?

Tüm üniversitelerimiz sunamasa da dört beş üniversitelerin sunduğunu sanıyorum. Yurtdışındaki üniversitelere oranla bilgi kaynakları açısından büyük bir eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Buradaki öğrenci kitlesinin düzeyi çok yüksek. Zeka, yetenek, girişimcilik açısından buradaki kadar çaplı genç çok az batı üniversitesinde vardır. En önemlisi burada öğrenciden öğrenciye bilgi aktarımı var. ODTÜ'de bir adet vardır, herkes birbirine 'Hocam' der. Çünkü herkes birbirinin hocasıdır. Bilgi paylaşımı bu kadar yüksek olursa, başarı da artar.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır