kapat

21.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


İnsanlar..

Felâket, en kötümser tahminlerin duvarlarını yıkacak gibi görünüyor: "Enkaz altında halâ 35 insan var!"

Bu iddia dün kriz masalarına ve medyanın haber toplantılarına bomba gibi düştü.

Haberin kaynağı olan Reuters, bu rakamı Türk yetkililerinden aldığı bilgilere dayanarak Birleşmiş Milletler İnsan İlişkileri Koordinatörü Sergio Piazzi'nin verdiğini bildirdi.

Şu andaki resmi bilanço 7 bin ölü ve 35 yaralı.. Ama yıkılan çok katlı yüzlerce binanın henüz dörtte birinin bile enkazını kaldırmak mümkün olamadı.

Bu hengâmenin içinde fedakârlık ve kahramanlık destanları yazılıyor.

Kurtarma ekipleri, enkaz altından yaşam sinyali veren felâketzedelere ulaşmaya öncelik veriyor. Tonlarca molozun altında sesini duyuramayan kaç çaresiz ölümü bekliyor; bunu tahmin etmek olanaksız.

Yıkıntıların yanında, üstünde sevdiklerine ulaşmaya çalışan uykusuz ve perişan insanlar, cesedini görmedikçe yakınlarının öldüklerine inanmıyor. Haklılar..

Felâketi veren Allah'ın mucizesini de esirgemediğini görüyorlar çünkü. Nitekim dün de bir çok afetzede kurtarıldı.

Ama felâketin devasa karanlığında bu mucizelerin sevinci çabuk kayboluyor.

Binbir trajedi..
Küçükçekmece Emniyet Amirliği'nde görevli polis Hakan Kafkas ile eşi ve iki çocuğu Avcılar'da yıkılan apartmanlardan birinin enkazı altında..

Hayat kurtarma çalışmaları, artık canlı kalmadı diye durmuş, yakınlarına ulaşmak için çırpınan insanların itirazlarına rağmen ekip başka bir yere kaydırılmıştı.

Emniyet Amirliği'nin telefonu çaldı.

Karşıdaki ses "Ben polis memuru Hakan. Biz toprağın altındayız" dedi.

Bu çağrı, gerçekten Hakan Kafkas'tan mı geldi, yoksa kurtarma çalışmalarından vazgeçilmemesini isteyen yakınlarının başvurduğu masum bir hile mi; kimse bilemez..

Felâket, geniş bir coğrafyanın her noktasında binbir trajedi üretiyor..

Bunu yeneceğiz
Kandilli Rasathanesi Deprem Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Işıkara da, bu sahnenin rolü tam tanımlanamayan önemli bir aktörü.

Perşembe akşamı Gemlik'te tesbit edilen 5 şiddetindeki depremi Prof. Işıkara, yeni bir şiddetli depremin öncüsü olarak yorumlayıp halkı uyarmak ihtiyacını duydu.

20 milyona yakın insan onun yüzünden geceyi sokaklarda uykusuz geçirdi.

Sabaha karşı yanıldığını anladı ama iş işten geçmiş, toplum paniğin bedelini ödemişti.

Hak verilir veya verilmez, fakat bu yanlışın da bir insani açıklaması var:

Büyük deprem öncesi Prof. Işıkara benzer bir uyarıyı bir hükümet yetkilisine iletmiş, "paniğe yol açmamak" kaygısı ile bu haber halka duyurulmamıştı.

Işıkara'yı amirlerini aşarak doğrudan halka seslenmeye, herhalde bu kötü tecrübenin vicdanında yarattığı suçluluk duygusu itmişti.

Dünyanın, felâket içinde tanıyıp yüceliğini takdir ettiği Türk, bir çok hata yapacak, organizasyonda eksik kalacak.

Ama dayanışması, fedakârlığı ve kahramanlığı ile bu acıyı yenecektir..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır