kapat

21.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Deprem acısına devam
Deprem acısını yaşayan semtlerden biri olan Avcılar'da pek çok kişinin oturduğu Belediye Siteleri'nin dışı sağlam görünüyor ama içi harabe. Yine de belediye görevlileri bu evlere geri dönmenin sakıncası olmadığını söylüyorlar.

Neslihan DEMİR

Herkesin içini ürperten o geceden sonra, altı gün geçti. Kimileri büyük korkularla evlerine geri döndüler. Artçı depremler hâlâ devam ediyordu ve insanlar üzerindeki korkuyu atamamıştı. Yine de evlerine geri dönebilenler şanslı sayılıyor. Çünkü hâlâ yaşamını sokakta devam ettirmek zorunda olan vatandaşlarımız var.

Yavaş davranılıyor
Yıkılan evlerinden zor bela dışarı çıkıp hayatlarını kurtaranlardan bazıları, geçici bir süre için akrabalarının, komşularının yanına yerleşti. Kimileri ise, evlerinin bahçesinde nöbet tutmaya devam ediyor. Çünkü onların evinde çatlaklar, yarıklar var ve yetkililerin gelip evlerini kontrol edip, o evde artık oturulup oturulmayacağını söylemelerini bekliyorlar.

Bu konuda yeterince hızlı davranılmaması yüzünden elleri kolları bağlı bir şekilde bekliyorlar. İşte İstanbul'da Avcılar da bu bekleyişe tanık eden semtlerden biri.

Harabe evler
Deprem nedeni ile pek çok evin yerle bir olduğu Avcılar'da halk, yaşamını sokakta devam ettirmeye çalışıyor. Dışardan bakıldığında hiçbir hasar görülmeyen evlerin içi, tam anlamıyla harabe. Duvarlar çatlamış, sıvalar dökülmüş ve ortaya çıkan soğuk görüntüsüyle kiremitler sanki inşaat halindeki bir ev şekline bürünmüş.

Özellikle Avcılar Belediye Siteleri, içine girmeden önce "Bu insanlar neden hâlâ dışarda duruyor?" diye düşünmenize neden olacak kadar sağlam görünüyor. Fakat evlerin içi, yeniden yaşama devam ettirilebilecek görüntüden tamamen uzak.

Halk artık isyan ediyor. "Görevliler neden hâlâ bizimle ilgilenmiyor?", "Gelip evimize bakıp, burada oturup oturamayacağımızı söylesinler. Beklemekten bıktık" diyorlar.

Öfkeli bekleyiş
Hatice Kendi 80 yaşında. İnebolu'dan kardeşinin yanına tatile gelmiş. Ama görünen o ki, tatili tam anlamıyla zehir olmuş. Dışarda yatıp kalkıyor ve yaşlı bedeniyle yaşanılan zorluklara katlanmaya çalışıyor.

Bahri Turhal'da Belediye Sitesi sakinlerinden. Duvarlar patladığı için evlerine giremiyorlar ve çoluk çocuk hepsi dışarda. Onların da sorunu, aradan birkaç gün geçmesine rağmen hâlâ yetkili birinin gelip kendilerini bilgilendirmemesi.

Devletten bir an önce bir şeyler yapmasını, çözüm bulmasını bekliyorlar. Cemal Dal ise, "devletten hiçbir şey beklemiyorum. Önce vatandaş vatandaşlığını bilsin, hırsızlık yapmasın. Malzemeden, inşaattan çalıyorlar. Sonra da olan halka oluyor. Devlet bize ne yapsın, biz kendimizi düşünmedikten sonra" diyerek, müteahitlere olan öfkesini dile getiriyor.

İmren Aslan da çocuklarıyla beraber dışarda kalmak zorunda olan bir anne. Deprem gecesi yedinci kattan aşağıya nasıl indiklerini bilemediklerini söylüyor. Akşamları çok üşüdüklerini ve dışarda yatıp kalkmaktan çok yorulduklarını anlatıyor.

Kendileriyle neden hâlâ ilgilenilmediğini, niçin kimsenin kendilerine destek olmadığını anlayamıyor. Halkın sokakta kalması akıllara bir de sağlık sorununu getiriyor. Çünkü gündüz evlerine giren halk, akşamları buna cesaret edemiyor. Apartmanların bahçesini tuvalet olarak kullanıyorlar.

Birgül Mızrak, en büyük sorunlarının tuvalet ve su olduğunu söylüyor. "Evlerde tuğlalar göründüğü için içeri girmeye cesaret edemiyoruz. Özellikle çocuklu aileler için tek çıkar yol, tuvalet için bahçeyi kullanmak. Ama bu da hastalıklara neden olacak. Yakında okullar açılacak. Çoluk çocuk hepimiz perişan olduk. Biz ne yapacağız? Bize yardım etsinler," diyor.

Yetkililer inceleme yapıyor
Halkın isyanları devam ederken, belediyeden 2-3 yetkili geliyor; evlerde oturup oturulmayacağına karar vermek için. Üstünkörü birkaç bakış atıyorlar duvarlara. Aldığımız bilgiye göre, kolonların sağlam olduğunu, içeri girmekte bir sakınca olmadığını söylüyorlar. Yetkili kişi bunun bir "ön araştırma" olduğunu söylüyor.

Fakat günlerdir söylenecek en ufak söze hasret olan Avcılar halkı için, bu ufak tespit bile yeterli oluyor. Pek çoğu evlerine girmeye hazırlanıyor. Tuğlaların birer birer yerlerinden fırladığı, duvarların çatlaklarla süslendiği bu evler gerçekten çok ürpertici görünüyorlar. Çıplak gözle bakılıp "bir şey yok, içeri girilebilir" gibi bir yargıya nasıl varıldığını anlamaya çalışıyoruz...

Belçikalı yardım meleği
Belçikalı kurtarma görevlisi, geceyi köpeği ile birlikte enkaz altında hayat belirtisi arayarak geçirdi. Belçikalı "yardım meleği", arama yaptığı yerlerde 4 hayat belirtisi buldu.

Ümit TÜTÜNCÜ (SHA)

Binlerce insanın yaşamını yitirdiği depremin ardından, yabancı kurtarma ekipleri birer birer Türkiye'ye geliyor. Ve hemen kurtarma çalışmalarına başlıyorlar. Türkiye'ye gelen ve Yalova'da çalışmalarını sürdüren Belçikalı ekibin bayan üyesi gece boyunca en yakın dostu köpeğiyle birlikte enkaz altında hayat belirtisi aradı. Binlerce kilometre yol katederek Türkiye'ye gelen Belçika ekibinin üyesi, çevredekilerin sorularını yanıtlamadan sadece işiyle ilgilenirken köpeğiyle birlikte arama yaptığı yerlerde 4 hayat belirtisi buldu. Belçikalı yardım meleği ve köpeğinin tespit ettiği enkazlarda kurtarma çalışmaları sürdürülüyor.

Internet aracılığıyla yardımlaşılıyor
Ülkemizi derinden etkileyen deprem felaketi sonrasında tüm vatandaşlar "ne yapabiliriz?" sorusuna cevap arıyor. Gazeteler ve televizyon duyurularının yanı sıra, insanlar Internet aracılığıyla da haberleşip, depremzedelere yardımda bulunmaya çalışıyor.

"Elimiz, kolumuz bağlı oturmak istemiyoruz, depremzedeler için ne yapabiliriz?" diye soran birçok vatandaşımız, birbirlerini hiç tanımasalar bile, Internet aracılığıyla irtibat kurup faaliyete geçti bile.

Bu arada depremle ilgili haberleşme siteleri de kuruluyor. Bunlardan ikisi:

http://www.sanalkent.com

http://deprem.ulakbim.gov.tr

Bize e-posta göndererek, nasıl yardımda bulunabileceğini, nerelere başvurabileceğini soran okurlarımızın sayısı da hayli fazla.

Herkese seslendiğini ve "bir şeyler yapmak isteyen" birileriyle harekete geçmeye hazır olduğunu söyleyen bir okurumuz, özellikle hafta sonu deprem bölgelerine gitmek isteyenlerle irtibata geçmek istiyor. Kendisiyle haberleşmek isteyenler, tseda&logic.com.tr adresinden ulaşabilirler.

Bir başka okurumuz da herkesi, Haydarpaşa ve GATA'da yatan yaralı askerler için kan vermeye çağırıyor.

Birçok vatandaşımız da, birinci sayfada duyurduğumuz kampanyaları birbirine haber vermek için Internet'i seçiyor.

DIŞI SAĞLAM İÇİ DÖKÜLÜYOR!
BETON PARAMPARÇA

Belediye Sitesi'nde oturan Mukadder Barlas'ın evinin zemini, duvarlardan düşen beton parçalarıyla kaplı.

TUĞLALAR DIŞARDA
Evlerde kolonlar sağlam olmasına karşın sıvalar dökülmüş, yarıklar oluşmuş ve tuğlalar dışarıya çıkmış.

Mukadder Barlas da yaşamını sokakta devam ettirme zorluğuna katlananlardan. Evde eşi ve eşinin kardeşi ile beraber olduğu deprem gecesini asla unutamayacağını söylüyor. Ölümü çok yakınında hissetmiş Mukadder Hanım. Çünkü evinde sağlam bir tek duvar kalmamış. Yemek ihtiyacını karşılamak için gün içinde evinin yıkılma riskini göze alıp, içeriye giriyor, bahçeye yiyecek taşıyor. Ama nereye kadar ve daha nasıl dayanacaklarını bilmediğini söylüyor. "Evde yiyecek bir şey de kalmadı. Yetkililer bir an önce bir şeyler yapsınlar, gelip bize hiç değilse bir şey söylesinler" diyor.

Onun geleceğe dair umutları artık yok denecek kadar az. Eşi Bağkur'dan emekliymiş ve borç harç toplayıp oturdukları evi satın almışlar. "Eğer yetkililer bu evde oturulmayacağını söylerlerse mutlaka yardım etmeliler. Yoksa biz ne yaparız, eşim altmış yaşında, bu yaştan sonra nasıl para kazanır, başımızı sokacak bir ev buluruz," diyor.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır