Zamanlama...

Fethullah Gülen kasetlerinin içeriği bir yana... Zamanlaması ayrıca düşündürüyor insanı.

- Niçin şimdi?

Meselâ, seçimden önce bunlar ortaya çıkabilirdi... İzahı kolaydı... 28 Şubat rüzgârlarının çok sert estiği günlerde de bu kasetler tedavüle çıkabilirdi... Yâni, köklü ve kararlı bir icratın habercisi olarak.

Hatta bu kasetler, Fethullah Hoca'nın çok itibar gördüğü devrelerde, hassas laiklerin bile o'na güven sergiledikleri günlerde de ortaya çıkabilirdi... Yani etrafındaki aydın kalabalığı anında dağıtmak için...

*

Öyle olmadı...

Bu kasetler yeni çıkıyor piyasaya.

Acaba neden?

Türkiye tam normal'e dönerken, böyle bir zamanlama acaba bir tesadüf müdür, yoksa gecikilmiş bir işlev, yani görev hatası mıdır, yoksa bir strateji ustalığımıdır. Yâni, bilinçli bir programın uzantısı mıdır?

Bunları bilemiyoruz.

Ama hükümetin büyük dilimi, bu işten pek memnun gözükmüyor.

Ecevit ve Mesut Yılmaz gibi, orada devletin 2 mutemedi dururken, Türkiye'nin şok kasetlerle sarsılması, hükümeti de aşan bir durum...

*

Zaten herşey, hükümetin dışında cereyan ediyor. Telekulak'tan tutun Fethullah Gülen'e, hatta Apo'nun yargılanma süreci'ne kadar herşey, hükümeti ilgilendirmez bir biçimde adeta otomatiğe bağlanmıştır.

Bunu bir zafiyet eseri olarak sunmuyorum.

Ama en hayati konularda bile hükümetin sessiz ve hatta devredışı kalması, olağanüstü bir durumun varlığına işarettir.

Hayırdır inşallah.

*

Bugün Apo, nihai savunmasını yapacak...

Bir-iki celse sonra da karar verilecek.

Elbette ki mahkemenin mevsimi olmaz, mahkeme mahkemedir. Ama hükümetin tercihine kalsaydı, bu iş herhalde turizm mevsimi sonuna sarkardı.

Neden şimdi?

Tehditin ve tehlikenin her türlüsünü bir an önce bertaraf etmek için mi?

Olabilir.

Devlet "ben devletim" diyor. Hükümet ise "ben hükümetim" diyemiyor, yani devleti kızdırmak istemiyor.

Bereket ki Yargı "ben burdayım" diyor. O öyle söyleyince akan sular duruyor. Hemen tampon bir bölge oluşuyor... Ondan sonra da zaten ne ekonomi, ne de turizm... herşey rafa kalkıyor... Meçhuller serisi biterse, Türkiye taze bir başlangıç yapabilir.

Sony'nin duyarlılığı
Dünkü yazıma Sony Avrupa Genel Merkezi'nden bir açıklama geldi.

Geceyarısı Ekspresi Filmi'nin DVD oynatıcılarıyla birlikte hiç bir Avrupa ülkesinde kimseye hediye verilmediğini vurgulayarak başlayan mektup, şu duyarlı cümlelerle devam ediyor; lütfen dikkatli okuyun:

Sony'nin bazı Avrupa ülkelerinde ve Avrupa internet sayfasında kullanılan Inside (her ikisi de Türkiye'de değil) kataloğunda Midnight Express DVD filminin resminin olduğu doğrudur.

Sony olarak gerekli önlemler derhal alınmıştır. Midnight Express DVD filminin bundan sonra hiçbir şekilde benzer bir Sony yayınında kullanılmayacağından emin olabilirsiniz. Bugünden itibaren herhangi bir Inside kataloğunda söz konusu film hakkında bir tanıtım olmayacaktır. Aynı şekilde Sony Avrupa Internet sayfalarında da filmle ilgili yer alan bilgi iptal edilmiştir.

Konuyla ilgili endişenizi paylaşır, firma olarak Türkiye'yi ve Türk insanını rencide edecek hiçbir faaliyete katkıda bulunmayacağımızı bilmenizi isteriz.

.....

Sony dostlarına duyurulur...

Bu konuya ileride tekrar döneceğiz.