kapat

15.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.


İlk çocuğumuz Maksi


Çocuklu yaşama geçişimiz ani ve çok hızlı olmadı. Kızımın doğumundan 2 yıl önce eşimle ben, evimize bir kedi ya da köpek almaya karar verdik. Uzun uzun düşündükten sonra her ikimiz de oyumuzu köpekten yana kullandık ve 1994 yılının haziran ayında Maksi ailemize katıldı...

Henüz 1.5 aylıktı. Üç aylıkken bizimle tatile çıktı. Dört aylıkken çişini ve kakasını dışarıya yapmayı öğrendi. Altı aylıkken evi kemirmekten vazgeçti (tuvalet kağıdı hariç). Bir yaşını bitirdiğinde oyun sırasında ısırmayı bıraktı.

Yuvarlanmayı, şarkı söylemeyi öğretemedik ama, iki kişilik hayatımızın neşesi oldu. Cumartesi-pazar günleri ona ayrılıyordu. Kontrolleri, aşıları şaşmıyordu. Yemeğe çıkarsak, restorana gidersek köpekle gidebileceğimiz yerleri seçiyorduk. Hatta misafirliğe Maksi'yi de götürüyorduk. Açıkçası bezi, gazı, çorbası, giysisi yoktu ama bir çocuk gibi ilgi ve özen gösteriyorduk. Kısacası Maksi bizim ilk çocuğumuzdu.

Bugün (Maksi dahil) üç çocuğumuz var. Maksi 5, Aliye 3, Mehmet 1 yaşında...

Herkes Aliye'nin Mehmet'i kıskanıp kıskanmadığını soruyor. Nedense kimsenin aklına "Maksi kıskandı mı?" sorusu gelmiyor.

Oysa Maksi kıskandı.

Önceleri anlayamadı. Günlerce gitti geldi, Aliye'yi kokladı. Sonra ağlamasından rahatsız oldu, bizim yanımızda uyumaya alışıkken, salonda yatmayı tercih etti.

Aliye 3 aylıkken Maksi'nin tüylerini çekmeye, Maksi de hırlamaya başladı. Azarı Maksi işitti. Maksi'ye açıkça, Aliye'ye böyle davranırsa Aliye'yi değil, kendisini sokağa atacağımızı söyledik. Sokaktan geçenlere havladığında susturduk, 'bebek uyuyor' diye. Sustu. Havlayamadı bile...

Bir süre sonra Maksi Aliye'yi yok saydı. O yokmuş gibi hareket etmeye başladı. Bu arada hepimiz ilgimizi bebeğe kaydırdık. Maksi'yi de seviyorduk ama ilk iki yıl gösterdiğimiz ilgiyle kıyaslanacak bir sevgi gösterisi değildi.

Bazen yemek yemedi, bazen 'gık' çıkarmadan günler geçirdi, bazen kustu... Baktı verdiği mesajlar yerine ulaşmıyor, ilgi hâlâ Aliye'de, o da ilgisini sokağa verdi...

Ama bu arada 7-8 aylık olan Aliye, Maksi'yi kendisine örnek aldı. Örneğin, sinirlendiğinde hırlamaya başladı. Tabağını yere koyup kafasını tabağa daldırarak yemek yemek istedi. Sokağı Maksi ile birlikte seyretti. Yatağında değil, evin herhangi bir yerinde, özellikle yerde uyumaya başladı. Eve gelenleri, Maksi gibi kapıya koşarak karşılamaya başladı.

Tabii Aliye'nin ilgisi Maksi'ye kayınca, biz de Maksi'ye anlayış göstermeye başladık. Aliye Maksi'nin tüylerini çektiğinde Maksi'nin hırlamasına, dişlerini göstermesine çok sık müdahale etmedik. Aliye'nin Maksi'nin dilini anlamasını istedik. Maksi'nin canını yaktığında Aliye'yi azarladık.

Aliye'yi gece yatağa bırakırken, Maksi'yi de bırakıyorduk. Evde Aliye'nin odasına gitmeyen Maksi, ev dışında Aliye'nin yanında yatıyordu, kendiliğinden. Bugün ikisi de çok iyi anlaşıyor. Birbirlerinin canlarını yakmıyorlar.

Geçenlerde Maksi kakasını yaptı eve, ona bağırdığımda Aliye "Ne yaptı köpeğim, niye kızıyorsun?" diye ağladı. Açıkladığımda ise "Sen kızma, ben kızayım," dedikten sonra, Maksi'nin yanına gidip, başını okşadı ve "Bir daha yapma Maksi, oldu mu?" dedi...

Aliye Maksi'ye böyle kızarsa, işimiz iş!

Hâlâ evimize gelenleri karşılama önceliği Maksi'nin. Sonra Aliye'nin, sonra Mehmet'in. Karşılama töreninde kendiliğinden oluşan bir hiyerarşi var anlayacağınız.

Maksi'nin bugünlerdeki derdi Mehmet. Şimdi Mehmet'e hırlıyor. Ee, kolay değil.

Yine tüyleri çekiliyor, yine minik parmaklar burun deliğine girmeye çalışıyor. Arada sırada bana göz atıyor, başka sürprizlerim var mı diye?

Valla Maksi bu kadar, sık dişini, bugünlerin geçmesine az kaldı...

Mehmet ne mi yapıyor? Havlıyor şu sıralar...


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır