kapat

15.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
TAYFUN DEVECİOĞLU(tayfund@sabah.com.tr )


Tersine Bismarck sistemi

Tarihin ilk sosyal güvenlik sistemini 1889'da "Prusya'nın demir şansölyesi" lakabıyla bilinen Otto von Bismarck kurmuştu. Bismarck Prusya vatandaşlarına yaşlandıklarında düzenli maaş ve bedava sağlık hizmeti vaat ediyordu. Ancak sistemde "küçük" bir çarpıklık vardı. Bismarck vatandaşlarına 65 yaşında emeklilik vaat ederken, Prusya'da ortalama yaşam süresi 45 yıldı." (The Economist, 24-30 Ekim 1998)

Türkiye'deki sosyal güvenlik reformu muhaliflerinin slogan olarak kullandığı "mezarda emeklilik" meğerse Bismarck'ın icadıymış. The Economist'e göre, Avrupa'da emeklilik yaşı hala 65 civarında. Ortalama yaşam süresi ise Bismarck'tan bu yana 76'nın üzerine çıktı, yükselmeyi de sürdürüyor.

"Mezarda devlet"...
Bismarck gerçekten de pek gaddarmış. Halka karşı bir sistem kurmuş. Şu anda Türkiye'de de gerçekten gaddar bir sistem var. Ama devlete karşı...

Dünyada eşi benzeri olmayan Türk sosyal güvenlik sistemi geçen yıl yaklaşık 6 milyar dolar açık verdi. Bu yılın ilk 4 ayındaki açık 911 trilyon lira, yani yaklaşık 2.5 milyar dolar. Açıktaki artış oranı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 104.7. Yılsonundaki toplam açık 6 milyar doların üzerine çıkacak.

Peki sistem neden bu kadar büyük açıklar veriyor? Çünkü sistemin matematiği veya sigortacılık deyimiyle aktüeryal dengesi yanlış.

Şu andaki kanunlara göre, sosyal güvenlik kuruluşlarına 5 bin iş günü prim ödeyenler emekli olabiliyor. Tek şart, sisteme ilk giriş tarihinden itibaren kadınlar için 20, erkekler için 25 yıl geçmesi. 5 bin iş günü 13 yıl 8 ay ediyor. Bu durumda, 18 yaşında sigortalı olan ve 20 yıl içinde devlete en az 13 yıl 8 ay prim ödeyen bir kadın 38 yaşında emekli olabiliyor. Erkekler ise aynı ödemeyi yapıp 43 yaşına kadar beklemek zorunda. Türkiye'de ortalama yaşam beklentisi 67 yıla kadar çıktı. Bu durumda teorik olarak, 13 yıl 8 ay prim ödeyip 38 yaşında emekli olan bir kadın, yaklaşık 30 yıl maaş alabiliyor. Sigortalı olduğu 18 yaşından hayatının sonuna kadar, yani tam 50 yıl boyunca da bakmakla yükümlü olduğu herkesi devlete tedavi ettirip, ilaçlarını devletten temin edebiliyor.

Tabloyu kabaca çizdik. Şimdi gerçek rakamlara geçelim. Bu çarpık sistemin gelir tarafını halen çalışan aktif sigortalılar oluşturuyor. Şu anda 5 milyon 300 bin aktif sigortalı var. Gider tarafı ise iki ayaklı. Devlet çalışanlar tarafından ödenen primlerle 2 milyon 930 bin 752 emekliye her ay düzenli maaş ödüyor. Ayrıca, bu sistemin çatısı altında bulunan toplam 32 milyon kişiye sağlık hizmeti veriyor.

Bu sistemin Bismarck'ınkinden ne farkı var? Bismarck mezarda emekliliği icat etmiş. Bizde ise mezara giren devlet.

Hastaneler neden kötü?
SSK hastanelerinden hep şikayet ederiz. Kuyruklardan, acil servislerdeki ilgisizlikten, pislikten, çoplükten... Bu kötü hizmetin nedeni de yine yukarıda anlatmaya çalıştığım çarpık sistem. Hastaneleri de kısaca anlatmaya çalışayım:

Diyelim ki net 100 milyon lira maaşınız var. Bu maaş üzerinden SSK'ya emeklilik için 20 milyon lira, sağlık sigortası için de 11 milyon lira ödeniyor. Bu ödemelerin bir kısmı çalışanın, bir kısmı da işverenin payı olarak alınıyor. (Ama sonuçta hepsi işverenin cebinden çıkıyor)

Düzgün çalışan bir sistemde, emeklilik için ödenen primlerin gelecekteki maaşları karşılamak üzeri yatırıma dönüştürülmesi gerekiyor. Sağlık primlerinin ise cari giderleri karşılamak, yeni hastaneler yapmak için kullanılması şart.

Peki SSK topladığı primleri ne yapıyor? SSK'nin geçen yılki açığı 473 trilyon. Sağlık için yaptığı toplam harcama ise 389.5 trilyon. Dikkat edin açık, toplam sağlık harcamalarından daha yüksek. Yani, SSK topladığı tüm primleri emekli maaşlarına ödemek için kullanmak zorunda. Maaşlardan sağlığa para kalmıyor. Sağlık hizmetleri "idare ettiği kadar" yapılınca da, hastaneler de dökülüyor.

Okuyan: Çözemezsek batarız
Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan hemen hemen tüm mesaisini sosyal güvenlik reformuna ayırmış durumda. Dün telefonda çok ürkütücü rakamlar veriyor:

"Eğer sistemi reforme edebilirsek 26 yıl sonra 3 sosyal güvenlik kuruluşunun açığı 1.1 milyar dolara inecek. Yok, böyle devam edersek 26 yıl sonra sadece SSK'nın açığı 11 milyar dolar olacak."

Geçen hafta ILO toplantısı için İsviçre'de bulunan Okuyan ilginç bir gözlemini de şöyle aktarıyor:

"İsviçre'de kişi başına milli gelir 35 bin dolar. Bizde 3 bin 200 dolar. İsviçre'de emeklilik yaşı 65. Bizde 38'e kadar iniyor. İsviçre dünyanın en sosyal devleti. Ama bu rakamlar bizim daha sosyal! olduğumuzu gösteriyor."

Avrupa'nın ölçüleri...
Hep ş!u meşhur Maastricht kriterlerinden bahsederiz. Hani Avrupa Para Birliği're katılmanın koşullarından. Avrupa'nın koyduğu çıtaya göre bir ülkenin yıllık kamu açığı GSMH'sinin yüzde 3'ünü aşamaz.

Bir bakalım biz bu çıtanın neresindeyiz: Türkiye'nin GSMH'si 200 milyar dolar seviyesinde. Kamu açıklarını bırakın, sadece sosyal güvenlik açığı 6 milyar dolar. Yani GSMH'nin tam yüzde 3'ü. Başka söze gerek mi var?

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır