Avrupalı Türkiye

Avrupa Parlamentosu seçimlerinde muhafazakarlar, sosyalistlere üstünlük sağladı.

Bu seçim Avrupa'nın siyasi tercihini göstermiyor.

Zaten katılım çok düşük.

Ayrıca, çoğu insan kendi ükesinde hükümetin değil, muhalefetin dümen suyunda oy kullandı.

Ama hangi açıdan bakarsak bakalım, Avrupa-Türkiye ilişkileri açısından önemli bir gelişme bu.

***

İlk akla gelen olasılık, Avrupa Parlamentosu'nun insan hakları konusunda Türkiye üzerinde kurduğu baskının biraz hafiflemesi olabilir.

Hristiyan Demokratlar, insan hakları konusunda, solcular kadar hassas değil.

Ama bir başka gerçek de şu:

Avrupa solcuları Türkiye'yi eleştirseler bile, son tahlilde Avrupa Birliği içinde yer almasına daha yatkınlar.

Jacques Delors'un yıllar önce söylediği gibi Avrupa'nın bir "Hristiyan Kulübü" sayılması olgusu, muhafazakar kesimde daha çok yankılanıyor.

Kısacası çelişkili bir durum var ortada.

İşin Avrupa cephesi böyle.

***

Bir de bizim cephe var.

Son günlerde bazı liderlerin ağzından "Avrupa Birliği'ne sırt dönme" eğilimi giderek daha çok işitilir oldu.

Türkiye'nin kapıldığı milliyetçi dalgada PKK kadar, Avrupa'nın tutumunun da etkili olduğu inkar edilemez.

Yıllardır itilip kakılmaktan bunalan Türkiye, kendisine Avrupa dışında yeni bir rota çizme eğilimini benimsemiş görünüyor.

Ama halkta bu eğilim var diye, siyasi liderlerin yangına körükle gitmesi ve bu yöndeki şoven duyguları kışkırtması çok yanlış.

Avrupa nasıl davranırsa davransın Türkiye'nin yolu Avrupa'dır.

Daha doğrusu, Türkiye Avrupalıdır.

Batı Avrupa'da yaşayan üç milyon insanıyla, 200 yıllık mücadelesiyle, kurumlarıyla, basınıyla, beyin gücüyle Avrupalı bir ülkedir Türkiye.

Bu gerçeği değiştirmeye ne Avrupa'nın gücü yeter, ne bizim isteğimiz.

***

Liderlerin Avrupa konusunda söz söylerken, Atatürk'ü hatırlamalarını öneririm.

Mustafa Kemal Paşa , bir komutan olarak yıllarca Avrupa'ya karşı strateji geliştirdi.

Ülkesi Avrupalılar tarafından paylaşılmıştı.

Kurtuluş Savaşı'nda, Avrupa ülkeleri tarafından gönderilen Yunan ordusuna karşı savaştı.

Ama bütün bu süreç boyunca ağzından Avrupa aleyhinde tek bir söz çıkmadı.

Hiç bir büyük ülkeyi karşısına almamaya özen gösterdi.

Bizim liderler herhalde O'ndan daha milliyetçi olduklarını iddia etmiyorlar.