kapat

15.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Sosyalistlere şok
AB'de yapılan parlamento seçimlerinde muhafazakarların sandalye sayısı 20 yıldan sonra sosyal demokratları aştı

PARİS- 375 milyon nüfuslu Avrupa Birliği'nde 297 milyon seçmen Avrupa Parlamentosunun (AP) 626 milletvekilini belirlemek için 10-13 Haziran arasında sandık başına çağrıldı. Ancak 1 Temmuz 1999'dan itibaren 5 yıl boyunca Avrupayı yönetecek bu politikacılara AB halkı, sandığı neredeyse boykot ederek tarihinin en büyük ihtarını yaptı. Seçimlerde oy kullanma oranı yarıya bile ulaşamayarak yüzde 43'lerde kaldı.

Oyunu kullananlar da sosyal demokrat gruba 20 yıl sonra ağır bir tokat attı. Parlamentonun sandalye dağılımında hıristiyan-demokrat grubun parlamenter sayısı 20 yıl sonra ilk kez sosyal demokrat grubun parlamenterlerini geçti. Üstelik bu sonuç halen 15 AB ülkesinin 13'ünü sosyal demokrat partilerin yönetiyor olmasına rağmen alındı.

Anlayana dersler
Seçimde sosyal demokrat grubun koltuk sayısı 214'ten 180'e gerilerken. hıristiyan demokrat grubun 202'den 225'e çıktı. Şok yaratan seçim sonuçları ile ilgili iki önemli yorum şöyle oldu:

Birinci ders: Halkın ilgisizliğini belirtmesi ki bu AB kurumlarının iyi tanınmaması ve olumsuz bir imaja sahip olmasından kaynaklanıyor. AB Komisyonu eski başkanı Delors'un dediği gibi AB "belirlenemeyen siyasi bir şey." İşsizlikle kıvranan Avrupa halkı için AB çalışanları büyük ücretler alan ve ne yaptıkları belli olmayan bürokratlar. AP siyasileri de kendi ülkelerinde gözden düşmeye başlayan star politikacıların ve lobicilerin kervansarayı. Geçtiğimiz Mart ayında AB Komisyonunun topluca istifasına neden olan yolsuzluk skandalı da bu imajı pekiştirdi.

Devlerde sarsıntı
İkinci ders: 15 AB ülkesinden 13'ünü yöneten sosyal-demokrat aile kaybetti ve Avrupa yönetimi hristiyan-demokratlara geçti. Soldan sağa bu kayış AB halklarının anlamadıkları AB egemenliğinin, kimliklerini yok etmesinden korktuklarını gösteriyor.

Her ülke nüfusuna göre parlamenter yolladığından sonuçta en etkili 4 ülke vardı: Fransa, İtalya, İngiltere ve Almanya. Sadece Fransa'da sosyalistler koltuklarını korurken, Almanya'da Schröder 1994'e göre SPD'ye yüzde 10 kaybettirdi. İngiltere'de ise Blair politikası yüzünden İşçi Partisi 62 koltuktan 29'a düştü. İtalya'da da sol hezimete uğradı ve D'Alema yüzde 16'larda kalırken, Forza İtalya yüzde 27'lere ulaştı.

Fransa'dan ilginç bir anekdot da efsanevi komutan Charles de Gaulle'in torunu General Phillippe Morillon'un da AP'ye seçilmesi oldu.

Sonuçlarda Kosova'nında etkisi oldu. Halklar kendilerini AP'de muhafazakar partilerin temsil etmesini tercih etti. Bir başka sonuç da Yeşiller'in önem kazanmasıydı. Bu çıkış AIDS virüslü kan skandalı, deli dana ve dioksinli tavuk skandalına bağlanıyor.

Seçmen küstü
* Oy kullanmanın zorunlu olduğu Belçika, Lüksemburg ve Yunanistan ile sandık başına gitmemenin sicile işlendiği İtalya dışında katılım, İspanya (yüzde 64) ve İrlanda (yüzde 51) hariç hiç bir AB ülkesinde yüzde 50'ye varmadı.

* İngiltere (yüzde 24), İsveç (yüzde 36), Hollanda (yüzde 29) gibi kuzey Avrupa ülkeleri AB'den kopukluğun örneği oldular.

* AB'nin "iki motoru" kabul edilen Fransa (yüzde 47) ve Almanya'da (yüzde 45) dahi yüzde 50'lere ulaşılamadı.

Hükümetler devriliyor
AP seçimlerinde oyların muhafazakarlara doğru kayması hükümetleri de sarstı. Belçika ve Luxsemburg'ta aynı anda yapılan genel seçimler köklü sosyalist parti iktidarlarının koltuklarını salladı.

Belçikada pazar günü yapılan genel seçimlerde alınan kısmi sonuçlar Başbakan Jean Luc Dehaene'nin merkez sol hükümet koalisyonunun ezici bir yenilgi aldığını gösteriyor. Gözlemciler, yenilgiye dioksinli tavuk skandalının neden olduğunu belirtirken, Avrupada en uzun süre iktidarda kalan 58 yaşındaki Başbakan Dehaene "dioksinli tavuk krizinin yol açtığı durum beni şaşırtmadı" dedi. Lüksemburg'da ise sosyal hıristiyanlar ve sosyalistlerden oluşan ve 15 yıldır ülkeyi yöneten koalisyon hükümeti istifa etti.

Sosyalist İşçi Partisi (POSL), parlamentoda 5 koltuk kaybettiği seçimler sonunda, muhalefete geçmek durumunda kalacak.

Simitis Apo kurbanı
ATİNA- Seçimlerden büyük hasarla çıkan sosyalist partilerin başında Yunanistan'daki PASOK geldi. Seçimlerde birincilik konumunu koruyacağına inanan PASOK, oyların ancak 32.9'unu alabildi ve Avrupa Parlamentosu'ndaki 10 üyesinden birini kaybetti.

Partinin yıpranmasında muhalefetin açtığı yaylım ateşi etkili oldu. PASOK ve Başbakan Kostas Simitis'e yöneltilen en ağır suçlamaların arasında Abdullah Öcalan'ı Türkiye'ye teslim etmekten başka, Ege'de 12 milden vazgeçmek, Kardak kayalıklarından Yunan bayrağını indirmek, S-300 füzelerinin Güney Kıbrıs'a gönderilmesini önlemek ve NATO'nun Yugoslavya operasyonlarını onaylamak bulunuyor.

Simitis ise yaptığı açıklamada sonuçların PASOK'un ana gövdesini bozmadığına dikkat çekerek hükümetinin dış ve ekonomi politikasını aynen sürdüreceğini ve asıl sınavını 2000 yılındaki genel seçimlerde vereceğini söyledi. Seçimlerden muhafazakar ana muhalefet partisi Yeni Demokrasi oyların yüzde 36'sını alarak birinci parti olarak çıktı.

Cem'e mektup
Bu arada Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in iki hafta önce Yunanistan Dışişleri Bakanı Yeorgos Papandreu'ya ilettiği mektubun yanıtının önümüzdeki haftalar içinde verileceği bildirildi. Buna göre Papandreu, İsmail Cem'in "teröre karşı işbirliği yapılması" doğrultusundaki önerisine dolaylı olarak olumlu yanıt verecek.

STELYO BERBERAKİS

Blair'in ilk yenilgisi
LONDRA - Seçimlerde İngilizler sınırlı bir Avrupalı olmak istediklerini tekrar belirttiler.

Başbakan Tony Blair'in Avrupa para birimi Euro'yu desteklemesine karşı çıkan İşçi Partili seçmenler sandık başına gitmediler. Sessiz protesto nedeniyle katılım İngiltere genelinde yüzde 23'e düştü. Böylece parti iktidara gelişinin 2'inci yılında ilk yenilgisini aldı. Oy kullanmayı görev kabul eden Muhafazakar partili seçmenler ise sandık başına giderek partilerine 5 yıl önceki seçimlere oranla yüzde 4.5 bir artış sağladı. Böylece Avrupa genelinde gözlenen sol partilerden uzaklaşma eğilimi İngiltere'de de tekrarlandı.

İngiltere'de seçimlerin gerçek galibi Euro'yu benimsemeyen Liberal- Demokrat Partisi, Yeşiller ve AB'ye hayır diyen UK Bağımsızlık Partisi oldu.

Euro'ya tepki
İngiliz siyasi hayatına merkezci bir sol parti anlayışı getirmek isteyen İşçi Partili Tony Blair bu kez Avrupa Birliği parlamentosunda Avrupa kimliğini sınırlı kabul etmek isteyen seçmenlere yenik düştü.

Avrupalı olmak uğruna 5 yıl önce Kraliyet Armalı, mavi renkteki pasaportlarını, kırmızı renkteki Avrupa Birliği pasaportuna feda etmek zorunda kalan İngilizler, bu kez üzerinde Kraliçe Elizabeth'in fotoğrafı bulunan paralarını değiştirmemeye kararlı olduklarını, Euro'yu istemediklerini gösterdiler.

Jan Devletoğlu

Türkiye için şans
AP'de başkanlığın soldan sağa geçişi, Türkiye ile ilgili kararlarda hıristiyan demokratların daha olumlu tavır aldığı gözönünde tutulursa Türkiye açısından bir rahatlık getirecek. Ancak unutulmamalı ki Türkiye imajı açısından hayati önemi olsa da AP kararlarının yaptırımı yok. Ayrıca parlamenterler ülkelerindeki hükümetlerin etkisinden tamamen kurtulmuş değil. Bu da, daha birkaç yıl, sosyal demokratların AB politikasında söz sahibi olacağı gerçeğini değiştirmiyor.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır