|
|
|
|
Günümüzde Yezidiler
Osmanlıların son zamanlarında 1912'de yapılan nüfus sayımında 37.000, 1923'teki sayımda 18.000 olarak tespit edilen Yezidilerin sayısı ülkemizdeki bazı çevrelerin baskılarından kaynaklanan göçlerden dolayı azalmış olup; günümüzde Türkiye'deki sayılarının iki-üç bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde küçük topluluklar halinde yaşayan Yezidilerin büyük bölümü Güneydoğu Anadolu'da (Siirt, Batman, Şanlıurfa Viranşehir), bir kısmı da metropol kentlerinde yaşamaktadırlar. Dünya genelinde nüfuslarının birbuçuk milyon civarında olduğu tahmin edilen Yezidilerin, Irak'ta 600.000, Rusya'da 100.000, Gürcistan'da 100.000, Ermenistan'da 80.000, Suriye'de 20.000, Almanya'da 50.000, İran 'da 200.000 civarında nüfusa sahip olduğu; kalanının da Hindistan, Lübnan, İsviçre, Belçika, Estonya ve Ukrayna'da yaşadığı bilinmektedir.
Bugün yoğun olarak yaşadıkları Irak'ın kuzey illerdindeki Yezidiler, buradaki yerel hükumette de yer alıyorlar. İktidarı kimse ile paylaşmayı sevmeyen KDP, Bakanları arasına iki tane de Yezidi atamış durumda. Sayısal ağırlıklarından dolayı parlamenterler ve politikacılar bir oy deposu olarak görülen Yezidiler, bu yüzden biraz şanslı görünüyorlar. Barzani hükumeti bütün istek ve taleplerini yerine getirmeye çalışıyor. Bütün bunların yanında Barzani'nin partisi olan KDP'nin hakim olduğu Kuzey Irak'taki yönetim politikasından bireysel bazda hiç de memnun değiller. Çünkü KDP yönetiminin ayyuka çıkan hırsızlık ve komisyonculuk olaylarını Yezidiler de doğruluyorlar. Hükumet nezdinde iş yapabilmek için kendilerinin KDP şeflerine yüzde 30 ila 40 arasında değişen bir kar payı vermek zorundadırlar.
Portreler
"Devlet bizi müslüman kürtlerden kurtardı" Osmanlı'dan 12 Eylül 1980 askeri darbesine kadar ülkemizde güven içerisinde yaşayan Yezidilere yönelik toplumsal baskı ve dışlanmışlık bu dönemde başladı. Müslüman Kürtlerin, Yezidi Kürtlere baskılarını arttırması hatta bazı köylerde öldürmeye kadar varan olaylardan sonra başta Almanya olmak üzere Batı Avrupa'ya göçler başladı. Askeri rejimin bu baskılara karşı yeterince önleyici tedbirler almaması ve Yezidi gençlerin de Avrupa'da yaşama arzularından dolayı göçler hız kazandı ve bir zamanlar Güneydoğu ve Hakkari'de onbinlerle ifade edilen Yezidilerin sayısı binlere düştü. Bugün sadece Viranşehir ve Batman'da sayıları 2000'i bulan Türkiye Yezidileri, Müslüman Kürtlerden oldukça şikayetçiler. Bunlardan biri de 76 yaşında olan Batmanlı Mustafa Gülen. Gülen, "kendilerini soydaşlarının elinden Türk askerinin kurtardığını vurgulayarak olay gününü şöyle anlatıyor: "Komşu Derik köyünden bizden yardım için maraba istediler. Biz de bu taleplerini kabul ettik. Ancak Yatalak olan ağabeymin de gelmesini istediler. Ancak ağabeymin yürüme takati dahi yoktu. Ve olay burada koptu. Bizi dövmeye başladılar. Biz de karşılık verdik. Köyümüzden çıkıp gittiler. Ertesi gün sabaha karşı uyandığımızda köyümüzün etrafı sarılmıştı. Müslüman soydaşlarımız bize saldıracakları sırada Jandarma ve bir tabur asker bizim imdadımıza yetişti. Köyümüzü günlerce koruma altına aldılar. Bu olay üzerine elimizdeki avucumuzdakileri satıp gençlerimizi Avrupa'ya gönderdik. Böylece artık toprağımızdan yavaş yavaş kopuş başladı."
Askeri baskılardan kaçtılar 78 yaşındaki Ferman Sazak ise benzer durumdan dolayı Türkiye'yi terk ettiklerini söylüyor. Sazak'ların hikayesi ise iç buran türden. Yezidileri, "Kürtçü" diye jandarmaya ihbar eden yine Kürtler oluyor. Ve bölgeleri günlerce güvenlik birimlerinin arama taramalarından geçiyor. Askeri rejimin getirdiği baskılara dayanamayan Ferman Sazak ve köylüleri soluğu Almanya'da alıyorlar. En büyük özlemi ise Tekrar köyüne geri dönebilmek. Gerçi bütün ölülerini getirip köyde gömüyorlar ama Köyleri de Müslüman Kürtlerin işgaline uğramış durumda.
"Batı bizi koz olarak kullanacak" Batmanlı Şeyh Ali de Batı Avrupa'da yaşayan Türkiyeli Yezidilerden. "76 yılı kazasız belasız devirdim. Ama son 25 yıldır memleketimi özlemle yaşıyorum. Batman'da çocuklar liseyi bitirir bitirmez Avrupa'ya gittiler. Evde kimse kalmayınca, hanımı alıp çocukların yanına gitmek zorunda kaldık. Ama oradaki yaşantımız da yaşam değil. Açıkça ev hapsi yaşıyoruz. Ne bir şeyler paylaşacağımız bir komşumuz ne de tanıdığımız var. Maalesef bizim kardeşlerimiz olan Müslüman Kürtlerin sürgünü olduk."
Almanya'nın 25 yıldır kapılarını sonuna kadar açtığı Yezidilerin vatandaşlık taleplerini geri çevirme ve onları ülkeden geri çıkarma kararını nasıl değerlendirdiklerini sorduğumuz Şeyh Ali'nin cevabı şöyle: "Bu işin altında siyaset var. Çeyrek yüzyıldır bizi bağrına basan bizlere kucak açan Almanya ne oldu da şimdi bizi sınırdışı etmeye çalışıyor? Bunda mutlaka Türkiye'ye yönelik bir hesapları vardır. Ama biz cemaatimizi bu siyasi oyunlardan uzak tutacağız." Satanistlerle aralarında bir bağ olup olmadığı şeklindeki sorumuzu tepki vererek cevap veriyor: "Biz şeytana tapmıyoruz. Biz Azazel'i en büyük melek olarak görüyoruz. Bizim inancımızda insan öldürmek yoktur. Satanistler ise savunmasız hayvanları öldürüyorlar. Her türlü kötü alışkanlıklar onlarda mevcut. Onların bizimle hiçbir ilgisi yok."
|
|
|
|
|