|
|
|
|
Sabahları badem, ceviz ve fındık yiyorum
"Siz: Kullanma kılavuzunuz" adlı kitabıyla, "da Vinci'nin şifresi"ni bile geride bırakan Mehmet Öz, bu başarısını Türk ve Amerikan altyapısına bağlıyor.
Kitabınızda "Kendi kendinizin doktoru olabilirsiniz" diyorsunuz. Vücudumuzda ters giden bir şeyler olduğunu nasıl anlayabiliriz? İpuçlarına dikkat edin. Örneğin kırışıklıklar, hipertansiyonun habercisi olabilir. Dışkı görünümü, bağırsak hastalıklarını işaret eder. İki kat merdiven çıktığınızda kalbinizin verdiği reaksiyon ise kalp hastalıkları hakkında bilgi verir.
Peki sağlıklı ve uzun bir yaşam konusundaki önerilerinizi siz de uyguluyor musunuz? Özel yaşamınızda özellikle vazgeçmediğiniz ya da önem verdikleriniz neler? Sabahları badem, ceviz ve fındık yiyor, spor ve yoga yapıyorum. Aslında üç faktör yaşlanmaya yol açıyor. Damar sertleşmesi, bağışıklık sisteminin örneğin kanser ve enfeksiyon sebebiyle zayıflaması ve kirlilik, sigara, günlük stres gibi çevresel etkiler. Bence üçünü de engelleyebiliriz.
Türk halkının yaşam ve beslenme alışkanlıklarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Şu anda diyet ve vitaminler hakkında çok güçlü bilimsel verilere sahibiz. Buna göre eski Türk diyeti, özellikle Güney Anadolu kıyıları civarı, iyi kriterlerin çoğunu sağlıyor. Bu anlayışı sürdürmeliyiz. Ayrıca geleneksel besinlerimiz çok daha ekonomik.
Önümüzdeki günlerde tıp alanında ne gibi gelişmeler olacak ve sizin planlarınız neler? Bence kalp hastalıklarında çok büyük aşama kaydedildi. Örneğin kalp yetmezliği için kullanılan yapay kalpler ve minimal invazif cerrahi teknikleri son zamanda giderek gelişmekte. AIDS'e önümüzdeki yıllarda çare bulunacağına kesinlikle inanıyorum, fakat kansere değil. Çünkü kanser tek bir hastalık değil, en az bin tane değişik türü var. Aslında hepimizde kanser gelişiyor. Fakat bağışıklık sistemi kuvvetli olduğu için kanseri tanıyıp yok ediyor. Benim gelecek günlerdeki planım kalp kapaklarını ameliyatsız tamir etmek, şu an bunun üzerinde çalışıyorum.
Yine kitabınıza dönersek, yaşlanmanın etkilerinin nasıl durdurulabileceğinden söz ediyorsunuz. Hep genç ve sağlıklı kalmak mümkün olabilir mi? Nasıl yaşlanacağınız ve yaşlanma nedeniyle bedeninizde oluşacak etkiler, yüzde 70'ten de yüksek oranla sizin elinizdedir. Nasıl yaşlanacağınızı yaşam biçiminiz belirler. Sadece yüzde 20'lik bölüm genetik faktörlere bağlıdır. Yaşamınızı daha sağlıklı sürdürmek, uzun yaşamak ve yaşlanmanın etkilerinden kurtulmak için mutlaka yapmanız gereken beş önemli şey vardır. Bunları gerçekleştirerek, yüzde 90 oranında yaşlanmayı geciktirebilirsiniz. Tansiyonunuzu kontrol altına almalı, sigarayı bırakmalı, günde 30 dakikayı egzersize ayırmalı, stresten uzak durmalı ve yaşamınız boyunca severek uygulayabileceğiniz bir beslenme biçimi geliştirmelisiniz. Yaşlanmanın beden üzerindeki etkilerini de üç ana başlıkta toplayabiliriz. Yukarıda saydıklarımı uyguladığınızda bu üç faktörle ilgili problemleri de yüzde 90 oranında durdurmuş olursunuz. İlk olarak kalbin ve damarların yaşlanmasını engelleyebilirsiniz. Yoksa önemli organlara yeterli kan pompalaması kesilince kalp krizleri, felç, hafıza kaybı gibi problemler ortaya çıkar. İkinci olarak, bağışıklık sisteminin yaşlanmasını önlersiniz. Bu da bağışıklık sistemine bağlı hastalıkları, enfeksiyon ve kanser riskini azaltır. Son olarak, çevresel ve sosyal sorunların sebep olduğu yaşlanmayı en aza çekersiniz. Çünkü stres gibi faktörler de yaşlanmayı hızlandırır.
|
|
|
|
|