|
|
|
|
Kollarınızı hareket ettirerek kalp krizi riskini azaltabilirsiniz
KALP VÜCUDUN CİMRİ ORGANI
* Doğru nefes almak kalbi nasıl koruyor? Göğüste kaburgaların arasında minik adaleler var. Doğru şekilde nefes alırsanız, mide dışarı çıkıyor. Midenin altında büyük bir adale var: Diyafram. Mide yukarı çıkınca, akciğerleri aşağıya doğru çekiyor. Bu şekilde akciğerin alt kısmında pis hava toplanıyor. Derin nefes alarak kirli hava boşaltılınca, akciğerler rahatlıyor. Bu şekilde sabah ve akşam 10 kere nefes almalı. Akciğer kalbin kardeşi gibidir. Kirli havanın emniyetli bir şekilde dışarı atılmasını sağlıyor. Akciğer ne kadar sağlam olursa, kalp o kadar sağlam olur. Kalp vücudun en cimri organı. En çok fazla oksijen ister. Oksijen miktarı ne kadar yüksek ise, kalbe o kadar iyi gelir.
Vücut yaşınızı siz seçin
Siz yaşarken, zamanın aktığını unutmayın. Herkes takvim yaşına göre birbiriyle eşit şekilde yaşlanır ama bu sizin takvim yaşınızdır. Önemli olan, sizin vücut saatinizi tersine çalıştırmanız ya da en azından yavaşlatmanızdır. Nasıl ve ne kadar uzun yaşayacağınızın yüzde 70 kontrolü sizin elinizdedir. 50 yaşınıza geldiğinizde, o güne kadar sürdürdüğünüz yaşam tarzınız yüzde 80 sizin biyolojik yaşınızda rol oynar. Geri kalan faktörler ise, genetik olarak size miras kalır. Yaşlanmayı durduramayız ama yaşam tarzımıza dikkat ederek daha kaliteli ve sağlıklı bir hayat sürdürebiliriz. Yaşlanmaya bağlı hastalıkların ortaya çıkmasında üç önemli neden vardır, bunlar:
* Kalp ve kan damarlarının yaşlanması (Bu durum kalp krizlerine, hafıza kaybına, iktidarsızlığa neden olur)
* Bağışıklık sisteminin yaşlanması (Bağışıklık sisteminin yaşlanması vücudu enfeksiyonlara ve kansere karşı dirençsiz bırakır)
* Çevresel ve dış etkenlerden meydana gelen yaşlanma (Stres ya da kazalar sonucu meydana gelen durumlar)
Beyninizin genç kalması için dikkat etmeniz gerekenler
1. Beyin damarlarınızı açık tutun Günde bir Aspirin içmek beyin damarlarınızı açık tutmanızı sağlar ve böylelikle beyine daha çok oksijen gider. Beyin damarlarınızda tıkanıklık olmaması, beyin kanaması geçirmenize neden olabilir. Bu da felce yol açabilir.
2. Beyninize egzersiz yaptırın Eğer kaslarınızı kullanmazsanız, zamanla patates püresine benzerler. Beyniniz de kaslarınıza benzer. Beyninize de egzersiz yaptırmanız gerekir. Bulmaca ya da yap - boz türü oyunlar, beyin egzersizi için idealdir. Beyin hücrelerini çalıştırmazsanız, onları kaybedeceğiniz gerçeğini aklınızdan hiç çıkarmayın.
3. Beyninizi gıdalarla besleyin Besinlerde kalbiniz için ne zararlıysa, beyniniz içinde yine aynı şeylerin zararlı olduğunu unutmayın. Doymuş yağdan mutlaka uzak durun, bu beyindeki damarlarda tıkanıklığa yol açabilir. Yine her gün bir avuç fındık, fıstık ya da ceviz tüketin. Mutlaka haftada en az bir kez balık yiyin. Günde bir tabak soya fasulyesi yiyin. Bu, ihtiyacınız olan yağ, lif ve proteini sağlar. Her gün 250 gr domates suyu ya da domates sosu tüketin. Ayrıca, avokado ve çileğin de faydalı olduğunu unutmayın.
4. Günlük stresinizi azaltın Vücudun her organını olumsuz etkileyen stres, beyni de aynı ölçüde etkiler. Doğum sonrasında kadınlarda görülen depresyona karşı en iyi ilaç Omega 3 yağ asitleridir. Gebelik döneminde anne ihtiyacı olan yağ asitlerini karşılayamazsa, bebek anneden bu yağ asitlerini alır ve anne de gebelik sonrası depresyon ile karşı karşıya kalır. Depresyon ve stresin kronikleştiği durumlarda beyin hücrelerinin hızla öldüğünü unutmamak gerekir.
5. Doğal beslenin Beslenmenizde doğal olursanız, hafızanız güçlenir ve daha genç kalırsınız. Folik asit, B6 ve B12 vitaminlerinin önemli olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Brüksel lahanası, börülce ve ayçiçeği folik asit açısından zengin değerlere sahiptir. B6 en çok tavuk, muz ve domates püresinde bulunur. B12 vitaminini yeterli almak için bol bol balık tüketin.
6. Hawaii'yi düşleyin Kendinizi Hawaii'de sahilde elinizde soğuk bir içecekle yatarken düşleyin. Hayal kurmanız zihninizi esnekleştirir ve çalıştırır.
|
|
|
|
|