|
|
|
|
Türk Borçlar Kanunu Tasarısı
Hazırlayan: Necmiye Uçansoy
Alışverişten iş hayatına günlük ekonomik ilişkileri düzenleyen Borçlar Kanunu Tasarısı, Başbakanlıkta. Borçlar Kanunu taslağı borç ilişkilerini düzenliyor. 80 yıllık yasa üzerinde 33 kişilik komisyon 7 yıl süreyle çalıştı. 114 kuruluştan bilgi istendi 649 maddelik tasarı hazırlandı.
ÜÇÜNCÜ AYIRIM Bağlanma Parası, Cayma Parası ve Ceza Koşulu A. Bağlanma parası Madde 176- Sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, cayma parası olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır.
Aksine sözleşme veya yerel âdet olmadıkça, bağlanma parası esas alacaktan düşülür.
B. Cayma parası Madde 177- Cayma parası kararlaştırılmışsa, taraflardan her biri sözleşmeden caymaya yetkili sayılır; bu durumda parayı vermiş olan cayarsa verdiğini bırakır; almış olan cayarsa aldığının iki katını geri verir.
C. Ceza koşulu I. Alacaklının hakları 1. Cezanın sözleşmenin ifası ile ilişkisi Madde 178- Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir.
Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir.
Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır.
2. Ceza ile zarar arasındaki ilişki Madde 179- Alacaklı hiçbir zarara uğramamış olsa bile, kararlaştırılan cezanın ifası gerekir.
Alacaklının uğradığı zarar kararlaştırılan ceza tutarını aşıyorsa alacaklı, borçlunun kusuru bulunduğunu ispat etmedikçe aşan miktarı isteyemez. 3. Kısmifanın yanması Madde 180- Ceza koşuluna ilişkin hükümler, dönme durumunda ifa edilmiş olan kısmın alacaklıya kalacağını öngören sözleşmelere de uygulanır.
Taksitle satışa ilişkin hükümler saklıdır.
II. Cezanın miktarı, geçersizliği ve indirilmesi Madde 181- Taraflar, cezanın miktarını serbestçe belirleyebilirler.
Asıl borç herhangi bir sebeple geçersiz ise veya aksi kararlaştırılmadıkça sonradan borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple imkânsız hâle gelmişse, cezanın ifası istenemez. Ceza koşulunun geçersiz olması veya borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple sonradan imkânsız hâle gelmesi, asıl borcun geçerliliğini etkilemez.
Hâkim, aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirir.
BEŞİNCİ BÖLÜM Borç İlişkilerinde Taraf Değişiklikleri BİRİNCİ AYIRIM Alacağın Devri A. Koşulları I. İraddevir 1. Genel olarak Madde 182- Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir.
Borçlu, devir yasağı içermeyen yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı devralmış olan üçüncü kişiye karşı, alacağın devredilemeyeceğinin kararlaştırılmış bulunduğu savunmasını ileri süremez.
2. Şekli Madde 183- Alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır.
Alacağın devri sözü verme, şekle bağlı değildir.
II. Yasal veya yargısal devir ve etkisi Madde 184- Alacağın devri kanun veya mahkeme kararı gereğince gerçekleşmişse, bu devir özel bir şekle ve önceki alacaklının rızasını açıklamasına gerek olmaksızın, üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir.
B. Devrin hükümleri I. Borçlunun durumu 1. İyiniyetle yapılan ifa Madde 185- Borçlu, alacağın devredildiği devreden veya devralan tarafından kendisine bildirilmemişse, önceki alacaklıya; alacak birkaç kez devredilmişse, son devralan yerine önceki devralanlardan birine iyiniyetle ifada bulunarak borcundan kurtulur.
2. İfadan kaçınma ve tevdi Madde 186- Kime ait olduğu çekişmeli bulunan bir alacağın borçlusu, ifadan kaçınabilir ve alacağın konusunu hâkim tarafından belirlenen yere tevdi etmekle borçtan kurtulur.
Borçlu, alacağın çekişmeli olduğunu bildiği hâlde ifada bulunursa, bundan doğacak sonuçlardan sorumlu olur.
Dava konusu olan çekişme mahkemece henüz sonuca bağlanmamış ve borç da muaccel ise, taraflardan her biri borçluyu, edimi tevdi etmeye zorlayabilir.
3. Borçluya ait savunmalar Madde 187- Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir.
Borçlu, devri öğrendiği anda muaccel olmayan alacağını, devredilen alacaktan önce muaccel olması koşuluyla borcu ile takas edebilir. II. Öncelik hakları ve bağlı hakların geçişi Madde 188- Alacağın devri ile devredenin kişiliğine özgü olanlar dışındaki öncelik hakları ve bağlı haklar da devralana geçer.
Asıl alacakla birlikte işlemiş faizler de devredilmiş sayılır.
III. Senet ve belgelerin teslimi ve bilgi verilmesi Madde 189- Devreden, devralana alacak senedi ile elinde bulunan ispatla ilgili diğer belgeleri teslim etmek ve alacağını ileri sürebilmesi için gerekli bilgileri vermekle yükümlüdür.
IV. Garanti 1. Genel olarak Madde 190- Alacak, bir edim karşılığında devredilmişse devreden, devir sırasında alacağın varlığını ve borçlunun ödeme gücüne sahip olduğunu garanti etmiş olur.
Alacak bir edim karşılığı olmaksızın devredilmiş ya da kanun gereğince başkasına geçmişse, devreden veya önceki alacaklı, alacağın varlığından ve borçlunun ödeme gücünden sorumlu değildir.
2. İfaya yönelik devir Madde 191- Alacaklı, alacağını borcu ifaya yönelik olarak devretmekle birlikte borca mahsup edilecek miktarı belirlememişse devralan, ancak borçludan aldığı veya gereken özeni gösterseydi alabilecek olduğu miktarı, kendi alacağına mahsup etmek zorundadır.
3. Sorumluluğun kapsamı Madde 192- Devralan garanti ile yükümlü olan devredenden aşağıdaki istemlerde bulunabilir:
1. İfa ettiği karşı edimin faizi ile birlikte geri verilmesini,
2. Devrin sebep olduğu giderleri,
3. Borçluya karşı devraldığı alacağı elde etmek için yaptığı ve sonuçsuz girişimlerin yol açtığı giderleri,
4. Devreden kusursuzluğunu ispat etmedikçe uğradığı diğer zararlarını. C. Özel hükümlerin saklılığı Madde 193- Bazı hakların devrine özgü olarak kanunla konulmuş bulunan hükümler saklıdır.
devamı için tıklayınız
|
|
|
|
|