SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
  » Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Attila İlhan yaşamını yitirdi
Ben sana mecburum
An gelir
Yaşamı
Yeşilçam Dönemi
Romanları
Öldün, itirazımız var...

Romanları

"Çoğu zaman üç beş kişi için yazdığımızı sanırız, onlar bizi okumazlar. Asıl seslendiklerimiz, hiçbir zaman tanımayacağımız, başka üç beş kişidir." Attilâ İlhan

İlk romanı Sokaktaki Adam yayınlandığında 10 roman yazmıştı. Bunlar hiç gün ışığına çıkmadı. Attilâ İlhan bunun sebebini bir söyleşide şöyle açıklıyor: "... bir çok roman yazdım daha önceden. Ama neden yayınlamadım? Çok akıllıca bir sebebi vardı. Çünkü biliyorum ki yazarlar ilk romanlarında kendilerini anlatırlar. O da romancılık değildir. Günlük tutmaktır."
(Düşün, Haziran 1996)

Roman serüvenine başladığında döneminin diğer yazarları daha çok yerel ve kırsal olayları, kişileri işlerken Attilâ İlhan şehir insanını Türkiye'nin yakın dönem tarihini siyasal, ekonomik ve sosyal yanlarıyla ele alan bir yapı içerisinde işliyordu. Sadece İstanbul, İzmir gibi Türkiye'nin büyük şehirlerini, işlediği dönemin yaşam tarzını, ekonomik ve sosyal sorunlarını kahramanlarının gözüyle yansıtmakla yetinmiyor; aynı zamanda, batı kültürünün Türkiye'ye ne şekilde yansıdığını, olumlu ve olumsuz etkilerini, çizdiği karakterlerle ve Avrupa'daki şehirlerle örtüşen bir yapı içerisinde irdeliyordu.

Hazırlık ve Arayış Dönemi
Romanda 'hazırlık ve arayış dönemi' diye nitelendirebileceğimiz döneminde, yayınladığı Sokaktaki Adam ve Zenciler Birbirine Benzemez'de yazarın Paris'te yaşadığı yıllara ait deneyimlerinin ve gözlemlerinin karakterlere yansıdığı görülür. Yazıldığı yıllarda Türkiye'deki batılılaşma uğruna toplumdan kopan kişilerin bocalamaları Sokaktaki Adam'da ele alınırken, Zenciler Birbirine Benzemez 'de Avrupa'da komünist ve anti-komünist mültecilerle karşılaşan, hayal kırıklığına uğramış bir devrimci anlatılır. Her bölümün farklı bir karakterin ağzından aktarıldığı Sokaktaki Adam, Attilâ İlhan'ın edebiyatımıza getirdiği yeni bir söylem olarak alınabilir. Daha sonraki romanlarında da görüleceği gibi, diyalektik bir yaklaşımla işlenen olaylarda kahramanlar güçlü ve zayıf yanlarıyla okura ulaşır; birbirlerini suçlamaz ve okuyucuda önyargı oluşturmazlar. Attilâ İlhan Zenciler Birbirine Benzemez için bakın neler diyor:" Kitap 'soğuk savaş'ın en belalı döneminde yazıldı, yayınlandı. Çok ikircikli bir sorunu tartışıyordum. Romanın kahramanı, İstanbul'daki ve Paris'teki 'solcu' çevrelerle düşüp kalkıyor, bunlarla ilişkilerini ve tartışmalarını anlatıyordu, herşeyi olduğu gibi yazmak, romanın yayınlanmasından vazgeçmekle eşitti. Bu bakımdan, içeriğine hafif flou bir hava verdim."

Romanın dilinin farklılığını ise yazıldığı dönem içerisinde yoğun Fransızca çalışmasına bağlayan yazar, bazı cümleleri Fransızca düşünüp Türkçe yazdığını okuduktan sonra farkettiğini de itiraf ediyor:
- " ... hayattan aktarılmış en çok tip içeren romanım budur."diyor ve devam ediyor Attilâ İlhan:"Hernandez, Marie-te, Hilde, Zevilla, Lale, Ecvet, Sabiha vb. kuşkusuz başka isimlerle, başka bir yaşama kesiti içinde tanıdığım kişilerdi. Mehmed-Ali, gerçekte varolan birkaç kişiden süzdüğüm bir bileşim; onun küçük burjuvadan çok, işçiye yakın toplumsal sınıfsal kökeni, sorunlara başka bir açıdan yaklaşmama fırsat vermektedir."

Olgunluk Dönemi
Yazarın "olgunluk dönemi" diye tanımlayabileceğimiz edebiyat süreci Kurtlar Sofrası ile başlar. Sokaktaki Adam'da ne istediğini değil, ne istemediğini bilen biri anlatılırken; Zenciler Birbirine Benzemez'de Mehmed-Ali istedikleri ile istemedikleri arasında mütereddit bir karakteri yansıtmaktadır. Oysa Kurtlar Sofrası'nda Mahmud ne istediğini çok iyi bilen bir karakteri çizer. Bu üç romanıyla Attilâ İlhan Türk aydınına farklı açılardan bakar, fikirlerini diyalektik-materyalist bir sentez içinde derleyerek Türkiye için bir sentez önerir- ki sonradan yazdığı beş kitaplık Aynanın İçindekiler serisi de bu zemine oturmuştur-. Bıçağın Ucu, Sırtlan Payı, Yaraya Tuz Basmak, Dersaadet'te Sabah Ezanları ve O Karanlıkta Biz bu seriyi oluşturan romanlar. Her romanda yer alan karakterler, Türkiye'nin tarihinde köşebaşlarını oluşturmuş dönemlere ayna tutan aydınlardır. Tarihi olaylar, politik ve sosyal dengelerle ele alınır. Birbirleriyle bağlantısı olan karakterlerden herbiri bir romanda ön plana çıkar ve olaylar onun gözlemleriyle aktarılır. Bu serinin bütünü irdelendiğinde yine, yazarın Türk aydınına yakın tarihimize bir bakma şansı tanıdığını ve kendi toplumcu-gerçekçi bakış açısıyla önergeler sunduğunu görürüz.

Yakın Dönem

Attilâ İlhan, Fena Halde Leman ve Haco Hanım Vay adlı eserlerinde ise cinsellik sorununa cesaretle eğilerek okuru yeni bir boyut üzerinde düşünmeye yönlendirmektedir. Her iki romanda da olaylar ve kişiler kadın eşcinselliğinin, çift cinselliğin ve çifte benlik duyumsamasının gizlerini sergilemeye yönelik canlı ve renkli bir anlatımla işlenmektedir.
Türk kamuoyunda adının kolaylıkla telaffuz edilmediği ancak oldukça yaygın olduğu bilinen bu tür ilişkinin, yazınımızda böylesi bir cesaretle işlenmesi yayınlandıkları dönemlerde kitapların ses getirmesine ve edebiyat çevrelerinde tartışılmasına neden olmuştu.

Sokaktaki Adam (1953)
Zenciler Birbirine Benzemez (1957)
Kurtlar Sofrası (1963)
Aynanın İçindekiler :
- Bıçağın Ucu (1973)
- Sırtlan Payı (1974)Yunus Nadi Roman Armağanı
- Yaraya Tuz Basmak (1978)
- Dersaadet'te Sabah Ezanları (1981)
- 'O Karanlıkta Biz' (1988)
Fena Halde Leman (1980)
Haco Hanim Vay (1984)




Nükleer dosyası
AB ülkeleri yenilenebilir enerjiye özellikle rüzgâra yüklenirken, Türkiye'de rüzgâr projeleri çantalarda...
Aşka dair ne varsa
14 Şubat sevgililer günü'ne hazır mısınız? O çok sevdiğiniz kişiye bir hediye aldınız mı? Eğer cevabınız...
Doğalgaz krizi
Doğalgaz krizi sanayide şimdilik atlatıldı... Ancak Topbaş, halkı tasarrufa çağırdı: Radyatörü...
Üç kişi donarak öldü
Kayseri, Ağrı ve Denizli'de 3 kişi donarak öldü. Ağrı'da hava sıcaklığı gece eksi 31 derece olarak...
50 soruda öldürücü virüsten korunmanın yolları
Kuş gribiyle ilgili merak ettiğiniz soruları bu konuda Türkiye'nin en uzman doktorlarına danıştık.
Kurban Bayramınız kutlu olsun
10-14 Ocak 2006 tarihleri arasında kutlayacağımız Kurban Bayramı nedeniyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi,...
2006’da neler olacak?
Yıldızlar Kraliçesi Filiz Özkol burçların yeniyıl falına baktı. Duygu dolu Balıklar burçlar aleminin belki de...
Irak'ta seçimler
Irak'ta 15 Aralık 2005 tarihinde yapılan genel seçimlerde, 30 Ocak seçimlerine oranla özellikle Sünni...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu