SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
  » Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
AB Konseyi'nin Türkiye Raporu
Din hanesi kalkabilir

AB Konseyi'nin Türkiye Raporu

II. ÖZEL KONULAR
Irkçılık Ve Irk Ayrımcılığına Karşı Mücadele Konusunda Uzmanlaşmış Bir Kurum Oluşturulması Gereği
112. ECRİ ikinci raporunda, Türk yetkililere ırkçılık ve ırk ayrımcılığına karşı mücadele konusunda uzmanlaşmış bir ulusal kurum oluşturmayı tavsiye etmişti. ECRİ, Türk yetkililerin o zamanlar kurmayı düşündükleri Ombudsman'm bürosunun personeli arasında yer alacak olanlardan birinin ırkçılık ve hoşgörüsüzlük sorunlarının takibinden sorumlu olmasını talep etmişti. Nihayet ECRİ, İnsan Hakları Yüksek Kurulunun ırkçılık ve hoşgörüsüzlük meselelerine hak ettikleri tüm önemi vermesi umudunu dile getirmişti.
113. Türkiye'de insan hakları kurulları alanında önemli gelişmeler yaşandı ve bunlar ırkçılık ve ırk ayrımcılığı alanında belirli sonuçlar doğurdu. ECRİ, bugün Türkiye'de, gerek genel anlamda gerekse de kişisel talepler temelinde insan haklarına riayet edilmesini izlemekle görevli hatırı sayılır sayıda kurum ve kuruluş olduğunu kayda geçer. TBMM Dilekçe Komisyonu ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bu kurum ve kuruluşlar arasında yer almaktadır. Hükümet tarafında, 12 Nisan 2001 tarihli 4643 sayılı Yasa, tümü de Başbakanlığa bağlı olarak çalışan bir dizi insan hakları kurulu oluşturdu. Bunlar sırasıyla, İnsan Hakları Başkanlığı, İnsan Hakları Üst Kurulu, İnsan Hakları Danışma Kurulu, İnsan Hakları İl ve İlçe Kurulları, İnsan Hakları İhlali İddialarını İnceleme Heyetleri ve İnsan Hakları Eğitimi On Yılı Ulusal Komitesi'dir.
114. Yerel insan hakları organlarının sayısı 931'dir, bunların 81'i il, 850'si ilçeler düzeyinde görevlidir. Bu kurullar, seçilmiş yerel yöneticiler, akademisyenler, hukukçular, siyasi parti temsilcileri, meslek kuruluşları, medya, öğrenci velisi temsilcileri, STÖ'ler ve sendikalardan oluşmaktadır. Yasa, her bir kurulda hukuk formasyonuna sahip veya halkla ilişkiler konusunda uzman sürekli bir memurun görevlendirilmesini öngörmektedir. Her bir kurulun görevleri arasında, insan haklarının korunması ve insan hak ve özgürlüklerinin kullanılmasının önündeki engellerin kaldırılmasına ilişkin olarak yerel yetkililere önerilerde bulunmak; kendilerine iletilen insan hakları ihlal iddialarını incelemek ve araştırmak; ve her türlü ayrımcılığın önlenmesi için gerekli çalışmaları yapmak yer almaktadır. Kurullar aynı zamanda faaliyetleri hakkında İnsan Hakları Başkanlığına aylık bir rapor iletmekle de yükümlüdür.
115. Kurullar, insan hakları ihlali iddiaları ile ilgili başvuruları incelemek ve araştırmakla yükümlüdür. Kurul, daha sonra ulaşılan sonuçları gerek duyduğunda Cumhuriyet savcılıklarına iletmek ve sonucunu takip etmekle görevlidir. ECRİ, yetkililerin, insan hakları ihlalleriyle mücadele etmek için halkın ulaşabileceği, aynı zamanda ayrımcılık meselelerini ele alma konusunda da yetkili kılınmış organlar oluşturma konusundaki iradesini memnuniyetle karşılamaktadır. ECRİ aynı şekilde, insan hakları alanında uzman hükümet kurullarının var olmasını çok olumlu bir gelişme olarak değerlendirmektedir. Bununla birlikte ECRİ, oluşturulan ve ciddi boşluklar içerdiği izlenimi veren bu sistemin etkinliği hakkında bazı endişeler duymaktadır. Her şeyden önce, şikayetleri ele almakla görevli kurulların sayısıyla, bu kurulların bağımsızlık dereceleri ve gerçek yetkilerinin düzeyi arasında bir çelişki vardır. Bu kurullar insan hakları ihlallerini çözecek etkili önlemler alabilecek durumda değildir. ECRİ özellikle de, kendisi de Başbakanlığa bağlı olan İnsan Hakları Başkanlığının vesayeti altına alınmış olan bu yerel kurullara yasanın bağımsızlık tanımadığını kaydeder. Kurulların oluşumu da sorun yaratabilecek niteliktedir, çünkü bu kurullarda yer alan şahsiyetler, aynı zamanda kendi mesleki görevlerini icra ettikleri bölgelerde vuku bulan insan hakları ihlallerini ele almak durumunda kalacaklardır. Yasa hiçbir özel soruşturma yetkisi tanımamıştır, bu da şikayetlerin ele alınması görevini son derece güçleştirmektedir. Üstelik, kurullara verilen çok çeşitli görevler dikkate alındığında, mevcut insan kaynakları ve mali kaynaklar kendilerine iletilen şikayetleri düzgün bir şekilde takip etmeleri açısından yetersiz görünmektedir. Çeşitli kaynaklardan alınan bilgilere göre, bazı STÖ'ler bu insan hakları kurularlında ve diğer insan hakları organlarında yer almaya sıcak bakmamaktadır, çünkü yapılarının Türk toplumun gerçek çeşitliliğini yansıtmadığı kanaatindedirler ve ayrıca kendileri hakkında halen yürütülmekte olan bir dizi cezai takibat bu STÖ'lerin insan hakları alanında yürüttükleri çalışmaları fazlasıyla engellemektedir.
116. Ocak 2004 ayına ait istatistik! bilgiler, bu yerel kurullara toplam 76 kişinin şikayet ilettiğini göstermektedir. Bu şikayetler 138 insan hakları ihlali vakasını kapsamaktadır. 8 vakada da ayrımcılık yapılmaması ilkesinin ihlal edildiği öne sürülmektedir. Türk yetkilileri, başvuru formlarında Ocak 2004'te yapılan bir değişiklikten bu yana, istatistiklerin ayrımcılık gerekçesini de ayrıca belirttiğini, dolayısıyla bundan böyle şikayet konusunun bir ırk ayrımcılığına ilişkin olup olmadığını izlemenin de mümkün olacağı konusunda ECRI'ye bilgi vermişlerdir.

Tavsiyeler
117. ECRİ, Türk yetkililere mevcut sistemi düzenli olarak değerlendirip, saptanacak olan gerekli tüm düzeltme ve iyileştirmeleri öngörerek, bu organların gerçek anlamda insan hakları savunuculuğu işlevlerini layıkıyla görebilmelerini sağlamalarını tavsiye etmektedir.
118. ECRİ, Ombudsmanlık müessesesinin oluşturulması konusunda ikinci raporundan bu yana büyük bir ilerleme sağlanmadığını kaydeder. 2002 yılında bir yasa tasarısı hazırlanmış, ama sonuca ulaşamamıştı. Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri, bir Ombudsman bürosunun kuruluşu sürecine yeniden canlılık katmak amacıyla Türk yetkilileriyle Mayıs 2004'te bir seminer düzenlemişti. Yetkililer, bu tür bağımsız bir organ kurulması ilkesiyle mutabık oldukları ve konunun yeniden gündeme alındığı konusunda ECRI'ye bilgi vermişlerdir.

Tavsiyeler
119. ECRİ, Türk yetkililere mümkün olan en kısa sürede bir Ombudsmanı göreve getirmeyi tavsiye etmektedir. ECRİ, Türk yetkililere bu kişinin görevini layıkıyla yerine getirebilmesi için onu gerekli tüm yetkilerle donatmayı, ihtiyaç duyabileceği tüm mali imkanları ve insan kaynaklarını tahsis etmeyi tavsiye etmektedir. Bu kişi aynı zamanda ırkçılık ve ırk ayrımcılığı konularını da ele alabilmelidir.
120. ECRİ, Türkiye'de hâlâ ırkçılık ve ırk ayrımcılığıyla mücadelede uzmanlaşmış bir ulusal bağımsız organ olmadığını saptamaktadır. Bununla birlikte ECRİ, bu tür bir organın kısa sürede oluşturulmasının ele alınması gerektiği kanaatindedir. Bu organ, Türkiye'deki ırkçılık ve ırk ayrımcılığı sorunu konusunda bir bilinçlendirme işlevi görebilmelidir. ECRİ, kamuoyunun ve Türk yetkililerin bu tür bir organın uzmanlığından fayda sağlayacağını düşünmektedir. Bu organ, bugün için sivil toplumun ve Türk yetkililerin dikkatinden kaçan kimi ırkçılık ve/veya ırk ayrımcılığı vakalarının açığa çıkmasını sağlayabilir. Irkçılık, sürekli gelişmekte olan, açığa çıkarılması ve etkin bir biçimde mücadele edebilmesi için de mutlaka incelenmesi gereken çok yönlü bir olgudur. Dolayısıyla bu konuda bir uzmanlaşmaya gidilmesi gereklidir, bu da işte bu tür bir bağımsız organ tarafından yürütülebilir; bu organın görevleri ve yetkileri şunlar olabilir: ırkçı ya da ırk ayrımcılığı temelli eylemlerin kurbanlarına yardım edilmesi; soruşturma yürütme yetkisi; hukuki yollara başvurma ve hukuki süreçlere dahil olma yetkisi; yasal mevzuatın takibi ve yasama/yürütme organlarına danışmanlık; toplumu ırkçılık ve ırk ayrımcılığı konularında bilinçlendirme ve eşit muameleyi sağlamaya yönelik politikaların ve uygulamaların desteklenmesi.


 1 .. 5  6  7  8  9  10  11  12  13   




Mustafa Kemal'in Aşkı
Tarihin sır dolu aşkının bilinmeyen öyküsü.
Macar yazar Rezsö Szirmai'nin 1935'te yazdığı ve Prof.
Küresel ısınma
Amerikan, İngiliz ve Avustralyalı bilimadamları ortak bir raporla dünyanın 10 yıl sonra çevre felaketleri...
Irak seçimleri
Irak'ta ülkenin kaderini belirleyecek ilk ve en önemli adım atıldı, pazar günü genel seçim yapıldı. Ancak...
İstanbul depreme hazır mı?
İstanbul'da 7.5 şiddetinde deprem olduğunda oluşacak sosyal ve ekonomik riskler: Yaklaşık 70...
Meme kanseri
Günümüzde erken tanı sayesinde tedavi edilebilir hastalıklar grubuna giren meme kanseri, tüm gelişmelere...
Latife Hanım'ın sır mektupları
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Atatürk'ün boşandığı eşi Latife Hanım'ın özel evrakının...
Dosya: "Duvara karşı"
Berlin Film Festivali 'Altın Ayı' ödülünü kazanan 'Duvara Karşı' filminin 30 yaşındaki yönetmeni Fatih Akın'ı...
Kurban Bayramınız kutlu olsun
20 -23 Ocak 2005 tarihleri arasında kutlayacağımız Kurban Bayramı sebebiyle bayram öncesi kurban satış...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu