|
|
|
|
AB Konseyi'nin Türkiye Raporu
Tavsiyeler 104. ECRİ, Türk yetkililere kamuoyuna yönelik olarak, örneğin ırkçılık ve hoşgörüsüzlüğe karşı bir ulusal kampanya düzenleyerek, bilinçlendirme faaliyetlerini geliştirmelerini tavsiye etmektedir. Kamuoyunu çok kültürlü bir toplumun Türkiye'ye getireceği faydalar konusunda aydınlatmakta yarar vardır.
Asayiş Kuvvetlerinin Davranışları 105. ECRİ ikinci raporunda, Türk yetkililere kötü muamele konusunda emniyet güçlerine yönelik şikayetlerin incelenme sürecinin, örneğin bu tür iddiaları inceleyecek bağımsız bir komisyon kurulması suretiyle iyileştirilmesini tavsiye etmiştir. ECRİ aynı zamanda, Türk yetkililere insan hakları eğitimi alanındaki çabalarını güçlendirerek sürdürmelerini tavsiye etmiştir. 106. Polisten kaynaklanan şiddet ve kötü muamele sorununu ele almak üzere bazı önlemler alınmıştır. Bu önlemler arasında gözaltı süresinin kısaltılması ve gözaltı koşullarının belli ölçüde iyileştirilmesi yer almaktadır. İşkencenin ve kötü muamelenin kati suretle yasaklandığını hatırlatan bakanlık genelgeleri yollanmıştır ve bu yasak düzenli olarak yetkililer tarafından kamu önünde yinelenmektedir. İşkence ve kötü muamele iddiaları acil ve öncelikli hukuki işlemleri kategorisine alınmıştır. Nihayet, 11 Ocak 2003'ten beri güvenlik güçleri aleyhine işkence ve kötü muamele nedeniyle verilmiş olan cezalar artık paraya çevrilememekte ve ertelenememektedir. 23 Nisan 2003'te Jandarma bünyesinde bir insan hakları ihlallerini inceleme ve değerlendirme merkezi kurulmuştur. ECRİ, failleri güvenlik güçlerine mensup olsalar dahi, insan hakları ihlalleri konusundaki şikayetlerin iletilebileceği savcıların dışında birçok başka merci daha olduğunu kaydeder. Bununla birlikte, bu merciler bağımsız nitelikte değildirler, ayrıca soruşturma ve cezalandırma yetkileri yetersizdir. Türk yetkilileri, insan hakları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin içtihadı konusunda güvenlik güçlerinin aldıkları eğitimi güçlendirdikleri konusunda ECRI'ye bilgi vermişlerdir11. 107. ECRİ, işkenceye ve işkencenin cezasız kalmasına karşı mücadelede Türkiye'nin son yıllarda kaydettiği ilerlemeleri takdirler karşılar. Bununla birlikte ECRİ, özellikle de gözaltı sırasında kötü muamele ve hatta bazen işkence yapıldığına dair iddiaların sürüyor olmasından duyduğu endişeyi de ifade eder. Birçok kaynağın verdiği bilgiye göre Kürtler, özellikle de etnik kökenleri ve cinsiyetleri nedeniyle cinsel şiddetle karşılaşan ve dolayısıyla bu alanda çifte ayrımcılığa tabi tutulan Kürt kadınları, kötü muameleye maruz kalma açısından özellikle hassas bir grup teşkil etmektedirler. Dolayısıyla, özellikle de insan haklarını koruyan yeni kuralların uygulamaya geçirilmesi ve asayiş kuvvetlerinin zihniyetinin değiştirilmesi alanında ek ilerlemeler kaydedilmesine gerek vardır.
Tavsiyeler 108. ECRİ, polisin özellikle de azınlıkta kalan gruplara yönelik her tür istenmeyen davranışına, kötü muamele ve işkence de dahil, son verilmesi için ek önlemler alınmasını tavsiye eder. ECRİ, özellikle de polis mensuplarının istenmeyen davranışları konusundaki iddiaları inceleyecek, gerekirse de zanlıların mahkemeye sevk edilmelerini sağlayacak bağımsız bir mekanizma kurulmasının önemine dikkat çekmektedir. 109. ECRİ, mahkemelere intikal eden polis şiddeti vakalarının, polisin bu tür davranışlarının tasvip edilmediği ve cezalandırılacağı doğrultusunda topluma mesaj verilmesini sağlamak amacıyla, mümkün olan en hızlı şekilde ele alınmalarının önemine dikkat çeker.
Durumun İzlenmesi 110. ECRİ, Türkiye'de yaşayan çeşitli azınlık gruplarının durumu hakkında güvenilir bilgi olmayışından endişe duymaktadır. ECRİ, toplum içindeki çeşitli azınlık gruplarının, özellikle de azınlıktaki dini cemaatlerin, Kürtlerin, Romlar/Çingenelerin, göçmenlerin ve iltica talebinde bulunanlarla mültecilerin, toplumun sosyal ve ekonomik yaşamının belli alanlarındaki gerçek durumları hakkında daha kesin bilgilerin var olabilmesinin yararlı olacağı kanaatindedir, çünkü bu bilgiler olası doğrudan ya da dolaylı ayrımcılıkların açığa çıkmasını sağlayacaktır. ECRİ aynı şekilde, ırkçılık ve hoşgörüsüzlük belirtilerinin Türkiye'de izlemeye alınması gerektiğini düşünmektedir. İşte bu nedenle de bu raporun ikinci bölümünde ECRİ, Türk yetkilileri ırkçılık ve ırk ayrımcılığına karşı mücadele konusunda uzmanlaşmış ve bu alanlarda araştırma yapma işlevini üstlenebilecek bir kurum oluşturmaya teşvik etmektedir.
Tavsiyeler 111. ECRİ, Türk yetkilileri Türkiye'de yaşayan çeşitli azınlık gruplarının durumunu değerlendirme ve ırkçılık, ırk ayrımcılığı belirtilerinin boyutlarını ortaya koyma amacını gerçekleştirmek üzere, tutarlı ve eksiksiz verileri toplayabilecek bir sistem oluşturmanın imkanlarını araştırmaya teşvik etmektedir. ECRI'nin ırkçılık, yabancı düşmanlığı, antisemitizm ve hoşgörüsüzlükle mücadele hakkındaki 1 Numaralı Genel Politika Tavsiyelerinde belirtildiği gibi, bu veri toplama sistemi gerek ulusal mevzuata, gerekse de kişilerin özel yaşamının ve verilerin korunması hakkındaki Avrupa mevzuatına ve tavsiyelerine riayet etmelidir. Veri toplama sürecinde, Türk yetkilileri özellikle de soru sorulan kişilerin rızalarının alınmış olmasına, kimliklerinin gizli tutulmasına ve saygınlıklarının korunmasına özen göstermelidir. Ayrıca, ırkçılık ve ırk ayrımcılığı hakkındaki veri toplama sistemi kadınlarla erkekler arasındaki eşitlik boyutunu da dikkate almalıdır, meseleye özellikle de olası bir çifte ya da katmerli ayrımcılık açısından da bakmalıdır.
|
|
|
|
|