|
 |
|

VEDAT BAYRAM
Şampiyon Şeref Eroğlu
Türkiye'nin gururu, benim yiğit kardeşim Avrupa Grekoromen Güreş Şampiyonası'nda şampiyon olarak yüzümüzü güldürdü. Bayrağımızı göndere çektirip, İstiklal Marşımızı çaldırdın. Sana bu yakışırdı, çünkü sen doğuştan şampiyonsun. Hem de onurlu bir şampiyonsun.
Ilgisizlikten yakınıyorsun; müsabakalardan önce kamp döneminde, müsabakalardan sonra şampiyon olarak, dönüşte yetkililer tarafından bırakın karşılanmayı, telefonla bile aranıp; "Nasılsın? Şampiyon kutlarım" denmediğine üzülüyorsun, biliyorum. Ama üzülme değmez, çünkü; "ALTININ DEĞERİNDEN SARRAFLAR ANLAR"
Maalesef, bizde adamlık ve vefa duyguları erozyona uğramış. Ayrıca sporu yönetenler görevlerinin sadece büyük kulüplerin başkanları ile maç seyretmekten ibaret olduğunu sanıyorlar!
Üzülme ve bence kapat artık 0533'lü telefonunu, bu saatten sonra aransan da farketmez.
Bilgili'nin taktik savaşı
Beşiktaş-Galatasaray derbisi öncesi Beşiktaş cephesinde önemli bir taktik savaşı verildi.
Genç başkan Bilgili, müsabakalardan yaklaşık bir hafta kadar önce aldığı bir dizi önlemle, harp oyunu oynayan kumandanlar gibi planlarını yaptı.
Verdiği demeçlerde ise bir satranç ustası gibi ardarda yaptığı hamlelerle bu planları uyguladı. "Bu bir haftalık takım oyunu idi"
Bakınız Sn. Başkan ve takımı neler yaptı;
* Tüm yönetici ve futbolcuların demeç verme yetkisini kaldırarak, olası bir demoralizeye mani oldu.
* Maçın kaderini İlhan değiştirecek, ona güveniyoruz diyerek istenilen randumanı vermeyen İlhan'ı motive etmeye çalıştı.
* Hem İlhan'ı havaya sokarken, hem de İlhan'ın üstüne oynanması için bir hamle yaptı.
* Bu taktiği, hafta boyu üfleyerek bu havayı sürdürdü.
* Lucescu'da; maçın 3/2'lik bölümünde Galatasaray'ın orta sahada çevirdiği topa Beşiktaş'ın zevkle uyum sağlamasını planladı ve Beşiktaş oyunu rölantiye alarak, kontrolü elinde tuttu.
l Maçın sabahı da Demirören ve Güreli verdikleri demeçlerde derbiye hazırlanan takımın fitilini ateşledi.
* Boştaki Sergen'le de maçın sonlarına doğru bulduğu golle, zaten beraberlikte kazandığı şampiyonluğu perçinledi.
Yani hak ettiklerini şampiyonluk derbisini;
* Başkan Serdar Bilgili, * Hüsnü Güreli, * Yıldırım Demirören, * Lucescu, * Kuyruklu Yıldız Sergen'li Beşiktaş takımı kazandı, gönülden tebrikler.
8 yıl aradan sonra BABA HAKKILAR, zirveden sizlere "HOŞ GELDİN KARAKARTAL KUTLU OLSUN" diyecek.
Terim ve Lucescu
Futbolla ilgilenen spor adamları çok iyi bilirler ki, derbilerin favorisi olmaz.
Ezeli rakiplerin çok fevkalade bir düşüşle sezon geçirmeleri halinde, birbirlerine üstünlükleri de, müsabaka öncesi pek netleşmez. Bu derbi süreci yıllarca bu doğrultu da süre gelmiştir.
Her ne kadar yüzeysel bakıldığında, Fatih Terim ve Lucescu'nun müştereken çalıştıkları Galatasaray kulübüne geliş ve gidiş süreçleri, ikisi arasındaki bir ölçümü akla getirse bile böyle bir değerlendirme gerçekçi olmaz. Şimdi birdenbire 33. haftada oynanan Beşiktaş-Galatasaray maçı sonucu Lucescu-Terim kariyer savaşına dönüştürülmemelidir. Çünkü buradan çıkacak sonuc gerçeği yahsıtmayacağı gibi bu iki değerli hocayı yıpratacaktır.
Şimdi Beşiktaş maçı 1-0 kazandığına göre Fatih Terim'in UEFA şampiyonluğu başarısı yok mu sayılacaktır? Tersini düşünelim, eğer Galatasaray-Beşiktaş'ı 1-0 yenmiş olsaydı, Lucescu'nun geçen yıl Galatasaray'ı şampiyonlukla buluşturması inkâr mı edilecektir? Veya bu hafta oynanan müsabaka bugünkü lig sıralamasına uygun olarak Beşiktaş-Fenerbahçe arasında oynansaydı, ve maçı Fenerbahçe kazansaydı, bu Tamer hocanın, Lucescu ya nazaran daha büyük bir kariyere sahip olduğu anlamına mı gelecekti? Tabii ki değil. Öyleyse hem kendi evladımız, Fatih Terim'ı hem de Beşiktaş'ın üstün meziyetleri olduğu kadar ölçülü, başarılı ve mütevazı hocası Lucescu'yu daha fazla hırpalayıp üzmeyelim.
Uzun mücadelelerle kazanılan, başarıları da yok saymayalım.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Spor adamı olmayı her devrin adamı olmakla karıştırmadığımız zaman.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|