|
 |
|
ÖMER LÜTFİ METE
Sivil aklın muhtırası
Kayıt dışı ekonominin kayıtlıya denk olduğu; iddialı yabancı gizli servislerin sınır tanımadığı bir ülkede tabiat kanunudur
-Orada; her kurum ve sektör akçeli işler açısından yeterince kirlidir.
-Orada; her kurum ve sektör içinde küresel çete uşakları vardır.
-Orada; ideolojik tartışmaların yüzde doksanında görünür gerekçe maskedir. Arkada küresel siyasi dalavereler, yerli şebeke çekişmeleri, kurum içi ikbal savaşları ve çıkar avcılığı vardır.
-Orada; esasen haklı ve samimi olabilecek siyasi, sosyal ve milli kaygıların gerçek sahibi yoktur. Çünkü sahte sızlanmalar ve maskeli tartışmalar, derin ve köklü dertleri ilgisizliğin mağmasına gömmüştür.
-Orada; ikinci sınıf yeryüzü sakinlerinden oluşan ve uygarlık adına hiçbir şey yaratmayan, küresel çetenin çıkar ve emellerine hizmet eden, etmediği zamanlar da zarar veremeyen uydu kitleler vardır, millet kayıptır.
-Orada; siyasi ve ekonomik istikrarın oluşmaması için tertiplenen veya tetiklenen ucuz günlük iktidar kavgaları ile kabile içi "derin kavisli" idrar yarışları hiç eksik olmaz. Sözde "devletin temel değerlerini koruma" sanatı da bu cümledendir!
-Orada; kurumların ancak görece "temiz" oluşundan söz edilebilir.
-Orada; siyasetçinin en aşağı çizgide durduğu kanaati ise, halkın iradesini zurnanın son deliği sayanların yalanıdır. Ahalinin, aydınların ve aydınsıların rahatça eleştirebildiği, dolayısıyla her kurumdan daha saydam olan siyasetin "en kirli alan" sayılması iğrenç bir çarpıtmadır. Bütün çürüklüğüne rağmen; canını ve onurunu kaybetme riskinin merkezindeki siyaset kurumu bu ülkenin mevcut şartlarda "en yiğit" müessesesidir. Çünkü, en azından siyasi açıdan hesap vermesi kaçınılmazdır. Yine onun içindir ki, siyasetçinin en kötüsü bile şu veya bu kurum ve kesimdeki herhangi birinden, sözgelimi ortalama gazeteciden çok daha gerçek bir demokrasi figürüdür! Akçeli işler açısından kirliliği, ortalamanın üstünde bile olsa!
-Orada; her kurum kendi geçmişinin hesabını şeffaf olarak verene kadar, yapılan ve yapılacak bütün ithamlar, kişisel veya kurumsal çıkarlar içindir. Halisane duygularla yapılanlar da bu ortamın iğrençliği yüzünden aynı değerde görülmeye mahkumdurlar.
-Orada; geçmişinde iki tam, iki de yarım olmak üzere üç darbe bulunan bir kurum, bu sorumluları kendi "şeref listesi"nden çıkarmadığı, böylece yetiştireceği yeni personele demokrasi kültürünün alfabesini hazmettirmediği sürece, toplumun özgür bir tartışma iklimine kavuşması, sivilleşmesi ve bütün dinamiklerini harekete geçirmesi imkansızdır.
-Orada; kayıt dışı ekonomi aşılana kadar, "seçilmiş"ler, ahlaki açıdan tartışmalı olacaktır. Bir belediye başkan adayının, nereden geldiği sorulmadan ve belgelenmeden trilyonları harcayabileceği bir seçimi adil ve temiz saymak namus kavramına küfretmektir. Böyle bir toplumda seçilmiş olmak da asla bir "erdem" belgesi ve ölçüsü değildir. Dolayısıyla kayıt dışı ekonomi bu hacmini hızla kaybetmediği takdirde önümüzdeki seçim de "temiz" geçmeyecektir.
-Orada; demokrasi adına mağdur olduğunu söyleyenlerin de, mağdur edenlerin de kirlilik ve meşruiyet dışılık harmanındaki payları çok farklı değildir.
-Orada; eleştiri kültürünün özeti de, bir keçinin öteki keçiye "kuyruğunun altı görünüyor" demesinden ibarettir.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
