|
 |
|

MEHMET BARLAS
Kızacak başka şey kalmamış gibi, bazıları Sertab'a kızıyor!.
Sertab Erener'in Eurovision'da birinci olan şarkısını İngilizce söylemesi, bir kesimi çok kızdırdı..
İnternet'teki e-mail kavgalarını izleseniz, şaşırırsınız.. Kan gövdeyi götürüyor..
Aslında, bu dil konusunda, hepimizde takıntılar vardır..
Yıllar önce Davos'da, dünyanın belli başlı 8-10 gazetesinden gelen meslektaşlarla, bir eve (şale) kapandık..
Basının evrensel sorunlarını tartışacağız.. 48 saatlik bir maraton olacak bu..
İngiltere'den, İsveç'ten, İspanya'dan, Almanya'dan, Fransa'dan, Avusturya'dan gelmiş gazetecileriz.
Toplantı başlamadan, usul konularını konuştuk ve herkesin ortak olarak bildiği İngilizce yapmayı tasarladık konuşmaları..
Derken toplantı başladı.. Sözü Le Monde'un o zamanki başyazarı aldı.. Fransızca konuşmaya başladı.
Ben ondan sonra söz aldım.
Konuşmama Türkçe başladım..
Herkes şaşkın, sordular..
- Neden İngilizce konuşmuyorsun?
Cevap verdim..
- Türkiye'nin nüfusu Fransa'dan fazla.. Fransız meslektaş, anlaşmamızı çiğneyip Fransızca konuştuğuna göre, ben de Türkçe konuşacağım artık..
Neyse.. Herkes gülüştü.. Fransız gazeteci, İngilizce özür diledi.. Sonra toplantıya İngilizce devam ettik..
Söylemek istediğim şu..
Hiçbir dilin, diğer dillere üstünlüğü kabul edilemez..
Ama bazı diller, evrensel oluyor değişik dönemlerde..
Eğer 15-16'ıncı yüzyılda, "Latince"yi bilen Avrupa'nın çeşitli ülkelerindeki 40 tane aydın, birbirleri ile yazışmasalardı, Rönesans belki olmazdı..
19'uncu yüzyılda da, Fransızca, diplomasinin ortak diliydi..
Şimdi "İngilizce Çağı" yaşanılıyor..
Bunun nedeni, İngilizce'nin İngiltere'nin dili olması değil.. Amerika'nın da, İngilizce konuşması..
Churchill, "Amerika ile İngiltere'yi birbirlerinden ayıran şey İngilizce'dir" dememiş mi zamanında?
Bu İngilizce, böyle bir şey..
Eurosivion'u daha önce kazanan Abba grubu da İsveçli'ydi ama, İngilizce söyledikleri şarkılarla parladılar..
İsveçliler de hiç kızmadı..
Biz niye kızalım yani Sertab Erener'in "Everyway that I can"ine?.
Kapalıçarşı kapısında turistlere lokum satan çocuklar, İtalyanlar'a "Dolce" diyerek yaklaşıyor..
Çünkü ellerindeki ürünü pazarlamak zorundalar..
İşte böyle bir şey..
Galiba Padişah 5'inci Mehmet Reşat, prostat olmuş.. Almanya'dan bir uzman doktor gelmiş.. Padişah'ı muayene etmek için, entari geceliğini kaldırınca, hayret ifade eden bir ses çıkartmış..
Padişah, yanlarında bekleyen tercümana sormuş..
- Bu gavur, neden böyle hayret sayhası çıkardı?
Tercüman Alman'a Almanca sormuş, Padişah'ın sorusunu.. Cevabı alıp, nakletmiş..
- Alman doktor, efendimizin uzvunun azametine hayran kalmış.. O yüzden hayret ifade eden sayhanın ağzından çıkmasını önleyememiş..
Cevabı duyan Padişah gülümsemiş..
Tercümana talimat vermiş,
- Söyle gavura.. Kendi dilinde maaşallah desin!.
Özetle her dilde, "Bravo" da denilebilir.. Eğer İtalyanca konuşuyorsanız, kadınlara ve erkeklere farklı aferin çekip, "Brava" veya "Bravo" dersiniz..
Ama başka dillerde herkes "Bravo" der ve bunun İtalyanca olduğunu hiç düşünmez bile..
"Mersi" yani "Merci" Fransızca'dır.. Fakat karşılığında söylenilen "Pabucumun tersi", Türkçe'dir mesela..
Şimdi herkes bir dili ve özellikle İngilizce'yi öğrenmeye çalışmıyor mu? Bunun nedeni, Bacon'u veya Shakespeare'i, aslından okumak değil ki.. İş bulmak, dünyaya açılmak..
Hani iki kedi karşılaşmışlar.. Biri "miyav, miyav" demiş.. Öbür kedi buna "hav, hav" diye cevap vermiş..
Birinci kedi sinirlenmiş,
- Neden herkes gibi miyav, miyav demiyorsun, diye azarlamış karşısındakini..
İkinci kedi gülmüş, cevap vermiş..
- Bu zamanda herkes bir yabancı dil konuşuyor canım!..
Kimimiz, Kuran'ı Türkçe okuyana kızar.. Kimimiz Kürtçe'nin konuşulmasına takılır.. Bazıları da, İngilizce söyleyen Sertab'a takıldı neticede..
ŞAKA
Let the world sink!.
Alın size manşetlik bir haber..
- Genç Arabeskçiler tedirgin!.
Neden mi tedirginler?
Sertab, Eurovision şarkısını İngilizce söyledi diye..
Ya "Batsın bu dünya"yı da, "Let the world sink" diye söylerse birileri!.
SİBER SAVAŞÇI
Saddam biraz gecikmedi mi?
Bu anekdotu daha önce de yazmıştım.. Hatırlatmakta yarar gördüm..
Rahmetli ses sanatçısı Necmi Rıza Ahıskan, konserlerinde çok heyacanlanırmış.. Bu yüzden ilk şarkılarını tutuk söylermiş.. Tam konser biterken açılırmış..
Rahmetli Vasfi Rıza Zobu'ya akıl danışmış.. Çözüm önermesini istemiş..
Vasfi Rıza da şöyle demiş..
- Necmiciğim.. Madem konserin sonunda açılıyorsun, o zaman sen de, konsere sondan başla.
Nereden hatırladım bu anlattıklarımı?
Saddam Hüseyin, iktidarında "Bilgi Çağı"nı, "byt"ların dünyasını yok saydı..
Sandı ki, Cumhuriyet Muhafızları'nın tümenleri ve konvansiyonel silahlar, kendi halkını olduğu gibi, Amerikan yüksek savaş teknolojisini de hizaya getirir..
Şimdi Irak, Amerika'nın malı oldu..
Saddam ise, ortada yok..
Daha doğrusu Saddam internette, yani siber-alemde var sadece..
Durmadan, Saddam'a ait olduğu ileri sürülen mesajlar (www.middle-east-online.com) dolaşıyor internette..
Keşke Saddam, e-dünyaya baştan girmeyi deneseydi..
Mesajlarınız için: mbarlas@sabah.com.tr
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|