|
 |
|

İzmir banko Ankara plase
Seçimlerde önemli bir başarı elde eden Genç Parti'ye katılımın sürekli arttığını söyleyen Cem Uzan, yerel seçimler için de iddialı Ankara veya İstanbul'u alırız. İzmir zaten kesin.
Genç Parti, 3 Kasım Genel Seçimleri'nde aldığı 7.2'lik oy oranıyla tüm dikkatleri üzerine çekmişti. Siyaseti işadamlığına tercih ettiğini söyleyen GP Lideri Uzan, SABAH'a 'Türkiye'nin önünü açma' planlarını anlattı...
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, önceki gün biraraya geldiği SABAH gazetesi yazarlarıyla yaptığı söyleşide, partisi ve kendisiyle ilgili kamuoyunun merak ettiği konularda açıklamalarda bulundu. Bütün işlerinden ayrılarak tam gün politikacılık yaptığını vurgulayan Uzan, Başbakan olursa şirketinin çıkarlarını devletin çıkarlarının üstünde tutmayacağını söyleyerek, "O kadar enayi değilim" dedi.
3 BÜYÜKŞEHİRDEN İKİSİ BİZİM'
3 Kasım seçimlerinde 72 günlük bir parti için çok iyi sonuç aldıklarını belirten Uzan, bu trendin artarak devam ettiğini ifade etti. Güneydoğu'da Urfa'da, Diyarbakır'da, Batman'da, Siirt'te ve Muş'ta ciddi oy potansiyeli olan pek çok güçlü ailenin Genç Parti'ye katıldığını öne süren Cem Uzan "Yarın genel seçim olsa ciddi bir sorun yaşamayız, ama yerel seçim farklı" dedi. Yerel seçimlerde kendileri için ölçütün il genel meclisi sonuçları olacağını kaydeden Uzan "İstanbul, Ankara ve İzmir"den en az ikisini alırız. İzmir Belediyesi kesin gibi" dedi.
SİYASET İKİNCİ ASKERLİĞİM'
Türkiye'de genelde iyi okumuş, başarılı olmuş, para kazanmış, bu ülkenin nimetlerinden fazlaca yararlanmış insanların siyasete hep uzak durduğunu belirten Genç Parti lideri kendisinin siyasete atılmasıyla ilgili şunları söyledi "Bu bir bakıma benim için ikinci askerlik hizmeti. Bu ülkenin nimetlerinden yararlandım. O yüzden de siyasete girdim. 3 Kasım seçimlerinde sonuçlar açıklandığında üstümden silindir geçmiş gibi hissettim. Çok daha fazlasını bekliyordum. Baraj problemi olacağını hiç beklemiyordum. Adeta iki kaşının ortasına yumruk yemiş gibi koltuğa yığılıp kaldım. Seçim benim daha önce hiç yaşamadığım bir şeydi. İlk defa seçime giriyorsunuz. Ertesi sabah gelinen noktanın iyi bir nokta olduğunu görüyorsunuz."
AB İÇİN SANAYİ HARCANMASIN'
AB'ye üyeliğinin faydasına yüzde yüz inandığını vurgulayan Cem Uzan, ancak AB ile olan ilişkilerin Türkiye'nin aleyhine çalıştığını ifade etti. AB'nin onlarca yükümlülüğü yerine getirmediğini kaydeden Uzan "Ancak siz AB'ye pazarımızı verip 70 milyar dolar zarar etmişsiniz. Sanayimizi korumasız bırakmamalıyız. Bakın Japonya'ya niçin pazarını açmıyor? Biz de Japonya modelini örnek alabiliriz. Ben Türkiye'nin belli konularda menfaatlerini korumak gerektiğini düşünüyorum. Bu ithalat yapısıyla olmaz. Çok miktarda bitmiş ürün geliyor" diye konuştu.
KÜRT SORUNUNU PARA ÇÖZER'
Kürt sorunuyla ilgili görüşlerini de anlatan GP Lideri, sorunun kaynağının ekonomik olduğunu vurguladı. Hangi açıdan bakılırsa bakılsın Kürt sorununun dönüp dolaşıp ekonomik bir noktaya geldiğini kaydeden Uzan, "Şimdi oradaki adamın 700 dolar yıllık geliri var. Yani günlük 2 dolarla geçinmeye çalışıyorlar. Arkadaşlara bunu 3000 dolar yapsak ne olur dedim, 2000 dolar olsa güllük gülistanlık olur dediler. Yani Güneydoğu'daki sorun bu. Zaten Kuzey Irak'taki hassasiyet de bu değil mi? Adam bağımsız devlet kuracak.
Yarın Kerkük'te oturan adam Cadillac'a binecek bizimki hala 2 dolarla geçinmeye çalışacak. Ortak dil falan da söz konusu. Yani adamı tutamazsınız. Oysa oraları Türkiye'nin enerji deposu. Adıyaman'a gidip bakıyorsun, verimli arazi var, su var, Atatürk Barajı var. Ama o potansiyel değerlendirilmiyor. Bakın GAP unutuldu gitti. Böyle giderse 40 yıl sonra bile bitirilemeyecek. Oysa biz değil miydik Batı'nın karşı çıkmasına rağmen ülke menfaatleri için biz GAP'ı sürdürüyoruz diyen. Ama ne zaman IMF'ye teslim olduk GAP bitti" şeklinde konuştu.
'Siyasetten başka işim yok'
İşadamlığını, siyaset nedeniyle bıraktığını söyleyen Cem Uzan, yemek sohbetinde seçim harcamaları, Motorola davası gibi kamuoyunda merak edilen konulara da açıklık getirdi.
SEÇİM HARCAMALARI
Hepsi kendi imkanlarımla
"3 Kasım seçimlerinde 32 trilyon lira harcandı. Bunların hepsi kayıtlı. Yargıtay Başsavcısı'nın incelemesine hazır. Seçim kampanyalarında yasal olan her şeyi yaptık. AKP bizden fazla harcadı. Bu parayı kendi imkanlarımdan koydum. Harcamanın bütün belgeleri, makbuzları denetlenmeye hazır durumda. Zaten vatandaşlıktan atılmaya çalışılmış biri olarak her işinizi düzgün yapmak durumundasınız. Düşünün ki Ürdün'ün iki defa resmi yazısıyla böyle bir şey olmadığını açıklamasına rağmen bu yapıldı.
MOTOROLA DAVASI
Beni etkilemez
"Davalar halen devam ediyor, daha da sürer. Ancak en önemli davada lehimize karar verildi. Örgütlü bir suç yoktur bu sadece ticari bir davadır dendi. Öyle ABD'ye gidememek gibi bir durum da söz konusu değil. Ancak Motorola beni siyasi yönden etkilemez çünkü bu davaları kazanacağız. ABD'deki mallarıma tedbir konulmasına gelince zaten bir tek New York'ta bir dairem vardı. Onu satamazsın denildi. Bu olay tamamen Motorola'nın kendi içinden kaynaklanıyor. Motorola'nın ABD'de başı dertte. Hakkında şirketin iflasına kadar gidebilecek araştırmalar yapılıyor. Biz orada sanırım şamaroğlanı seçildik. Motorola'nın içerisinde dönen bütün pisliklerin kalkanı olarak bizi gösterdiler.
İŞ HAYATI
Devletle iş yapmıyorum
"Bizim şirketlerimizin devletle işi yok. Benim hissedarı olduğum hiç bir şirketin de devletle işi yok. İlerde olursa da devletin çıkarı yerine şirket çıkarını kollamak ya da şirketlerine vergi affı getirmek siyasi olarak intihar etmek demektir. Zaten şirketlerle ilişkimin kalmadığını söyleyerek bunu beyan etmiş oluyorum. Bugün parti başkanı olmak, Başbakan olmak herkese nasip olan şeyler değil. Bazı şeyler parayla ölçülemez. Haysiyet, onur parayla olmaz.
Böyle birşey olursa gizli kalması da mümkün değil zaten. Bir medya gücü var ülkede. Bugün 1 milyon dolarlık bir iş bir çok siyasetçi için önemli bir iş olabilir, ancak 1 milyar dolarlık yatırımı olan bir grup için bu para bir şey değil. Şu anda 3-4 kişilik bir ekip sadece malvarlığımı titizlikle takip etmekle görevli."
GP MİTİNGLERİNDE UZAN'IN BAŞINA NELER GELDİ?
Bana evlenme teklifi bile ettiler
Siyasete yeni bir miting tarzı getiren genç lider, mitinglerde yaşadığı ve unutamadığı bir anısını da SABAH'la paylaştı
"Eskişehir'e iki defa miting için gittim. İkinci gidişimdi. Mitingin yapılacağı alan yokuş aşağı, dar ince uzun bir meydan. Otobüs de hafif eğik duruyor. Ben arka taraftan geliyorum. Ama orada da bir kalabalık var. Herkesle el sıkışıyor, tokalaşıyoruz. Tam o sırada çok güzel sarışın bir genç kız beni yakaladı ve kendine doğru çekti. Bir an öpecek sandım.
'Bir şey söyleyeceğim, benimle evlenir misin' diye sordu. Bense zaten bitap vaziyetteyim. Sonra konuşmamı yaptım ve tekrar aynı yoldan geri çıkıyordum.
Aynı kız bir kez daha karşıma çıkıp 'düşündün mü?' diye sormaz mı? Eksik olma dedim, yanaklarından öptüm ve bıraktım."
Nevzat ATAL
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|