Her insan kendi hayatını yaşar, bu iş bizi aşar (mı?)... Vaayy çok derin girdim sabah sabah. Zaten bana bir şeyler oluyor bu ara her sabah. Birinin seni düşündüğünü bilince gülerek uyanıyorsun, gülerek uyanınca bütün gün gülüyorsun, sinirlerini çöpe atıp günü kurtarıyor üretiyorsun, insanları mutlu ediyorsun. Az sonra yazı Pollyanna Ayşe'nin günlüğüne döndü dönecek. Dönmeden konuya gireyim bari. Bu sabah uyandım birinin beni düşündüğünü biliyordum ama aklım karışıktı... 'Acaba'lar, 'Keşke'ler, 'İnanmalı mıyım'lar midemi büzüştürüyordu. Göksel'in albümü 'Mektubumu Buldun Mu?'yu dinleye dinleye gazeteye geldim.
ERKEK ARKADAŞ JEAN'İNDEN
Hıncalım'a uğramayalı çok oldu, özlediğimi hissettim, uzun zamandır fırçalarına, dalga geçmelerine hasretim. Bastım 10. kata çıktım. Tam da 'Yaşamdan Dakikalar' çekim günü. Nebil Özgentürk, Sunay Akın, Hıncalım oturuyorlar Hıncal'ın Yeri'nde. Laf lafı açarmış dedikleri bu olsa gerek. Üzerimdeki yırtık jean'in şu başlıktaki cümleye varacağına kim inanır? (Yo yooo asla bu espriyi yapmayacağım. Yapsam mı? Kadir İnanır!) Efendim şimdi son dönemde kadınların erkek arkadaş jeanleri giymesi moda ya. Hıncalım'a onu anlatıyordum o da burun kıvırıyordu. Eee o kadında elbise, etek sevenlerden. Derken konu benim kafama göre bir sevgili bulamamama ve evlilik istemememe vardı. (Tek taşımı kendim alacağım, sabır!) Sebep ne? Gayet açık. Beni işimle, sosyalliğimle, çat burada çat kapı arkasında olmamla beğenen adamlar üç günde değiştirmek istiyorlar. Her şeye karışıp, eve tıkmaya çalışıyorlar, gazozumu kaçırıyorlar. Hıncalım konuya tam damarından girdi, "Ayşeciğim her insan kendi hayatını yaşar ve bir kere yaşar... Bu laf kimin biliyor musun?"
LİZ TAYLOR FELSEFESİ
Aradığım sözü bulmanın coşkusuyla sordum "Kimin?" "Elizabeth Taylor'ın." Buzlu kolasını yudumlarken müthiş hikayeyi anlatıyor... "O zamanlar Elizabeth Taylor Hollywood'un kralı, 'jet set' lafını çıkma sebebi Mike Todd'la evli. Adamın jeti var günde üç öğünü üç ayrı kıtada yiyorlar. En yakın arkadaşları da karı koca Debbie Reynolds- Eddie Fisher. Her yere dörtlü gidiyorlar... Bir gün Liz'in kocası Mike Todd tek başına seyahat ederken uçağı düşüyor ve Todd ölüyor. En yakın arkadaşları Debbie ve Eddie, Liz'i perişan döneminde teselli için evlerine alıyorlar. Üç ay sonra ne oluyor biliyor musun?" Hararetle soruyorum, "Ne oluyor?" "Liz o evden Eddie ile çıkıyor. Eddie Debbie'yi boşuyor ve Liz ile evleniyor. Sonra bir gazeteci Liz'e soruyor: 'En yakın arkadaşınıza bunu nasıl yaparsınız?"
O NE DER? BU NE DER?
Taylor cevap veriyor, "Her insan kendi hayatını yaşar ve bir kere yaşar." İşte bu benim hayat felsefem Ayşeciğim. Sen de öyle yaşa." Sanırım günlerdir duymam gereken cümle buydu. Üşenmiyorum ve tekrar ediyorum "Her insan kendi hayatını yaşar ve bir kere yaşar!" Hıncalım haklı. Mutsuzuz ve mutsuzluğumuzun nedeni belli. Neymiş o? Tabii ki hayatımızı hep başkalarına göre yaşamamız. Annem ne der? Babam ne der? Hocam ne der? Kocam ne der? Asla yapamam, ayol bu yaştan sonra el alem ne der? Eve gece ikide gelsem komşular ne der? Oğlum ne der? Kızım ne der? Uyanamıyoruz ki asıl 'O ne deri, bu ne der' endişesi ömrümüzü heder eder. Ama küçük bir sorunumuz var; bu felsefeyi uygulayabilmek çokça cesaret ister. Evet! Laf doğru. Evet! Hıncalım dibine kadar haklı! Fakat asıl soru şu: Bu işi kıvırmak için kaçımızın gücü var? Mutsuzluk güç gerektirmiyor da ondan soruyorum. Ne dersiniz: Herkes kendi hayatını yaşar, bu iş bizi aşar mı?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 1 Mayıs 2009, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/05/01/gny/haber,ABCD3071C2EC4475BC55893AEF41ACFE.html
Tüm hakları saklıdır.