Senaristler için en büyük zorluklardan biri de uzun soluklu dizilerde 'karakter tutarlılığını' sağlayabilmektir. Ama gelin görün ki, 20-30 bölüm olarak planlanan dizilerin reyting azgınlığı yüzünden 2-3 yıla uzaması nedeniyle karakterler de ister istemez 'sündürülmek' zorunda kalınır. Maço erkekler bir süre sonra kaş aldırıp, manikür yaptıran metroseksüellere, en güçlü kadınlar ise rüzgar önünde savrulan yapraklara dönüşüverir. Bu nedenle bir dizinin inandırıcılığı, karakterlerin tutarlılığı ile doğru orantılıdır. Yalpalayan karakterler, dizinin yörgüngesinin değişmesine, inandırıcılık katsayısının azalmasına ve hikayede kopukluklara yol açar. Dikkatli okurumuz Aslı Yavuz ise kadın gözüyle yaptığı değerlendirmede Binbir Gece'deki Şehrazat'ın düştüğü son duruma içerlemiş. Bakın okurumuz neler diyor: "Binbir Gece'deki Şehrazat, Onur'dan ayrılınca Hint fakirine döndü. O değil miydi
Türkiye'nin sayılı mimarlarından olan? Onur'dan ayrıldı, oğlunu devlet okuluna yazdırdı, minibüslerle yolculuk eder oldu. Ben şahsen bir kadın olarak, bir kadının kocasından ayrılınca bu kadar aciz duruma düşmesine sinirleniyorum." Buyurun bakalım, bir de buradan yakın...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 16 Nisan 2009, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/16/gny/haber,C83146DA45D04C75A7DB877044945385.html
Tüm hakları saklıdır.