Bir soygun filmi. Buna klasik türde bir polisiye de denebilir. Film, New York metrosunda şaşırtıcı bir soygunla açılıyor. Biraz yorgun bir Latin yakışıklısı olan Gabriel (Banderas), Rus mafyasına mensup olduğu anlaşına birini metrodaki halkın ve çok yakındaki polislerin gözü önünde soyuyor. Metroda yaşlı ve azılı hırsız Ripley (Morgan Freeman) de vardır. Ripley, genç adamın peşine düşüyor ve onu belalı soygun işine ortak ediyor: Rus çarlarından kalma ve ünlü sanatçı Faberge'nin elinden çıkma iki paskalya yumurtasını çalmak... Film, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı sürprizli gerilimlerin izini sürüyor. Gerçekten de oyun içinde oyun, sürpriz içinde sürpriz. Özellikle sonlara doğru bu sürprizler birbirini kovalıyor ve filme biraz hareket getiriyor. Ama acaba biraz geç kalmış olmuyor mu? Bir yerde bu tür filmlerin modern çağdaki atalarından Topkapı filmi ve yönetmeni Jules Dassin anılıyor. Ama nerede o filmin ve benzerlerinin özgünlüğü? Gerçi mekanik bir gerilim var, ama has kara filmlere özgü soyluluktan pek eser yok. Freeman ve Banderas, görevlerini yapıp ücretlerini hak ederek gidiyorlar. Film de sinemasal belleklerimizde pek iz bırakmadan geçip gidecek gibi...
SON OYUN ** (The Code: Thick as Thieves)/ Yönetmen: Mimi Leder/ Ted Humphrey/ Görüntü: Julio Macat/ Müzik: Atli Örvarsson/ Oyuncular: Morgan Freeman, Antonio Barderas, Radha Mitchell, Katie Chonacas, Robert Forster/ Amerikan filmi.
Yayın tarihi: 11 Nisan 2009, Cumartesi Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/11/ct/haber,BEEBAF6E56B34B95A530D5C9B94A71CE.html Tüm hakları saklıdır.