kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
28 Mart 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Doğduğumdan beri Flamenko soluyorum

Cenk ERDEM
27.03.2009
Yarın İstanbul'da konser verecek olan Flamenko müziğinin temsilcilerinden gitar virtüözü Juan Manuel Canizares, kendini 'yegane' kılan şeyin tekniği olduğunu söylüyor..
Dünyaca ünlü gitar virtüözü Juan Manuel Canizares, yarın İstanbul'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda konser verecek. Yüzyılın en büyük Flamenko müzisyenlerinden biri olarak gösterilen Canizares, İspanyol müziği geleneğini ve mirasını tüm dünyaya tanıtıyor. Sanatçı; Flamenko'yu, gitarını ve müziğini anlattı...

* Flamenko gitarına nasıl aşık oldunuz?
Ailemde her zaman Flamenko havası soluyorduk, dolayısıyla henüz altı yaşındayken Flamenko gitarına başladım. Pratik olarak, doğduğumdan beri Flamenko soluyorum diyebilirim.

* Eleştirmenler müziğinizden çok tekniğinizden bahsediyor, sizce de sizi 'yegane' kılan tekniğiniz mi?
Tekniğime değer veriliyor olması beni mutlu ediyor, çünkü sanatım tekniğimde. Sanatın herhangi bir alanında, usta kişinin tekniği dışında algılanabileceğini hiç sanmıyorum.

* Efsanevi Paco De Lucia ile 10 yılı aşkın süre beraber çalışmış olmanız kulağa harika bir deneyim gibi geliyor. Bunun müziğiniz üzerinde ne gibi etkisi oldu?
Bütün Flamenko gitaristleri gibi ben de üstat Paco De Lucia'dan etkilendim. O, benim için profesyonellik ve yaratıcılık için harika bir rol modeliydi. Onun etkisiyle kendi dilimi oluşturmam benim için kolaylaştı.

BENİ GELİŞTİRİYOR
* Son albümünüzde efsanevi piyanist Albeniz'in ünlü başyapıtı 'İberia Süiti'ni yorumladınız. Sizce bu gitarınızla bir meydan okuma sayılmaz mı?
'İberia Süiti'ni adapte etmek ve yeniden yorumlamak şüphesiz bir meydan okumaydı! Bununla beraber, bu gibi deneyimler beni hem kişi olarak, hem de müzisyen olarak geliştiriyor.

* Arjantin'den Japonya'ya, Amerika'dan Küba'ya neredeyse bütün dünyayı turnelerinizle dolaştınız...
Evet, şimdiye kadar dünyanın birçok ülkesine gittim ve her defasında tüm dinleyicilerde müziğime ve Flamenko'ya büyük bir saygı hissettim. Sanırım izleyici verdiğimiz duyguyu alıyor.

* Albeniz'in piyano sonatlarını iki gitarla yeniden yorumladınız. Piyano için sizi büyeleyen ikinci enstrüman diyebilir miyiz?
Sadece piyano değil... Albeniz, Falla, Turina gibi büyük İspanyol bestecilerin eserlerinin hepsini çok seviyorum. Bana kalırsa hepsi de piyano için çok sayıda eserler bestelemişler ve olağanüstü müzikler yazmışlar.

* Ayrıca flamenko öğretiyorsunuz, öğrencileriniz sizi heyecanlandırıyor mu?
Öğrettiklerinin bir başkasına fayda sağladığını görmek büyük bir ödül. Umarım bu genç müzisyenler bir gün hayal ettiklerini gerçekleştirebilirler. Buna, yardımcı olabiliyorsam çok mutlu olurum.