Gündem bir anda başka bir yöne kaydı. Aslında ben geçen hafta altın piyasasında olan biten hakkında çok ilginç bilgilere ulaşmıştım. Ciddi tespitlerdi. Hakikaten
Türkiye'yi de etkisi altına alan, kriz ve durgunlukta ortadirek diye tabir edebileceğimiz halkın ayakta kalmasının bir açıklaması olmalıydı ve işte ben bunun en önemli sebebinin yastık altı olduğunu öğrenmiştim.
Hem de rakamlarla. Ancak daha bunları yazamadan
Kemal Kılıçdaroğlu, Atasay Kuyumculuk'un patronu
Cihan Kamer'in Başbakan'ın çocuklarıyla kurduğu şirketin detaylarını sıralamaya başladı ve ortalık karıştı. Bu konulara şimdi bu sütunlardan bir daha girmiyorum. Nasılsa her iki taraf da açıklama yapıyor.
Ben size bugün hakikaten
altın piyasasında hepimizi ilgilendiren çözülmeden söz etmek istiyorum. Cihan Kamer ismi her ne kadar altın takı ve Atasay markasıyla ön plana çıksa da kendisi hurda altın denilen yani halkın kuyumculara giderek bozdurduğu altın ticaretinin yüzde 60'ını kontrol ediyor. Dolayısıyla bu piyasanın nabzını en iyi takip edenlerden birisi.
Peki son zamanlarda neler oluyor? Hani şu hep söylenen
'yastık altını ekonomiye kazandırmak lazım' cümlesi gerçekten bir talimatla mı oluyor? Yoksa halk düğmeye basılmış gibi hep birden altın bozdurmaya kendi kararıyla mı başlıyor.
Talimatla olmuyor! Piyasanın otoriteleri başta Cihan Kamer olmak üzere bu işi en iyi halkın kokladığını, yukarıdan gelen talimatla kimsenin altın bozdurmadığını söylüyor.
Özetle son zamanlarda her gün
5 ton altın el değiştiriyor. Halkın bozdurduğu hurda altınlar ihraç edilirken,
günde 150 milyon lira para halka pompalanıyor .
Sanıyorum o yüzden de halkın başta doğalgaz olmak üzere belini büken pek çok faturası da hâlâ ödeniyor. Kredi kartı borçlarına da olabildiğince çok ödemeye çalışan halkı şu zor günlerde en çok yastık altındaki altınları ayakta tutuyor.
Bu işin içinde olanlar bile halkın böylesine organize bir şekilde altın bozdurmasıyla şaşkınlık yaşıyor. Peki bu durum daha ne kadar devam eder?
Piyasanın otoritelerine göre yaz ayları hariç halk yastık altındaki altınlarını bozdurmaya devam eder. Yaz aylarında düğün, tatil ve turist yoğunluğu da olacağı için alışveriş artar ama sonra yine altın bozdurulur ve borçlar kapatılır.
Yastık altı 80 milyar $ Yastık altınla ilgili tam bir tespit yapılamıyor. Ancak denen o ki,
Türkiye'de yastık altındaki altın miktarı
yaklaşık 80 milyar dolar . Bugünlerde altın öylesine değer kazandı ki, işlemeli altın takılarını satanlar bile işçilik parasından dolayı kaybetmiyor.
Kapalı Çarşı'ya dönüş Öyle görünüyor ki
Kapalı Çarşı yeniden popüler olacak. Ne de olsa hurda altın ticaretinin kalbi orada atıyor. Belki de bu yüzden bir hafta kadar önce 'milyarlarca dolarlık varlığını' EMAR'a devreden, milyonlarca dolarlık ihracat yapan Cihan Kamer bile geçtiğimiz günlerde sessiz sedasız Kapalıçarşı'ya geri döndü. 1980'lerde bu işi ilk öğrendiği yere, yani babasının altın ticareti yaptığı mağazaya dönmedi belki ama hurda ticareti böylesine canlanınca çarşıda hemen bir dükkân açıp, sistemi kurmaya başladı.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 11 Şubat 2009, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/11//haber,90969AD960414F9D9C462D33AA0A133C.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.