"Dağlarbeni çağırıyor ama kızım beni bırakmıyor" diyen dağ tutkunu Erhan Terzi, internet sitesinde "Yürüyüş Kuralları" başlığı altında bir yazı yazmış: "Doğu Karadeniz Bölgesinde yapacağınız yürüyüş Türkiye'nin diğer bölgelerindekilerden hayli farklı olacaktır. Sabah güneşli başladığınız yürüyüş öğleye doğru yağmurlu bir akşam üzeri de sisli bitebilir. Zigana Tünelinin kuzeyinde sis varken hemen güneyinde güneşli hava altında yürüyüş yapabilirsiniz. Bölgede işaretlenmiş patikalar olmadığından parkuru bilen birisi ile yürümek özellikle sis varsa gerekliliktir. Köylü vatandaşlar yol sorduğunuzda size yardımcı olurlar hatta gideceğiniz güzergahı sizinle yürüyebilirler fakat gideceğiniz yerin ne kadar süreceğini sorduğunuzda size söyledikleri süreyi iki ile çarpın. 'Bir sigara içimi mesafesinde' olarak açıkladıkları yürüyüş bazen iki saate çıkabilir. Yürüyüş esnasında çeşme, devrik ağaç, cami, kilise gibi nirengi noktaları almanız geri dönmeniz gerektiğinde yolu kolayca bulmanızda faydalı olacaktır. Rotanızda büyük bir ihtimalle dere olacaktır. Yürüyüş sonrası ayaklarınızı soğuk suda yıkamak yorgunluğunuzu alır ve size tazelik verir. Su kaynaklarının ve çeşmelerin çok olduğu Doğu Karadeniz'de genel olarak sular temizdir. Yine de yarım litrelik su kabınızı dolu olarak yanınızdan ayırmayın. Yürüyüş esnasında bir defada tıka basa su içmek midenizi şişirecek ve performansınızı negatif etkileyecektir. Vücudunuzun susuz kalmaması ve yorgunluk hissetmemeniz için her 20 dakikada bir yudum su içmek en ideal yöntemdir. Suyunuza ekleyeceğiniz limon suyu yorgunluğunuzu alacaktır." Hepinize güvenli yürüyüşler dostlar..."