Giriş Saati : 25.01.2009 10:26 Güncelleme : 25.01.2009 22:15
Türk Eğitim Sen, sözleşmeli öğretmenlik uygulaması nedeniyle öğretmenlerin büyük haksızlığa uğradığını ve yapılan tüm çalışmalar karşı "ülkeyi yöneten insanların" sözleşmeli öğretmenliği iptal etmelerini sağlayamadıklarını bildirerek, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan sözleşmeli öğretmenliğin iptali için fetva istedi.
Türk Eğitim Sen'den yapılan açıklamada, sendika tarafından sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının çok önemsendiği belirtilerek, sözleşmeli öğretmenliğin iptali için bir çok çalışma yapıldığına değinildi. Sözleşmeli öğretmenliğin kazanılmış hakların kaybedilmesine neden olduğu belirtilerek, "Ancak, Türk Eğitim Sen olarak tüm gayretlerimize rağmen, ülkeyi yöneten insanların sözleşmeli öğretmenliği iptal etmelerini, onları kadroya geçirmelerini sağlayamadık. Sözleşmeli öğretmenler bakımından, hukuk, insan hakları ihlallerini, haksızlığı hep gündemde tuttuk. Yaşana haksızlığa Yüce Dinimizin bakış açısını, bu haksızlığı yapan devlet adamları yönünden dinimizin hangi hükmü verdiğini öğrenmek için Diyanet İşleri Başkanlığının görüşünü istedik" denildi.
"SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK KUL HAKKI YEMEKTİR"
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, tarafından Diyanet İşleri Başkanlığı'na gönderilen yazıda, Türkiye'nin laik bir devlet anlayışı üzerine yapılandırıldığı vurgulanarak, "Ancak, ülkeyi yöneten insanların, devlet adamı kimliğiyle ortaya koyduğu çalışmaların, inançlarımız doğrultusunda Allah indinde değerlendirileceğine de inanıyoruz. Bu açıklamalar doğrultusunda aşağıdaki sorularımızın, Kuran'da geçen "zulüm ve kul hakkı yemek' kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğini Yüksek Heyetinizden öğrenmek ve yazılı olarak fetva almak istiyoruz" denildi.
Sözleşmeli öğretmenlerin, kadrolu öğretmenler gibi eğitim fakültesi mezunu olduğuna işaret edilen yazıda, öğretmen atamasında esas olan KPSS sınavında da başarılı olan bu kişilerin bilgi birikimleri ve aldıkları derslerin kadrolu öğretmenlerle aynı olduğunun altı çizildi. Sözleşmeli ve kadrolu öğretmenlerin aynı okullarda, aynı öğrencilere aynı dersi verdiklerine ve aynı öğretmen odasında yan yana oturduklarına dikkat çekilerek sözleşmeli öğretmenler ile kadrolu öğretmenlere verilen haklar arasındaki uçuruma ilişkin bilgi verildi.
Yazıda, "Yüksek Heyetinizin, Yüce Dinimiz açısından yaşanan bu hak gaspını değerlendirmesini ve Kuran'da ifade edilen "zulüm ve kul hakkı yemek' kapsamında olup olmadığının, ayrıca aynı özelliklere sahip olan kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlere farklı uygulamalar yapan, mevzuatı bu şekilde düzenleyerek büyük bir haksızlığın oluşmasına yol açan ve bütün ikazlara rağmen düzeltmek adına bir gayret ortaya koymayan devlet adamlarıyla ilgili Yüce Dinimizin bakış açısının da yazılı olarak bildirilmesi" istendi.