Osman Pepe'nin düğününde, Ankara Büyükşehir Belediyesi'yle ilgili nabız tutmak imkânını da buldum. Öyle bir durum var ki, bunu tek bir cümle ile özetleyebiliriz:
"Ne Melih'le, ne Melih'siz" Kimi,
"Melih Gökçek" diye ısrarlı, kimi,
"Olmasın" çabasında. AK Parti'de, tam bir kutuplaşma yaşanıyor. Bana öyle geldi ki, sonunda, Tayyip Erdoğan, gönülsüz bile olsa, Melih Gökçek'i aday gösterebilir. Şöyle bir mantık ortaya atılıyor:
Ankara kaybedilirse, Gökçek aday gösterildiği takdirde, sorumluluk onun omuzlarına yüklenecek. Ama, Melih Gökçek'in yarışmadığı bir seçimde, Ankara'yı CHP alırsa, kaybetmenin mesuliyetini AK Parti ve Tayyip Erdoğan taşıyacak. Benim kanaatim de aynen böyle. Ayrıca, İstanbul'dan farklı olarak, Ankara'da, Tayyip Erdoğan'ın veya AK Parti'nin özel bir ağırlığı mevcut değil. Bir başka şekilde söylersek, Melih Gökçek'in oyu, AK Parti'nin üzerinde. Ve diğer muhtemel adayların da üzerinde.
Kulağımıza geldiğine göre, AK Parti'den Haluk İpek, İdris Güllüce, Hayati Yazıcı gibi isimler, Altındağ Belediye Başkanı
Veysel Tiryaki'yi istiyorlarmış. Tiryaki, iyi bir eğitim görmüş; İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirmiş. Kamu yönetimi dalında mastır yapmış; yerel yönetimler ve mesleki incelemelerde bulunmak üzere bir yıl İngiltere'de kalmış. Uzun yıllar kaymakamlık ve vali yardımcılığı görevlerinde bulunmuş. Bürokrat kökenli, genç bir yönetici. Ama acaba böyle kritik bir seçimde, Gökçek kadar oy alabilir mi?
Kamuoyu araştırmalarına da güvenmiyorlar.
"Melih Bey aleyhine manipülasyon yapıldı" diyenlere rastladım. Şimdi Poll-Mark'ın bir araştırmasının sonuçları bekleniyormuş.
Kanaatime göre, Gökçek,
"sırat köprüsünü" aşacak. Ama gene de siyaset bu; yani zemin çok kaygan.
Yayın tarihi: 30 Aralık 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/30//haber,BBE1C93BC3EE450AB7B75B74681CFAEA.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.