| 29 Aralık 2008, Pazartesi |
Erdoğan Ortadoğu gezisine çıkacak
Giriş Saati : 29.12.2008 19:50
Güncelleme : 29.12.2008 21:36
Güncelleme : 29.12.2008 21:36
Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Çarşamba günü Suriye, Ürdün, Mısır ve Suudi Arabistan'ın da aralarında bulunduğu bölge ülkelerini kapsayacak bir Ortadoğu gezisine çıkacağını bildirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan ve yaklaşık 4 saat 40 dakika süren Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Toplantının ardından bir açıklama yapan Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Başbakan Erdoğan'ın 31 Aralık Çarşamba ve 1 Ocak Perşembe tarihlerinde Suriye, Ürdün, Mısır ve Suudi Arabistan'ın da aralarında bulunduğu bölge ülkelerini ziyaret edeceğini açıkladı.
Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ödenmemiş çek, senet, kredi ve kredi kartı borçlarının ödenmesi veya bankaca yeniden yapılandırılması halinde Merkez Bankasında tutulan kayıtların silinmesini içeren sicil affı ile ilgili tasarının TBMM'ye gönderilerek en kısa sürede yasalaştırılması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.
Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamaya Türk Milleti ve tüm insanlığın yeni yılını kutlayarak başladı. Çiçek, yeni yılın barışa, esenliğe vesile olmasını temenni etti.
Bakanlar Kurulu toplantısında, ''Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkındaki Kanun Tasarısı''nın ele alındığını belirten Çiçek, şunları kaydetti: ''Ödeme tarihi bu kanunun yürürlük tarihinden önce olup da kullandığı nakdi veya gayrınakdi kredinin ödemelerini aksatan gerçek ve tüzel kişilerin, ticari faaliyette bulunan ve bulunmayan gerçek kişilerin ve kredi müşterilerinin karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarına ilişkin kayıtların, söz konusu borçların bu kanun yürürlüğü girmeden önce veya bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde ödenmesi veya bankaca yeniden yapılandırılması halinde borcun tamamının ödenmesine müteakiben Merkez Bankası'nda tutulan kayıtların silinmesini içeren bir tasarıdır. Şu veya bu sebeple, içinden geçtiğimiz ekonomik sıkıntılar da hesaba katılarak ödenmemiş çek, senet veya kredi kartları varsa bunları bankayla konuşarak ödemiş olması halinde geçmişte ödemediyse ve kayıt haline gelmişse, bunların hepsinin silinmesine imkan veren, bilinen adıyla sicil affı dedikleri bir düzenlemeyi bugün Bakanlar Kurulu kararlaştırmış oldu. TBMM'ye gönderiyoruz. En kısa sürede yasalaşması için de elimizden geleni yapacağız.''
Çiçek, Bakanlar Kurulu Toplantısında 2009 Bütçesi'nin de ele alındığını kaydederek, ''Bütçe ödeneklerinin çok dikkatli ve en verimli şekilde kullanılabilmesi için gerekli hassasiyetlerin gösterilmesi'' üzerinde durduklarını söyledi.
Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ''Bir kısım siyasi partiler 29 Mart'ın mazeretini şimdiden hazırlamaya çalışıyorlar'' dedi.
Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısınından sonra yaptığı açıklamanın ardından soruları yanıtladı.
Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 4 ülke dışında, başta İsrail ve Filistin olmak üzere başka ülkeleri ziyaret edip etmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine, ''Türkiye, zaten iki tarafla da teması olan dünyadaki çok az ülkenin başında gelmektedir. Belki bölgedeki tek ülkedir. Türkiye, Filistin ve İsrail ile baştan beri iş bu noktalara gelmesin diye her zaman çaba sarf etmiştir, her zaman diyalogdan yana olmuştur. Karşılıklı taleplerin birbirine iletilmesi suretiyle acaba bir ortak nokta bulunabilir mi diye Türkiye çaba sarf etmiştir, sarf ediyor. Bugün de bu görüşmeler değişik seviyelerde sürdürülüyor. Önümüzdeki günlerde gelişmeler inşallah olumlu yönde olur. Türkiye bu noktada ne gerekiyorsa yapacaktır'' dedi.
Cemil Çiçek, ''AK Parti'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayının kendisinin olduğu'' yönünde çıkan haberlerle ilgili bir soruya, ''Sizden duydum. Bunlar benim dışımdaki hususlardır. Benim ne böyle bir düşüncem var, ne böyle bir niyetim var, ne de bundan sonra böyle bir niyetim olur. Bunlar benim dışımdaki gelişmeler'' yanıtını verdi.
''HENÜZ BİR CEVAP ALINAMADI''
Çicek, ''İsrail ile ilişkileri gözden geçirme durumu var mı? Özellikle, geçen hafta bir ihale yapılmıştı. 140 milyon dolar tutarında bir savunma projesi İsrail'li bir firmaya verilmişti. Bu proje askıya alınabilir mi, böyle bir ihtimal var mı?'' sorusunu şöyle yanıtladı: ''Konuları birbirine karıştırmamak lazım. Türkiye bir taraftan bu çabalarını, insani çabalarını sürdürür, bu noktada gayret eder. Bir katkısı olacaksa da onu yapmaktan geri kalmaz. 6 yıllık iktidarımız döneminde bunu herkes gördü. Sadece Orta Doğu meselesinde değil, Kafkaslar'da da, Balkanlar'da da birçok konuda Türkiye barış için katkı vermeye çalışıyor. Sadece bu üç bölge için de değil, Afrika dahil biliyorsunuz Türk Silahlı Kuvvetleri barışa katkı sağlamak için Afganistan dahil yurt dışında görev yapıyor. Türkiye'nin bir barış misyonu var. Dış politikasının özünde de bu var. Bu işin bir yönü. Öbür taraftaki konular ülkenin menfaatleri ile ilgili konulardır. Bu konuları birbirine karıştırmamak gerekir''
Cemil Çiçek, Sağlık Bakanlığının Gazze'deki yaralıların Türkiye'ye getirilmesi için yaptığı girişimlerle ilgili bir gelişme olup olmadığına ilişkin soru üzerine, ''Henüz bir cevap alınamadı. Türkiye bu türlü taleplerini değişik kanallardan ilgili makamlara iletiyor, Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere. Ümit ederiz olumlu bir sonuç alınır ve biz de bu yönde gerekeni yaparız. Zaten ilaç ve gıda yardımı konusunda Türkiye'nin hazırlıkları var. Bölgeye önceden gönderilmiş tırlar var. Bunlar bir an evvel ihtiyaç sahiplerine ulaştırılabilirse herhalde acılar bir nebze olsun dindirilmiş olur diye düşünüyoruz. Teşebbüsler var, ama olumlu bir sonuç şu ana kadar çıkmış değil'' diye konuştu.
''ORTADA GERÇEKTEN ÇOK ÜZÜCÜ VE VİCDANLARI PARALAYICI BİR DURUM VAR''
Cemil Çiçek, Gazze'ye saldırı öncesinde, Hem Filistin hem de İsrail kanadından Hamas'ın ikna edilmesi yönünde arabuluculuk teklifi gelip gelmediğine ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi:
''Meseleye iddia açısından bakmak yerine, ortada gerçekten çok üzücü ve vicdanları paralayıcı bir durum var. Bunu televizyon ekranlarından da herkes görüyor. Basından da yakinen takip ediyor. Türkiye bu sürecin biran evvel sona ermesi, kan dökülmenin durdurulması, acıların sona ermesi bakımından ne yapabilecekse, ne imkan varsa bu imkanların hepsini kullanmayı arzu eder. Bütün mesele, bu çabaların sonucunda herkesin arzu edeceği bir sonuca varılabilmiş olmasıdır. Meseleye bu açıdan bakmak lazımdır.
Biz şu taraf, bu taraf açısından meseleye bakmıyoruz. Sayın Başbakan'ın ziyareti de tamamen barışçıl amaçlarladır. Barışın tesis edilmesidir. Bu üzücü durumların bir daha yaşanmamasıdır. Mevcut olan durumun da ortadan kaldırılmasıdır.''
''YSK NE KARAR ALIYORSA, TÜRKİYE'DE SEÇİMLER O ÇERÇEVEDE YAPILMAKTADIR''
Cemil Çiçek, belde belediyeleriyle ilgili Danıştay kararına ilişkin bir soru üzerine de, şunları kaydetti:
''Seçim işini hükümet yapmıyor. Bu ülkede temel sıkıntımız kimin yetkili olduğu, kimin sorumlu olduğu noktasında herşeyin birbirine karışmış olmasıdır.
Anayasa'nın 67. maddesine göre seçimlerin güven içinde yapılması Yüksek Seçim Kurulu'na verilmiştir. Dolayısıyla YSK ne karar alıyorsa, Türkiye'de seçimler o çerçevede yapılmaktadır. YSK'nın hükümetten veya idareden herhangi bir talebi varsa o da karşılanmaktadır. Dolayısıyla seçimlerle ilgili soruların muhatabı biz değiliz, hükümet değil. Bu türlü kararlar hangi gerekçeyle alınıyor, nasıl yapılacak, bu tür kararları veren YSK'dır, biz de uyuyoruz.
Son seçimler 22 Temmuz'da yapıldı. 35-40 derece sıcaklıkta yapıldı. Biz sevk ettiğimiz teklifte seçimlerin 24 Haziran veya 1 Temmuz'da yapılmasını istedik. Ama YSK, 87 günden evvel seçimi yapamayız, dedi. YSK böyle arzu edince yasama organı da aynen uydu. Seçimlerin güven içerisinde, her türlü tartışmadan uzak yapılabilmesi doğrudan doğruya YSK ile alakalıdır. Ama şunu da görmüyor değiliz; bir kısım siyasi partiler 29 Mart'ın mazeretini şimdiden hazırlamaya çalışıyorlar. Bunu da kimse gözardı etmemelidir.''
Çiçek, ''Başbakan Erdoğan yeni yıla Suriye'de mi girecek?'' sorusu üzerine de ''Yılbaşı diye, böyle bir üzüntülü ortamda kim yılbaşını düşünecek. Bütün mesele, Gazze'deki insan haftayı, ayı, günü, saatini şaşırmış. Şimdi yılbaşıdır diye nereden bilecek? Biz işin bir an evvel normale dönmesi için çok çaba sarf ediyoruz. Onun için bizim yılbaşıdır, vesairedir söz konusu değil. Yeter ki maksat hasıl olsun'' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan ve yaklaşık 4 saat 40 dakika süren Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Toplantının ardından bir açıklama yapan Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Başbakan Erdoğan'ın 31 Aralık Çarşamba ve 1 Ocak Perşembe tarihlerinde Suriye, Ürdün, Mısır ve Suudi Arabistan'ın da aralarında bulunduğu bölge ülkelerini ziyaret edeceğini açıkladı.
Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ödenmemiş çek, senet, kredi ve kredi kartı borçlarının ödenmesi veya bankaca yeniden yapılandırılması halinde Merkez Bankasında tutulan kayıtların silinmesini içeren sicil affı ile ilgili tasarının TBMM'ye gönderilerek en kısa sürede yasalaştırılması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.
Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamaya Türk Milleti ve tüm insanlığın yeni yılını kutlayarak başladı. Çiçek, yeni yılın barışa, esenliğe vesile olmasını temenni etti.
Bakanlar Kurulu toplantısında, ''Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkındaki Kanun Tasarısı''nın ele alındığını belirten Çiçek, şunları kaydetti: ''Ödeme tarihi bu kanunun yürürlük tarihinden önce olup da kullandığı nakdi veya gayrınakdi kredinin ödemelerini aksatan gerçek ve tüzel kişilerin, ticari faaliyette bulunan ve bulunmayan gerçek kişilerin ve kredi müşterilerinin karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarına ilişkin kayıtların, söz konusu borçların bu kanun yürürlüğü girmeden önce veya bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde ödenmesi veya bankaca yeniden yapılandırılması halinde borcun tamamının ödenmesine müteakiben Merkez Bankası'nda tutulan kayıtların silinmesini içeren bir tasarıdır. Şu veya bu sebeple, içinden geçtiğimiz ekonomik sıkıntılar da hesaba katılarak ödenmemiş çek, senet veya kredi kartları varsa bunları bankayla konuşarak ödemiş olması halinde geçmişte ödemediyse ve kayıt haline gelmişse, bunların hepsinin silinmesine imkan veren, bilinen adıyla sicil affı dedikleri bir düzenlemeyi bugün Bakanlar Kurulu kararlaştırmış oldu. TBMM'ye gönderiyoruz. En kısa sürede yasalaşması için de elimizden geleni yapacağız.''
Çiçek, Bakanlar Kurulu Toplantısında 2009 Bütçesi'nin de ele alındığını kaydederek, ''Bütçe ödeneklerinin çok dikkatli ve en verimli şekilde kullanılabilmesi için gerekli hassasiyetlerin gösterilmesi'' üzerinde durduklarını söyledi.
Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ''Bir kısım siyasi partiler 29 Mart'ın mazeretini şimdiden hazırlamaya çalışıyorlar'' dedi.
Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısınından sonra yaptığı açıklamanın ardından soruları yanıtladı.
Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 4 ülke dışında, başta İsrail ve Filistin olmak üzere başka ülkeleri ziyaret edip etmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine, ''Türkiye, zaten iki tarafla da teması olan dünyadaki çok az ülkenin başında gelmektedir. Belki bölgedeki tek ülkedir. Türkiye, Filistin ve İsrail ile baştan beri iş bu noktalara gelmesin diye her zaman çaba sarf etmiştir, her zaman diyalogdan yana olmuştur. Karşılıklı taleplerin birbirine iletilmesi suretiyle acaba bir ortak nokta bulunabilir mi diye Türkiye çaba sarf etmiştir, sarf ediyor. Bugün de bu görüşmeler değişik seviyelerde sürdürülüyor. Önümüzdeki günlerde gelişmeler inşallah olumlu yönde olur. Türkiye bu noktada ne gerekiyorsa yapacaktır'' dedi.
Cemil Çiçek, ''AK Parti'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayının kendisinin olduğu'' yönünde çıkan haberlerle ilgili bir soruya, ''Sizden duydum. Bunlar benim dışımdaki hususlardır. Benim ne böyle bir düşüncem var, ne böyle bir niyetim var, ne de bundan sonra böyle bir niyetim olur. Bunlar benim dışımdaki gelişmeler'' yanıtını verdi.
''HENÜZ BİR CEVAP ALINAMADI''
Çicek, ''İsrail ile ilişkileri gözden geçirme durumu var mı? Özellikle, geçen hafta bir ihale yapılmıştı. 140 milyon dolar tutarında bir savunma projesi İsrail'li bir firmaya verilmişti. Bu proje askıya alınabilir mi, böyle bir ihtimal var mı?'' sorusunu şöyle yanıtladı: ''Konuları birbirine karıştırmamak lazım. Türkiye bir taraftan bu çabalarını, insani çabalarını sürdürür, bu noktada gayret eder. Bir katkısı olacaksa da onu yapmaktan geri kalmaz. 6 yıllık iktidarımız döneminde bunu herkes gördü. Sadece Orta Doğu meselesinde değil, Kafkaslar'da da, Balkanlar'da da birçok konuda Türkiye barış için katkı vermeye çalışıyor. Sadece bu üç bölge için de değil, Afrika dahil biliyorsunuz Türk Silahlı Kuvvetleri barışa katkı sağlamak için Afganistan dahil yurt dışında görev yapıyor. Türkiye'nin bir barış misyonu var. Dış politikasının özünde de bu var. Bu işin bir yönü. Öbür taraftaki konular ülkenin menfaatleri ile ilgili konulardır. Bu konuları birbirine karıştırmamak gerekir''
Cemil Çiçek, Sağlık Bakanlığının Gazze'deki yaralıların Türkiye'ye getirilmesi için yaptığı girişimlerle ilgili bir gelişme olup olmadığına ilişkin soru üzerine, ''Henüz bir cevap alınamadı. Türkiye bu türlü taleplerini değişik kanallardan ilgili makamlara iletiyor, Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere. Ümit ederiz olumlu bir sonuç alınır ve biz de bu yönde gerekeni yaparız. Zaten ilaç ve gıda yardımı konusunda Türkiye'nin hazırlıkları var. Bölgeye önceden gönderilmiş tırlar var. Bunlar bir an evvel ihtiyaç sahiplerine ulaştırılabilirse herhalde acılar bir nebze olsun dindirilmiş olur diye düşünüyoruz. Teşebbüsler var, ama olumlu bir sonuç şu ana kadar çıkmış değil'' diye konuştu.
''ORTADA GERÇEKTEN ÇOK ÜZÜCÜ VE VİCDANLARI PARALAYICI BİR DURUM VAR''
Cemil Çiçek, Gazze'ye saldırı öncesinde, Hem Filistin hem de İsrail kanadından Hamas'ın ikna edilmesi yönünde arabuluculuk teklifi gelip gelmediğine ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi:
''Meseleye iddia açısından bakmak yerine, ortada gerçekten çok üzücü ve vicdanları paralayıcı bir durum var. Bunu televizyon ekranlarından da herkes görüyor. Basından da yakinen takip ediyor. Türkiye bu sürecin biran evvel sona ermesi, kan dökülmenin durdurulması, acıların sona ermesi bakımından ne yapabilecekse, ne imkan varsa bu imkanların hepsini kullanmayı arzu eder. Bütün mesele, bu çabaların sonucunda herkesin arzu edeceği bir sonuca varılabilmiş olmasıdır. Meseleye bu açıdan bakmak lazımdır.
Biz şu taraf, bu taraf açısından meseleye bakmıyoruz. Sayın Başbakan'ın ziyareti de tamamen barışçıl amaçlarladır. Barışın tesis edilmesidir. Bu üzücü durumların bir daha yaşanmamasıdır. Mevcut olan durumun da ortadan kaldırılmasıdır.''
''YSK NE KARAR ALIYORSA, TÜRKİYE'DE SEÇİMLER O ÇERÇEVEDE YAPILMAKTADIR''
Cemil Çiçek, belde belediyeleriyle ilgili Danıştay kararına ilişkin bir soru üzerine de, şunları kaydetti:
''Seçim işini hükümet yapmıyor. Bu ülkede temel sıkıntımız kimin yetkili olduğu, kimin sorumlu olduğu noktasında herşeyin birbirine karışmış olmasıdır.
Anayasa'nın 67. maddesine göre seçimlerin güven içinde yapılması Yüksek Seçim Kurulu'na verilmiştir. Dolayısıyla YSK ne karar alıyorsa, Türkiye'de seçimler o çerçevede yapılmaktadır. YSK'nın hükümetten veya idareden herhangi bir talebi varsa o da karşılanmaktadır. Dolayısıyla seçimlerle ilgili soruların muhatabı biz değiliz, hükümet değil. Bu türlü kararlar hangi gerekçeyle alınıyor, nasıl yapılacak, bu tür kararları veren YSK'dır, biz de uyuyoruz.
Son seçimler 22 Temmuz'da yapıldı. 35-40 derece sıcaklıkta yapıldı. Biz sevk ettiğimiz teklifte seçimlerin 24 Haziran veya 1 Temmuz'da yapılmasını istedik. Ama YSK, 87 günden evvel seçimi yapamayız, dedi. YSK böyle arzu edince yasama organı da aynen uydu. Seçimlerin güven içerisinde, her türlü tartışmadan uzak yapılabilmesi doğrudan doğruya YSK ile alakalıdır. Ama şunu da görmüyor değiliz; bir kısım siyasi partiler 29 Mart'ın mazeretini şimdiden hazırlamaya çalışıyorlar. Bunu da kimse gözardı etmemelidir.''
Çiçek, ''Başbakan Erdoğan yeni yıla Suriye'de mi girecek?'' sorusu üzerine de ''Yılbaşı diye, böyle bir üzüntülü ortamda kim yılbaşını düşünecek. Bütün mesele, Gazze'deki insan haftayı, ayı, günü, saatini şaşırmış. Şimdi yılbaşıdır diye nereden bilecek? Biz işin bir an evvel normale dönmesi için çok çaba sarf ediyoruz. Onun için bizim yılbaşıdır, vesairedir söz konusu değil. Yeter ki maksat hasıl olsun'' dedi.
Yayın tarihi: 29 Aralık 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/29//haber,9575530FDD9E4597B26610935B47C54A.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.
Siyaset Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © 2003-2008 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|