Kriz nedeniyle işsizlikteki artışın sonuçlarından ödü kopan ve bu korkusunu yakın çevresine "Sosyal huzursuzluğun patlamaya dönüşmesinden kaygı duyuyorum" diye anlatan Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy dün ekonomiyi teşvik paketini açtı. Sarkozy'nin "Bugünü kurtarmak için yarınımızı feda edemeyiz" anlayışına dayandırdığı 26 milyar avroluk paket hem yatırımları özendirmeyi, hem de işsizlere ve toplumun yoksul kesimine destek sağlamayı amaçlıyor.
Bu çerçevede özel sektöre 11.5 milyar avro aktarılması, devletin 10.5 milyar avro tutarında altyapı yatırımı projelerini hayata geçirmesi, otomotiv için 300 milyon avroluk yeniden yapılanma fonu oluşturulması, ayrıca 10 yaşından büyük araçlarını sıfır kilometre araçla yenileyecek vatandaşlara bin avro hurda primi ödenmesi, konut sektörüne 1.6 milyar avro destek verilmesi, 3.8 milyon kişiye 200 avro yardım dağıtılması öngörülüyor.
Paketli ülke 40'ı geçti Fransa'dan önce de küçük Balkan ülkesi Makedonya da bir paket açtı. 300 milyon avroluk. Ne yapsın; gücü o kadara yetiyor. Makedonya Maliye Bakanı Trajko Slaveski paketi açıklarken 10 önlemin en ilgincini sona bıraktı: "Devlet kurumları yılbaşında armağan dağıtmayacak, bayramlarda kokteyl veya yemek verilmeyecek."
Fransa ve Makedonya ile paketli ülke sayısı 40'ı geçmiş oldu. Ama paketi en az 10 gündür hazır olmasına rağmen, Türkiye bir türlü bu listeye adını yazdıramadı. Hükümete göre IMF ile görüşmeler sürdüğü, ana muhalefete göre IMF'ten para gelmediği için. (Aslında ikisi de aynı kapıya çıkıyor.)
Neyse; hiç değilse pakette yer almayacaklara ilişkin önemli bir ipucunu dün Başbakan Erdoğan'dan öğrendik: "KDV indirimi yok!" Bu,
Türkiye'nin en azından bu konuda AB ile aynı görüşte olduğunu ortaya koyuyor. Çünkü avro bölgesinin 15 ülkesi KDV indiriminin yararlı bir önlem olmayacağı sonucuna vardı. AB'nin 27 üyesi arasında da sadece İngiltere'de KDV 2.5 puan düşürüldü.
Hükümetin -ve IMF'in- bu kararı, pek de hesap kitap yapmadan KDV indirimi diye tutturan çevrelerde düşkırıklığına yol açacak. Peki, çeşitli çevreler pakette başka neler istiyorlar?
Beklentiler o kadar çok ki... Krizin "Dilek kutusu"na gönderilen önerileri izlemeye çalıştık. Şöyle bir demet ortaya çıktı: Krizin dilek kutusu * Devlet altyapı yatırımları hamlesi başlatsın.
* İşçi çıkarmayan firmaların 2009'da prim ve muhtasarlarının yüzde 25'i İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılansın.
* İşsizlik Sigortası Fonu'nun bir bölümü konut kredisi olarak kullandırılsın.
* İnşaat sektöründe sosyal güvenlik primleri düşürülsün.
* Gecikmiş vergi ve prim borçlarının faizi silinsin.
* Kriz bitinceye kadar otomotiv vergileri kaldırılsın.
* Denk bütçe ve sıkı para politikaları şimdilik bir yana bırakılsın.
* Reel sektöre 30 milyar dolarlık fon desteği sağlansın.
* Dolaylı vergiler hemen, doğrudan vergiler ise yıl başında düşürülsün.
* Enerji kullanımında ÖTV oranı aşağı çekilsin.
* Elektrik ve su faturalarını ödeme süresi uzatılsın.
* Halka çek dağıtılsın.
* Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu kaldırılsın.
Dikkat ettik; bu öneri sahiplerinin hiç biri kaynak göstermiyor. Çünkü güvendikleri dağ belli: IMF'ten gelecek para!
Bizim de bir önerimiz var. Ama hükümete değil, bu önerilerin sahiplerine: Makedonya'nın yaptığı gibi siz de yıl başında hediye vermeyin, parti vermeyin. Ne olur, ne olmaz... Ya sıra size gelinceye kadar IMF kaynağı tükeniverirse!
Yayın tarihi: 5 Aralık 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/05//haber,ACE4F906F6624723BE6ABBCF86189FAC.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.