kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
5 Aralık 2008, Cuma
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Kafam karışmadı hadise karışık!

05.12.2008
* Ergenekon bir çeteleşmeden ibaret mi; dış güçlerin parmağının olduğu daha derin bir oluşum mu, ne düşünüyorsunuz?
- Ergenekon meselesi mahkemeye intikal etmiş bir mesele, 2 bin 500 sayfalık iddianame var. Burada hangilerinin gerçek suç, hangilerinin hayali suç, hangilerinin delile dayanmayan suç olduğunu ancak mahkeme ayırt edecek. Ve suç nedir, onu da mahkeme ortaya koyacak. Bu davadaki suç, iddia edilen suç; hükümeti devirme suçudur. Ama bunlar fevkalade komplike şeylerdir.

* Genel fotoğrafa baktığınızda böyle bir örgütün varlığını kabul ediyor musunuz siz?
- Ben onu bilemem! Böyle bir örgüt var mı, mahkeme çıkaracak. Verilen intiba şudur; çok değişik kesimlerden, çok değişik iddialarla insanlar suçlu olarak bir araya getirilmiştir. Karşıdan bakarak bir hüküm tesis edilemez...

* Olaylar, iddialar karşısında kafanız karışıyor mu sizin de?
- Benim kafam karışmadı da, hadise karışık! Karışık hadiseden dolayı ben niye kendimi töhmet altında bırakayım? Herkesin kafası karışık Türkiye'de zaten. Ayrıca uygulamada da bana göre birtakım rahatsız edici şeyler yapıldı. Telefon dinlemeler bunlardan biridir. Vatandaşın mahremiyetine girilmiştir, bu büyük rahatsızlık, korku ve itimatsızlık yaratmıştır. İkincisi, sabaha doğru bir adamın evini basıp eline kelepçe vurulup götürülmesi, üç gün sonra tutuksuz olarak salınması gibi hadiseler iyi olmamıştır.

* Uygulamada yanlışlıklar vardır muhakkak ancak böyle bir örgüt var ise, üzerine gidilmesi gerekmez mi?
- Bir ülkenin kanunlarını hiç taviz vermeden uygulayacaksınız. Taviz vermeye kalkarsanız devleti sıfırlarsınız. Bir ülkede hiç kimsenin suç işlemeye hakkı yoktur.

* Devletin var mıdır?
- Devletin de yoktur!

* Susurluk'tan sonra 'Devlet rutinin dışına çıkabilir' diyen siz değil miydiniz?
- Onun altında bir cümle daha var: Kanunların dışına çıkmamak şartıyla! Ben kanunsuzluğa hiçbir zaman cevaz vermedim. Kanunlara devlet uymadığı takdirde keyfi idare olur. Keyfi idare en büyük adaletsizliği yaratır. Bakın, Türkiye'de resmi görev üstlenmiş kişiler padişah değildir. Onların emirlerini, kanunsuz emirse uygulayanlar suçlu olur.