Merkez Bankası döviz mevduatındaki munzam karşılık oranını yüzde 11'den yüzde 9'a çekecek. Bu yolla bankalara 3 milyar dolar civarında kaynak yaratılacak..
Bankaların içinde bulunduğu, döviz likiditesi sıkışıklığını aşacak formül tamamlandı. Hükümetin, Türkiye'nin küresel krizden daha az hasarla çıkması için hazırladığı ekonomik önlemler kapsamında, Merkez Bankası döviz mevduatındaki munzam karşılık oranını yüzde 11'den yüzde 9'a çekecek. Bu yolla bankalara 2.5 -3 milyar dolar dolayında kaynak yaratılacak. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek bugün son ekonomik gelişmeleri ve alınacak önlemleri anlatacağı bir basın toplantısı düzenleyecek. Küresel kriz nedeniyle şirketler onlarca çalışanın işine son vermeye başlarken, Hükümet, istihdamı korumak için de önlem alacak. Bu kapsamda, kadın ve genç istihdamında ilk yıl sigorta priminin tamamının devlet tarafından karşılanmasına yönelik düzenlemenin bir yıl daha uzatılması planlanıyor.
İSTİHDAM KORUNACAK Çalışanların işten çıkartılmasını önlemek için İşsizlik Fonu'nun bir bölümünün de kullanılması hedefleniyor. Ekonomik önlemler için yapılan toplantılarda, bankalardaki mevduatların süresinin uzatılması için uzun vadeli mevduattan düşük oranlı stopaj yapılması da öngörülüyor. Öte yandan, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, krizin birinci perdesinin bitmek üzere olduğunu söyledi. Ege Bölgesi Sanayi Odası'nda konuşan Yılmaz, "ABD'de konut sektöründe başlayan ve reel sektöre yayılan problemin birinci perdesi sona ermek üzere fakat bunun reel sektör üzerine tahribatı oldu. Bu tahribatın boyutunun, ölçüsünün ve süresinin nerede başlayıp, nerede biteceği konusunda henüz çok net bir resim yok. O nedenle, 'Krizin neresindeyiz, dibini gördük mü?' sorusunun cevabı henüz net olarak verilemiyor. Dolayısıyla buradan çıkarmamız gereken sonuç, 'Bugüne kadar gösterdiğiniz ihtiyatı bundan sonra da göstermeniz' şeklinde olmalıdır. Sorun henüz bitmiş değil" dedi.
YILMAZ: İHTİYATA DEVAM Küresel finansal piyasalarda yaşanan krizin, önceki dönemlerdekilere göre farklı olduğunu ifade eden Yılmaz, OECD'nin yayınladığı son raporların, önümüzdeki yıl 30 üye ülkeden 21'inde resesyon yaşanacağını öngördüğünü hatırlattı. Küresel likidite koşullarında yaşanan olağanüstü değişimlerin, Türkiye'yi de olumsuz yönde etkilemekte olduğunu belirten Yılmaz, Türkiye'nin risk primindeki bu artışın, diğer gelişmekte olan ülkelere göre daha düşük olduğuna dikkati çekti. Yılmaz, toplam talebi canlandırmak üzere gevşetici mali politikalar uygulanması konusunda IMF'nin de bazı tavsiyelerinin bulunduğunu belirtti. Yılmaz ''Belki toplam talebi canlandırmak üzere gevşetici mali politikalar uygulanabilir. IMF de bunu tavsiye ediyor'' diye konuştu.