| 17 Kasım 2008, Pazartesi |
İLİŞKİLİ HABERLER
Rolümden dolayı beni 'gaddar' biri sanıyorlar
MUSTAFA KIZIL
16.11.2008
'Parmaklıklar Ardında'da baş gardiyan Ekrem'i oynayan Cengiz Bozkurt: Arkadaşlarımdan telefonlar alıyorum. 'Rolün yüzünden insanlar seni gaddar sanıyor. İyi biri olduğunu anlatamıyoruz' diyorlar. Sonuçta bu sadece bir rol.....
Cengiz Bozkurt, 'Parmaklıklar Ardında dizisinde canlandırdığı baş gardiyan Ekrem karakteriyle kısa sürede dikkatleri üzerine çekti. 1990 yılında beri Londra'da yaşayan Bozkurt, son dört yıldır Türkiye'de, dizilerde oynayuyor ve tiyatroda çevirmenlik, yönetmenlik yapıyor. Bozkurt, Londra'da 5 arkadaşıyla beraber Arcola Tiyatrosu'nu kurmuş. Bu tiyatronun Türkiye ayağını da Talimhane'de açan başarılı sanatçının en büyük hedeflerinden biri, buradan yetenekli oyuncuları yetiştirmek.
* Biraz kendinizden bahseder misiniz?
Memur çocuğu olarak ilkokulu ve ortaokulu Anadolu'nun farklı yerlerinde okudum. Sonra 6 yıl ODTÜ'de eğitim gördüm ve okulun tiyatro topluluğunda, 1985 yılında oyunculuğa başladım. 1990'da Londra'ya gittim. Londra Üniversitesi'ne bağlı bir güzel sanatlar fakültesinde Sinema ve Televizyon Bölümü'nü bitirdim. 14 yıl boyunca Londra'da yaşadım. Mehmet Ergen'in öncülüğünde Arcola Tiyatrosu'nu kurduk. 2004'ten itibaren kış aylarında Türkiye'de çalışıp yaz aylarında Londra'ya dönmeye başladım.
* Şimdiye kadar hangi dizilerde rol aldınız?
Kırık Kanatlar, Karagümrük Yanıyor, Ezo Gelin, Sevgili Dünürüm, Servet Avcısı ve en son olarak da Parmaklıklar Ardında...
* Baş gardiyan Ekrem rolü için hazırlık yaptınız mı?
Bu yıl dizinin kadrosuna giren oyunculardan biri de benim. Her şey çok çabuk oldu. Devrim Arabaları'nda çalışıyordum. O set bitti, iki gün sonra dizi için Sinop'a geldik. Ama son iki günde dizinin eski bölümlerini internetten izledim. Senaristimiz Feride Hanım'la tanışıp ne istediğini öğrendim o kadar.
TEPKİLER ŞAŞIRTIYOR
* Kötü bir karakteri oynadığınız için izleyicilerden sert tepkiler aldığınızı duyduk.
Evet... Ama gariptir, insanlar 'Yahu ne gaddar bir adamı oynuyorsun' derken bile gülümseyerek söylüyorlar. Bir de arkadaşlarımdan telefonlar alıyorum 'Seni tanımayanlara seni savunmakta, onları aslında iyi bir insan olduğuna ikna etmekte zorlanıyoruz' diye... Bunlara da şaşırıyorum.
* Sert bir karakter olmasına rağmen komik yanları da var aslında. Ekrem'i oynarken nelere dikkat ediyorsunuz?
Hayatın her anında ve alanında komik, traji-komik şeyler sürekli oluyor. Bunları ya görür ya göremez ya da görmezden gelirsiniz. Ben hep görenlerdenim. Gülmeyi, güldürmeyi çok seven bir aileden geliyorum. Ekrem'i oynarken bu bıçak sırtı dengeyi koruyabilmem için hem sertliği hem de bu kara mizahi durumu çok iyi ayarlamam gerekiyor. Gelen tepkilerden anlaşıldığına göre şimdilik bu dengeyi başarabiliyorum.
LONDRA KÜLTÜR ŞEHRİ
* Uzun yıllar Londra'da yaşadığınızdan bahsettiniz... Neden hiç dönmeyi düşünmediniz?
ODTÜ'de okurken tiyatro yapmaktan Fizik Bölümü'nde okuyamadım ve okuldan ayrılmak zorunda kaldım. Bilgimi, görgümü geliştirmem ve arttırmam gerekiyordu. Londra bunun için ideal bir yerdi. Çok kültürlü yapısı, 12 ay bitmeyen tiyatro sezonuyla, festivalleri, konserleri ve parklarıyla çok sevdiğim bir şehir.
* Londra'da ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Yıllar boyu dernek başkanlığı, toplum temsilciliği, proje koordinatörlüğü, mahkeme tercümanlığı, oyunculuk ve yönetmenlik yaptım. Başka işlerde de çalıştım. Orada hayata dair çok şey öğrendim. 200 yılında Arcola Tiyatrosu'nu kurduk. Kısa zamanda Londra'nın en çok konuşulan alternatif tiyatrolarından biri haline geldi. Şimdi aynısını burada Talimhane'de yapacağım umarım.
* Biraz kendinizden bahseder misiniz?
Memur çocuğu olarak ilkokulu ve ortaokulu Anadolu'nun farklı yerlerinde okudum. Sonra 6 yıl ODTÜ'de eğitim gördüm ve okulun tiyatro topluluğunda, 1985 yılında oyunculuğa başladım. 1990'da Londra'ya gittim. Londra Üniversitesi'ne bağlı bir güzel sanatlar fakültesinde Sinema ve Televizyon Bölümü'nü bitirdim. 14 yıl boyunca Londra'da yaşadım. Mehmet Ergen'in öncülüğünde Arcola Tiyatrosu'nu kurduk. 2004'ten itibaren kış aylarında Türkiye'de çalışıp yaz aylarında Londra'ya dönmeye başladım.
* Şimdiye kadar hangi dizilerde rol aldınız?
Kırık Kanatlar, Karagümrük Yanıyor, Ezo Gelin, Sevgili Dünürüm, Servet Avcısı ve en son olarak da Parmaklıklar Ardında...
* Baş gardiyan Ekrem rolü için hazırlık yaptınız mı?
Bu yıl dizinin kadrosuna giren oyunculardan biri de benim. Her şey çok çabuk oldu. Devrim Arabaları'nda çalışıyordum. O set bitti, iki gün sonra dizi için Sinop'a geldik. Ama son iki günde dizinin eski bölümlerini internetten izledim. Senaristimiz Feride Hanım'la tanışıp ne istediğini öğrendim o kadar.
TEPKİLER ŞAŞIRTIYOR
* Kötü bir karakteri oynadığınız için izleyicilerden sert tepkiler aldığınızı duyduk.
Evet... Ama gariptir, insanlar 'Yahu ne gaddar bir adamı oynuyorsun' derken bile gülümseyerek söylüyorlar. Bir de arkadaşlarımdan telefonlar alıyorum 'Seni tanımayanlara seni savunmakta, onları aslında iyi bir insan olduğuna ikna etmekte zorlanıyoruz' diye... Bunlara da şaşırıyorum.
* Sert bir karakter olmasına rağmen komik yanları da var aslında. Ekrem'i oynarken nelere dikkat ediyorsunuz?
Hayatın her anında ve alanında komik, traji-komik şeyler sürekli oluyor. Bunları ya görür ya göremez ya da görmezden gelirsiniz. Ben hep görenlerdenim. Gülmeyi, güldürmeyi çok seven bir aileden geliyorum. Ekrem'i oynarken bu bıçak sırtı dengeyi koruyabilmem için hem sertliği hem de bu kara mizahi durumu çok iyi ayarlamam gerekiyor. Gelen tepkilerden anlaşıldığına göre şimdilik bu dengeyi başarabiliyorum.
LONDRA KÜLTÜR ŞEHRİ
* Uzun yıllar Londra'da yaşadığınızdan bahsettiniz... Neden hiç dönmeyi düşünmediniz?
ODTÜ'de okurken tiyatro yapmaktan Fizik Bölümü'nde okuyamadım ve okuldan ayrılmak zorunda kaldım. Bilgimi, görgümü geliştirmem ve arttırmam gerekiyordu. Londra bunun için ideal bir yerdi. Çok kültürlü yapısı, 12 ay bitmeyen tiyatro sezonuyla, festivalleri, konserleri ve parklarıyla çok sevdiğim bir şehir.
* Londra'da ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Yıllar boyu dernek başkanlığı, toplum temsilciliği, proje koordinatörlüğü, mahkeme tercümanlığı, oyunculuk ve yönetmenlik yaptım. Başka işlerde de çalıştım. Orada hayata dair çok şey öğrendim. 200 yılında Arcola Tiyatrosu'nu kurduk. Kısa zamanda Londra'nın en çok konuşulan alternatif tiyatrolarından biri haline geldi. Şimdi aynısını burada Talimhane'de yapacağım umarım.
Haberin fotoğrafları
İLİŞKİLİ HABERLER
Yayın tarihi: 17 Kasım 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/11/17/gny/haber,BCA6E2A6EEC241F5BFD706686506730D.html
Tüm hakları saklıdır.
Günaydın Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Künye | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2008 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|