| 8 Kasım 2008, Cumartesi |
Patricia Field, Perakende Günleri kapsamında bir konferans verdi.
İLİŞKİLİ HABERLER
Patricia Field sosyeteyi pek beğenmedi
ESRA ÇORUH
23.10.2008
Hazırladığı özel koleksiyon lansmanı için İstanbul'a gelen Field'la stil, moda ve Sarah Jessica Parker dedikodusu yaptık..
- Modayla ilgisi olsun olmasın, sizi tanımayan yok gibi. Bu da sanırım Sex and the City'deki başarınızdan kaynaklanıyor.
- Daha önce de yine New York'ta bu işi yapıyordum ama tabii ki Sex and the City, bütün dünyanın beni tanımasını sağladı. Bu sıcak karşılamaları da buna borçluyum. Gittiğiniz yerlerde tanınıyorsunuz, sizi hemen içlerine alıyorlar. Burada da gittiğim yerlerde beni tanıyıp sohbet etmeleri çok hoşuma gitti.
- İstanbul'a ilk gelişiniz mi?
- Hayır, ama en son 1999'da gelmiştim. Kendimi buraya çok yakın hissediyorum. Yarı Ermeni yarı Yunanlı olduğum için belki...
- Her zaman modaya meraklı mıydınız?
- Çocukluğumda da kendime özgü, farklı bir stilim vardı. Kendimi iyi hissedeceğim şeyler giyerdim hep. Buna moda mı demeliyim bilmiyorum ama nasıl görünmek istediğimi biliyordum. Zaten önemli olan da bu.
- Sarah Jessica Parker'la uzun yıllar birlikte çalıştınız. Hatta bana kalırsa onu bir stil ikonuna dönüştüren de sizsiniz. Nasıl buluyorsunuz tarzını?
- Onu çok eskilerden tanıyorum. Parker, Broadway'deki Annie müzikalleriyle sahnelere 10 yaşında adım atmış. Bu da onu daha tecrübeli yapıyor. Hatta onun kim gibi görünmek istediğini de çok iyi biliyorum; Audrey Hepburn...
- Favori tasarımcılarınız kimler?
- Chanel, ayrıca 60'lı yılların bütün tasarımcılarını çok seviyorum. Bana göre tasarımcının imzası olmalı. Baktığınızda "Bu o," diye tanıyabilmelisiniz. Günümüzün yeni tasarımcılarının hepsi birbirine benziyor maalesef.
- Çok konuşulan birçok film ve dizide kostüm tasarımcılığı yaptınız. Kıyafetlerin de oyuncular kadar önemli olduğunu düşünüyorum.
- Dediğiniz, modayla ilgili olan bütün filmler için çok doğru. Üstelik günümüzde moda, atmosferi yükselten ve aynı zamanda birçok kişinin ilgi duyduğu bir konu. Ama filmin ya da dizilerin tutması için senaryo, yönetmen, oyuncular hepsi aynı anda iyi olmalı. Ve tabii filmin tamamlayıcıları olan kıyafetler de...
- Aksesuarları da seviyorsunuz...
- Aksesuarlar çok önemli ve kıyafeti farklılaştırmanın da en kolay yolu. Örneğin kemer; kıyafetin formunu gösteriyor ayrıca her şeyle kullanabilirsiniz. Bir kere çok eğlenceli, bir hikaye anlatmanıza yarıyor. Sizin üzerinizdeki sade hatlı gibi görünen bir elbiseyi kolyenizle modern bir havaya sokabiliyorsunuz. İnci kolyelerle de daha şık bir hava yakalayabilir, bir çiçekle kıyafetinizi daha da eğlenceli yapabilirsiniz.
- Yeni projeleriniz var mı?
- 2009 yılında çıkacak Confessions of a Shopaholic (Alişverişkoliğin İtirafları) filmi var. Isla Fisher başrolde ama şu an yorum yapmak için çok erken.
- Daha önce de yine New York'ta bu işi yapıyordum ama tabii ki Sex and the City, bütün dünyanın beni tanımasını sağladı. Bu sıcak karşılamaları da buna borçluyum. Gittiğiniz yerlerde tanınıyorsunuz, sizi hemen içlerine alıyorlar. Burada da gittiğim yerlerde beni tanıyıp sohbet etmeleri çok hoşuma gitti.
- İstanbul'a ilk gelişiniz mi?
- Hayır, ama en son 1999'da gelmiştim. Kendimi buraya çok yakın hissediyorum. Yarı Ermeni yarı Yunanlı olduğum için belki...
- Her zaman modaya meraklı mıydınız?
- Çocukluğumda da kendime özgü, farklı bir stilim vardı. Kendimi iyi hissedeceğim şeyler giyerdim hep. Buna moda mı demeliyim bilmiyorum ama nasıl görünmek istediğimi biliyordum. Zaten önemli olan da bu.
- Sarah Jessica Parker'la uzun yıllar birlikte çalıştınız. Hatta bana kalırsa onu bir stil ikonuna dönüştüren de sizsiniz. Nasıl buluyorsunuz tarzını?
- Onu çok eskilerden tanıyorum. Parker, Broadway'deki Annie müzikalleriyle sahnelere 10 yaşında adım atmış. Bu da onu daha tecrübeli yapıyor. Hatta onun kim gibi görünmek istediğini de çok iyi biliyorum; Audrey Hepburn...
- Favori tasarımcılarınız kimler?
- Chanel, ayrıca 60'lı yılların bütün tasarımcılarını çok seviyorum. Bana göre tasarımcının imzası olmalı. Baktığınızda "Bu o," diye tanıyabilmelisiniz. Günümüzün yeni tasarımcılarının hepsi birbirine benziyor maalesef.
- Çok konuşulan birçok film ve dizide kostüm tasarımcılığı yaptınız. Kıyafetlerin de oyuncular kadar önemli olduğunu düşünüyorum.
- Dediğiniz, modayla ilgili olan bütün filmler için çok doğru. Üstelik günümüzde moda, atmosferi yükselten ve aynı zamanda birçok kişinin ilgi duyduğu bir konu. Ama filmin ya da dizilerin tutması için senaryo, yönetmen, oyuncular hepsi aynı anda iyi olmalı. Ve tabii filmin tamamlayıcıları olan kıyafetler de...
- Aksesuarları da seviyorsunuz...
- Aksesuarlar çok önemli ve kıyafeti farklılaştırmanın da en kolay yolu. Örneğin kemer; kıyafetin formunu gösteriyor ayrıca her şeyle kullanabilirsiniz. Bir kere çok eğlenceli, bir hikaye anlatmanıza yarıyor. Sizin üzerinizdeki sade hatlı gibi görünen bir elbiseyi kolyenizle modern bir havaya sokabiliyorsunuz. İnci kolyelerle de daha şık bir hava yakalayabilir, bir çiçekle kıyafetinizi daha da eğlenceli yapabilirsiniz.
- Yeni projeleriniz var mı?
- 2009 yılında çıkacak Confessions of a Shopaholic (Alişverişkoliğin İtirafları) filmi var. Isla Fisher başrolde ama şu an yorum yapmak için çok erken.
İLİŞKİLİ HABERLER
Yayın tarihi: 8 Kasım 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/11/08/ct/haber,24C0D038168547428A6045F1B22428C0.html
Tüm hakları saklıdır.
Yaşama Dair Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Künye | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2008 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|