Mike Leigh'nin son filmi Daima Mutlu'da Sally Hawkins başrolde.
İLİŞKİLİ HABERLER
İşte Filmekimi'nin sürpriz yumurtaları
İşte Filmekimi'nin sürpriz yumurtaları
16 Ekim'e kadar sürecek Filmekimi sürprizlerle dolu. Emek Sineması'nda gösterilen filmler hakkında bilinmeyenleri araştırdık; eleştirmenler de sinefillere Filmekimi tüyoları verdi.....
Sağolsunlar, hayatlarını film eleştirisi yazarak geçiren ve kimilerinin film eleştirmeni kimilerinin ise sinema yazarı dediği insan türünün önde gelen dört örneği, bugün başlayan Filmekimi festivalinde en çok önemsedikleri filmleri sıraladılar, sağda görüyorsunuz. Kendilerine teşekkür ediyor, bahsettikleri filmler hakkında kimsenin bilmediği ayrıntılara hızla geçiyoruz.
* Mel Gibson'ın başrolde oynadığı ve Daima Genç olarak bizde gösterilen Forever Young'ı ismiyle akla getiren Daima Mutlu (Happy-Go- Lucky), hiç de mutlu hikâyeler anlatmaktan hoşlanmayan birinin, İngiliz yönetmen Mike Leigh'nin imzasını taşıyor.
* En son Vera Drake'te 1950'lerde evlerde temizliğe giden Londralı bir işçi kadının daha çok para kazanmak için kendine özgü yöntemlerle kadınlara kürtaj yapmasını, sonra polis tarafından yakalandığında korkunç bir utançla yaşadığı çaresizliği anlatmıştı Leigh. Şimdi Daima Mutlu'yla yine Londra'dayız: Bu defa 30 yaşında bir öğretmen kadın, filmin kahramanı. Polyanna dediğimiz türden bir kişiliği olan Poppy (çünkü onun ismi budur) acaba aşırı iyimser olmakla iyi mi yapıyordur? Yoksa hayaller dünyasında yaşamak aptallık mıdır? Film, bugün 16.00, çarşamba günü 19.00'da.
* Beşir'le Vals (salı 21.30) bir ortak prodüksiyon: İkinci Dünya Savaşı yıllarında Musevileri dünyadan silmeye karar veren Almanlar, ülkelerini işgal edip bol bol işkenceye maruz bıraktıkları Fransızlar ve Almanların elinden kurtulunca kendi devletlerini kurup Filistinlilere hayatı zehir eden İsrailliler, bu animasyonun prodüksiyonunda bir araya gelmiş. 1982'de Lübnan Savaşı sırasında yaşanan Sabra ve Şatila katliamlarını anlatan bu uzun metrajlı animasyon, Cannes'da Altın Palmiye için yarıştı. Hatırlatalım: 15-16 Eylül 1982'de Lübnanlı Hıristiyan milisler iki Filistin mülteci kampını bastı, kimilerine göre 700 kimilerine göre 3 bin 500 kişiyi öldürdü. Batı Beyrut'ta gerçekleşen katliama İsrail devletinin izin verdiği söylendi; Ariel Şaron Savunma Bakanı'ydı. Guardian'a göre film 'kışkırtıcı'ydı. Xan Brooks'a bağlanıyoruz: "Üslup açısından bakıldığında film Richard Linklater'in Waking Life filmindeki o gösterişsiz yoğunluğa sahip. Merkezindeki temayı Kurt Vonnegut'un Slaughterhouse Five romanında kullandığı sorgulayıcı tarzla, daireler çizerek inceliyor. Gösterildiği salondan dışarıya, afallamış vaziyette sendeleyerek çıktık."
* Zamanın Külleri (yarın 11.00, pazartesi 11.00), bu yılın ikinci 'redux' yapımı. Apocalypse Now Redux, Apocalypse Now'ın daha uzun, bazı sahnelerin farklı kamera açılarından verildiği, ufak kurgu değişikliklerinin olduğu bir versiyonuydu. Wong Kar-wai'nin Ashes of Time Redux'ında renkler değişmiş, müzik farklılaşmış, kurguda da yeni durumlar var. Filmin orijinal halinin gösterime girişinin üzerinden geçen 14 yılda, biliyoruz, Wong Kar-wai gittikçe daha çok seyircinin hayranlık duyduğu bir yönetmen oldu. Happy Together, Fallen Angels, In the Mood for Love, 2046... Ve hatta Jude Law'un oynadığı My Blueberry Nights! Bu sonuncusunun redux'ı da acaba bir gün yapılır mı?
* Sınıf (pazartesi 21.30) en son Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye'yi kazandı. Olaylar bir ortaokulda geçiyor. Ama daima mutlu tipleri burada aramayın. "Uzun zamandır güzel bir okul filmi izlemedim," diyenler, orijinal adı 'Duvarlar arasında' (Entre les murs) olan Sınıf'ın sert gerçekçiliğine de hazır olsun.
* Küçük Denizkızı Ponyo, evet, bir Miyazaki filmi ve üstadın meraklıları için son numarası. İnsan olmak isteyen Japon balığıyla beş yaşında bir veledin arkadaşlığı kulağa nasıl geliyor? Biz bu filmi göreceğiz. 67 yaşındaki Hayao Miyazaki filminde daha önce bir iki defa yaptığının aksine 'dijital boya' kullanmamış, bütün kareler elle hazırlanmış. (Pazar 13.30, perşembe 16.00)
* Rachel Evleniyor (Yarın 24.00, çarşamba 11.00) bir Jonathan Demme filmi. Anne Hathaway'in başrolde olduğu ve çok kıyak görünen filmde kuzuların değilse de kara koyun ilan edilen uyumsuz kızların sessizliğine hazırlanın. Kahramanımızın adı Kym. Filmde Debra Winger da var. Olaylar bir hafta sonunda geçiyor. Demme'i kimileri Philadelphia ve hatta bir yeniden çevrim olan The Manchurian Candidate için seviyor. Biz kuzucuyuz.
* Eve Dönüş'ün (Yarın 19.00, pazartesi 16.00) yönetmeni, o çok sevdiğimiz Dogma akımından (hani ışık ve ses de dahil hiç bir yapay tekniğin kullanılmadığı Lars von Trier ve dostlarının bir ara çok tutulan sinema akımı) Thomas Vinterberg olduğunu duyunca, Şölen'in (Festen) yönetmeninin merkezinde ailelerine patlayan karakterler olan yeni bir film çekip çekmediğini merak ettik. Duyduk ki Eve Dönüş çok az iş yapmış. Ama ne önemi var. Hatta belki daha bile iyi (Danimarka'da filmi sadece 14 bin 521 kişi seyretmiş). Ama hayır: Bu bir komedi. Dünyaca ünlü bir opera sanatçısı olan Karl, yıllar sonra doğduğu taşra kasabasına dönüyor. Bulursanız Dear Wendy'i de seyredin.
* Yeni Metallica albümü Death Magnetic'in ilk single'ı The Day That Never Comes'ın klibini Vinterberg çekmiş. Standard Operating Procedure ise (Bugün 10.30) Ebu Garip hapishanesinde yaşananları anlatan bir Erol Morris belgeseli. Başka söze gerek var mı? Ama filmi zaten kaçırdınız.
* Filmekimi'ndeki havalı-sanatsal-zevkle izlenen-ama herkesin de izlemediği filmler rüzgârı Tropik Fırtına'yı unutturmasın lütfen. Ben Stiller'ın yönettiği ve başrolde oynadığı bu filme Amerikalılar geçen yaz çok güldü. Adını Oliver 'Geceyarısı Ekspresi' Stone'un Vietnam'daki birliğinin ismiyle yapılmış bir söz oyunundan alan (Tropik Yıldırım, Tropik Fırtına olmuş) yapımın senaristlerinden birinin adı Etan Cohen olsa da, bu sizi yanıltmasın. Cohen kardeşlerden biri değil. Etan (Ethan'la karıştırılmamak için bu ismi kullanıyor) bir ara Beavis and Butt-Head isimli o değişik MTV yapımında senarist olarak da çalışmış. Tropik Fırtına'nın afişindeki Recep İvedikesk ikonografiye dikkatinizi çekeriz. Pek çok sinefil dostumuz Downey Jr.'ı da, Black'i de afişteki hallerinden tanıyamadı. Bu her türlü alakanızı hak eden yapımda Robert Downey Jr., Kirk Lazarus, Jack Black ise Jeff Portnoy rolünde. Öldü sandığımız Portnoy'un feryadının dirilişi gerçekleşecek, hazırlığınızı yapın ve gülmekten ölmemeye de lütfen çalışın.
İLİŞKİLİ HABERLER
İşte Filmekimi'nin sürpriz yumurtaları
Yayın tarihi: 24 Ekim 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/24/cm/haber,8064FF7473334A9AAF86C6256338AE89.html
Tüm hakları saklıdır.