kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
26 Eylül 2008, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat
Çizgi roman dükkânı Gon, bir hafta boyunca sanat projelerine kapısını açıyor.

Sanata müdahale fırsatı

03.09.2008
Küratör Övül Durmuşoğlu'nun 'Çalış Odayı' projesi, 11 Eylül'e kadar çizgi roman dükkânı Gon'da. Etkinlik, güncel sanattaki sanatçı, mekân, izleyici ve küratör gibi rolleri sorgulayan 'ucu açık' bir zemin öneriyor..
İstanbul ve Amsterdam'dan iki güncel sanatçı, Mürüvvet Türkyılmaz ve Marijn van Kreij, genç küratör Övül Durmuşoğlu'nun davetiyle ilginç bir sanat projesine dahil oldu. 'Çalış Odayı' (Work the Room) isimli girişim, güncel sanat üretimindeki belirleyici unsurların, yani kısaca sanatçı, izleyici, mekân ve küratör gibi, bildik' rollerinin üzerinde oynandığı, ucu açık bir 'süreç' projesi olarak tarif ediliyor. Sanatçı ikili bu kapsamda, Durmuşoğlu'nun davetiyle dünden başlayarak 11 Eylül'e kadar, İstanbul Galatasaray Meydanı yanından Tophane'ye doğru inen Yeni Çarşı Caddesi'ndeki Gon çizgi roman dükkânında bir araya geliyor. Türkyılmaz ve Marijn van Kreij de, çalışmalarını bu dükkânın çalışma koşullarıyla eşgüdümlü olarak yürütüyor. İki sanatçı, işlerinde yazı ve çizim unsurunu hem kişisel, hem de kolektif bir performans alanı olarak öne çıkarıyor. Küratör Övül Durmuşoğlu ise izleyici ve mekânla birlikte üretme koşullarını araştırmayı hedefliyor. Küratör bu sırada dükkândaki üretimin akışını elinden geldiğince değiştirerek, güncel sanata dair yeni koşullar, nesne ve yorumlar ileri sürmeye ve sürpriz katılımcıları davet etmeye yöneliyor.

EZBER BOZUCU OLMAK HEYECAN VERİCİ
Övül Durmuşoğlu, etkinliğin sanatsal üretim sürecindeki roller ve ilişkiler üzerine düşünme ihtiyacından yola çıktığını şöyle açıklıyor: "İtalya'da bu yaz başı gerçekleşen sanat etkinliği Data Recovery'de birlikte çalışma fırsatı bulduğum İsveçli sanatçı ikili Goldin ve Senneby'nin 'reverse engineering' yani tersine mühendislik fikri, bana sergilemenin tersine işletildiği bir süreç deneyini İstanbul için kurgulama fikri verdi; bu etkinlik, üretim, izleme ve tartışmanın çakıştığı bir araştırma ve etkileşim alanı. Bu projede kendimizi mekânda gelişip çetrefillenecek ezber bozucu bir üretim sürecinin akışına bırakmak, heyecan verici oldu. Burada projenin süresi, mekânın kendisi, çalışma koşulları, müşterileri, süreç tasarımının birer parçası. Kayıt altına alınacak bu deneyimi, sürpriz katılımcıları da mekâna davet ederek, sürece farklı biçimlerde müdahalelerde bulunarak, beklenmedik olana daha çok açacağım. Çünkü bana kalırsa, aynı Lars von Trier'in yönetmen arkadaşı Jorgen Leth'e aynı filmi beş farklı müdahaleyle yeniden çektirdiği Beş Engel filminde de gördüğümüz gibi, bizler üretim esnasındaki rollerimizin değişkenliğiyle oynayabilmeli, kendimize dönüp, ne yaptığımızı sorabilmeliyiz."

KONUŞULANLAR KİTAP HALİNE GELECEK
'Çalış Odayı' projesi sırasında ayrıca, sanatçıların ve küratörün yedi günlük çalışmalarının kayıt altına alınarak, internet üzerinde https:// worktheroomproject.blogspot.com'da güncellenmesi ve bu kayıtların kitaplaştırılması tasarlanıyor. Durmuşoğlu'nun bu projeye müdahale için davet ettiği katılımcılardan ilki, küratör Adnan Yıldız olmuştu. Çalışmalarına Berlin ve İstanbul arasında devam eden Yıldız, gündelik ve politik olana sızan sözlü tarih yaklaşımı üzerinden, dün konuk olduğu mekânda Keloğlan masalını okudu ve 'Türk işi kahvaltı' (çay+simit) eşliğinde sanatseverlerin karşısına çıktı. Gon-Tel: (0212) 245 98 20
Haberin fotoğrafları