Belçika'ya dikkat

Zayıf rakiplerle yapılan grup maçları bilhassa deplasmanlarda, Avrupa'nın güçlü takımları için zaman zaman sıkıntılı geçiyor. Bunun da tek nedeni var. Zayıf takım üst düzeyde motive olurken, güçlü takım tam tersine motivasyon sıkıntısı çekiyor.
2010 Dünya Kupası grup elemeleri yine benzer görüntülerle başladı. Fransa, Avusturya'dan üç gol yiyerek yenildi. Romanya evinde Litvanya karşısında hezimete uğradı. İtalya, Kıbrıs Rum Kesimi önünde skorda denge varken son 15 dakikada yüzde yüz iki golden kurtulurken, son saniye golü ile kazandı.

MEVLÜT SÜRPRİZ OLDU
Bu tip maçlar oturmuş ve sağlıklı işleyen bir saha içi düzenimiz olmadığından bizim için daha da zor oluyor. EURO 2008 elemelerinde 7 puan kaybettiğimiz Bosna Hersek, Malta ve Moldova maçları en yakın örnekler.
Ermenistan karşısında iyi oynamamamıza rağmen kazandık. Skorda denge devam ederken iyi oynamasak da galip geleceğimiz hissediliyordu. Çünkü siyasal platform nedeniyle futbolcularımız zihinsel olarak hazır ve disiplinliydiler. Nihat ve Hamit'in yokluğunda kadrodaki sakatlar iyileşince Fatih Terim herkesin aşağı yukarı tahmin ettiği takım tertibini sahaya sürdü. Tek sürpriz Mevlüt'tü. Bana göre de öyleydi.

HALİL VEYA GÖKHAN ÜNAL
18 gün önce Şili ile özel bir maç yaptık. Bu karşılaşmanın amacı Ermenistan ve Belçika sınavlarının provasını yapmaktı. Terim bu maçta ilk devre Semih'i tek forvet oynattı. İkinci yarı Semih'i çıkarıp, Gökhan Ünal-Halil ile çift forvete döndü. Bu maçtan çıkan mesaj; eğer tek forvet oynayacaksak Semih, çift forvet oynayacaksak Semih'in yanında Halil veya Gökhan. Mevlüt yetenekli bir genç. Fransa Ligi'nde de başarılı bir performansı var. Ama Milli Takımımız ile Sochaux'nun oyun düzenleri tamamen farklı. Ayrıca hem Mevlüt arkadaşlarını tanımıyor hem de arkadaşları Mevlüt'ü. Üstelik çabuk uyum sağlamak için en zor görev yeri forvettir. Hele genç ve deneyimsizse iş daha da zorlaşıyor.

TEBRİKLER MEHMET AURELIO
Ermenistan maçı yazımda Mehmet Aurelio'ya ayrı bir paragraf açtım. İspanya'da La Liga'da Real Betis'e transfer oldu. Kolay kolay sakatlanmayan bir oyuncu ama daha ilk resmi maçının başında sakatlandı ve karşılaşmaya devam edemedi. Böyle bir durumda çoğu futbolcu milli takımdan affını ister.
Ama Mehmet Aurelio geldi, tedavi gördü ve ağrılarına rağmen sahaya çıkıp başarıyla görevini yaptı. Kendisini bir kere daha takdir etme gereğini duydum.

SAVAŞÇI VE TEMPOLULAR
Yarın gece Belçika ile çok kritik bir maç yapacağız. Ermenistan maçı ölçü değil. Ayrıca Şili ile yaptığımız hazırlık karşılaşmasında büyük saha içi sıkıntıları yaşadık. Belçika futbolu yeni bir çıkışın peşinde.
Savaşçı, tempolu bir takım oluşturdular. Olimpik takımları da 2008 Pekin Olimpiyatları'nda iyi bir performans sergiledi ve güçlü rakipler karşısında başarılı bir futbol ortaya koydu. Presli ve dikine oynuyorlar. Rakip ataklara geniş alanda az adamla yakalanmamamız lazım. Orta sahalarından çıkarak topsuz koşular yapacak oyunculara dikkat etmeliyiz. Bir de gol yollarında çok etkili olan forvetleri Sonck'u kontrolde tutmalıyız. En büyük rahatsızlıkları çizgi defanslarını zaman zaman öne çıkarmaları. Bu bloğun arkasına sarkacak varyasyonları uygulamamız, yarın akşam en önemli üretkenlik silahımız olur.
Yarın geceki kritik maçta Fatih Terim ve futbolcularımıza başarılar diliyorum.