B atv'de yayınlanan 'Benim Annem Bir Melek' dizisinde çapkın bir patronu canlandıran Nilgün Belgün, Tarkan gibi karizmatik aşkları sevdiğini söyledi: Ben mutlu aşkı sevmem, sıkıcıdır!..
Birkaç gün önce yeni projeleri hakkında konuşmak için Nilgün Belgün'le biraraya geldim. Daha önce defalarca konuştuğumuz için artık nasıl samimi ve delidolu bir kadın olduğunu çok iyi biliyorum. Yola çıkarken, yine şen kahkahalar eşliğinde bir söyleşi yapacağımızdan emindim. Ama buluştuğumuzda kendimi bir kez daha, "Bu; nasıl bir enerjidir böyle" derken buldum... Tüm doktorlara, depresyonda olan ya da gençleşme sevdasına kapılan hastalarının reçetelerine, 'Acele Nilgün Belgün'le görüştürülecek' diye yazmalarını öneriyorum...
GÖKKUŞAĞI HEP BENİMLE!
Söyleşimiz sırasında, çok yakında hüzünlü bir Rum kadınını canlandıracağı 'Yağmurdan Sonra' adlı yeni sinema filminin çekimleri için Gökçeada'ya gidecek olan Belgün'e, filmin 'Yağmurdan sonra gökkuşağı görünecek mi?' şeklindeki sloganını hatırlatıyorum. "Elbette görünecek. Ben bir gün çok olumsuzsam, ertesi gün birdenbire o gökkuşağı çıkar. Nasıl olur bilmiyorum ama o gökkuşağı mutlaka vardır hayatımda. Beni ölüm ve hastalık dışında hiçbir şey yıkamaz. Mutlaka bir çıkış noktası bulurum" diyor. Bana düşen ise Cem Özer'in ricasıyla 'Kadri'nin Götürdüğü Yere Git' adlı filmde de küçük bir rol alacak olan tiyatrocuya; "Hep kalbinizin götürdüğü yere gidin. Biz de peşinden oraya gelelim" demek oluyor...
*
'Benim Annem Bir Melek' adlı dizide Ali Sunal'ın canlandırdığı 'Çetin' karakterinin çapkın patronu 'Hayrunisa' rolündesiniz...
Evet. Çok renkli bir ekibimiz var. Oya (Başar) ile ben çok eski ve yakın dostuz. Tanıştığımızda ben 20 yaşındaydım, Oya 16. Eski dostluklardan iyi işler çıkıyor. Bu diziyi bana teklif ettiği zaman ona, "Seve seve! Sen dostumsun. Senin oynadığın dizide bir tek kare bile görünürüm" dedim. Çok güzel bir karakter çıktı ortaya. Reytinglerimiz de gayet iyi gidiyor. Kaliteli bir iş. O yüzden, orada olmayı seçtim. Reyting uğruna yapılan ucuz işlere karşıyım. Bana hiçbir para, kalitesiz bir iş yaptıramaz.
SETTE DEDİKODU ODAMIZ VAR!*
Dizi herkesi güldürüyor. Eminim çekimlerde de çok eğleniyorsunuzdur...
Ben en çok Oya'ya gülüyorum. Ona sürekli dedikodu yapıyorum set aralarında. O, dünyadan bir haberdir. Ben ona dünyayı anlatırım, o hayretler içinde kalır. Ona sürekli, Sen nerede yaşıyorsun? Benim bu kadar kültürsüz bir arkadaşım olmamalı" diyorum. Sanat camiasının dedikodularını benden duyuyor. Kuliste bir odamız var. Orada çay, kahve ve dedikodu faslı yapıyoruz. (Gülüyor)
*
Oya Başar dizide, gelininin canına okuyan tipik bir Türk kaynanayı canlandırıyor. Sizin kaynanalarınız böyle miydi?
Eşlerimden birinin annesi yeni evlendiğimizde bana kocamın yanında, "Yandaki komşunun çok güzel bir kızı var. Oğlumu da çok beğeniyordu ama oğlum seni tercih etti" demişti. (Gülüyor) Dakika bir, gol bir! Ben de, "Kısmet, belli olmuyor hayat" demiştim.
*
Siz cadı bir kaynana mısınız?
Ben hiç kaynanalık yapmıyorum ama arada kazara damadım eve geç gelirse telefon açıp, "Hayrola, eve geç gelinmiş" diyorum. (Gülüyor) Sadece çok lüzumlu konularda devreye girerim. Kızımı çok mutsuz görürsem, ikisini de karşıma alıp, 'Nerede sorun var" derim. Ama tamamen kızım haklı diye düşünmem. İhtiyaç duyulduğunda çıkıveririm ortaya. Boyuma posuma bakma, bir bu kadar da yerin dibinde var. (Kahkahalar)
*
Bir yandan da, Şenay Düdek'le bir gece şovu hazırlıyormuşsunuz?
Şenay'la eski arkadaşız. Bir gün konuşurken ben, "Nilgün Düdek, Şenay Belgün, ortaya bir karışık yapalım" dedim ve programın ismi çıktı ortaya. Bir gece şovu düşündük. Bu, benim aklımda yıllardır vardı.
Türkiye'de kadın gece şovu yapan ya da kadın stand-up'çı yok. Stand-up'ı da düşündüm ama zamanı var. Çok hoş bir format yarattık. Gelen teklifleri değerlendiriyoruz.
ŞENAY'I DA AÇACAĞIM!*
Beyaz'a ve Okan Bayülgen'e rakip mi olacaksınız yani?
Evet. Onların başarılarının doğallıklarından kaynaklandığını düşünüyorum. Bizim de farkımız bu olacak. Onlar gibi sahiciyiz biz de. Canlı yayın olacak. Canlı kadına, canlı yayın yakışır!
*
Sabah programı da yaptınız ve yaptığınız programlar çok tuttu. Niye sabah kuşağında devam etmediniz?
O programlar gerçekten çok tuttu. Doğru bir kanal bulursam, yine yapacağım. Şenay'la gece şovu çok cazip geldi bana. Gece şovu daha çılgındır. Ben de çılgın şeyler yapmayı severim.
*
Siz seversiniz ama tanıdığım kadarıyla Şenay Düdek size göre biraz daha ağır biri. 'Gönül Hırsızı' adlı tiyatro oyununda Can Gürzap'ı bayağı açmıştınız. Şimdi de Şenay Düdek'i mi açacaksınız?
Can'ı bir açtım tutana aşk olsun. (Kahkahalar) Açık bir biçimde gidiyor. Belki Şenay'ı da açarım. Bence birbirimizi dengeleyeceğiz. Onun gizli çılgınlıkları çıkabilir ortaya. (Gülüyor)
HER ERKEKTE İZ BIRAKTIM!*
Geçtiğimiz günlerde 'Küçük aldatmalar yuva yıkmaz' dediğiniz için birçok köşe yazarı sizi eleştirdi...
'Aldatmanın küçüğü büyüğü olur mu' demişler. Olur kardeşim! Bir gecelik ilişki diye bir şey var. Bir gecelik ilişki için evlilik mi bitirilir? Adam Japonya'da biriyle yatmış diye evlilik mi yıkılır? Artık bunlar yaşanıyor ve ben aştım kendimi. Tek geceye geçtim, ne yapayım?
*
Ya Türk biriyle aldatılırsanız...
Türk olmasın, rezil olmayalım. Yurtdışı olsun. (Kahkahalar) Bir Türk'le aldatılırsam, bırakırım. Verebileceğim en büyük ceza; onu bensiz bırakmaktır. Ben kapının arkasında olurum ama o da perişan olur. Ayrıldığım tüm erkeklerin yüreğine bir çizik atmışımdır.
*
Bizim de tesellimiz bu işte... Çizikler içinde kalarak, attığımız çizikler...
Çiziliyoruz ama karşı tarafı da çiziksiz bırakmıyoruz tabii Ececiğim. (Kahkahalar) 2-3 çizik de biz atıyoruz. Hep birlikte çiziliyoruz yani. Aşk da budur ya! Ne sanıyorsunuz? Mutlu aşk yoktur ki! Aşk çizik atmaktır. Kimisi değer geçer, kimisi teğet geçer, kimisi deler geçer. Mutlu aşk sıkıcı olur. Aşkın da bir karizması vardır. Tıpkı Tarkan gibi! Yerim ben onu ya! Birtanem! Hayranım ona!