Günlerdir atv'deki "Müge Anlı ile Tatlı Sert" programında, 14 yaşında korkunç bir cinayete kurban giden Gizem'in üzerindeki sır perdesi aralanmaya çalışılıyor. Programda hukukçular, psikologlar konuşuyor. Uzmanların bu tür "hassas" konular üzerinde fikir beyan etmeleri, kendini "kadı" ilan edenlerin konuşmasından çok daha olumlu tabii.. Ama uzmanlar da zaman zaman mahkemede ya da hastanede değil,
televizyon stüdyosunda konuştuklarını unutuyorlar. Örneğin; hukuk uzmanı bir anda cinayetin "teknik ayrıntılarına" giriyor. Kızın boğazının kaç yerinden kesildiği, sesini çıkaramamasının nedenini anlatıyor. "Yerdeki kan miktarı, o yaştaki bir genç kızdan dökülecek kan kadar değildi" diyor. Telefonla bağlanan bir başkası "Kız belli ki hiç çırpınmamış. Yoksa kolu bir yerde bacağı bir yerde olurdu, yayılırdı yere" diyor... Ve bu konuşmalar stüdyoda olan biteni ürkek ve acılı bakışlarla izleyen Gizem'in babasının gözleri önünde yaşanıyor. Ayrıca "dedektifliğe" meraklı halkımız da telefonla yayına bağlanıp, "kriminal bulgularını" raporlandırıyor! Biri çıkıp, üstü kapalı olarak aileyi suçluyor: "Böyle olaylarda suçlu genellikle ailenin içinden çıkıyor" deyip, tüm aileyi töhmet altında bırakıyor. Bir diğeri, "Cinayet, muhtemelen apartmanın diğer katlarından birinde işlendikten sonra ceset o daireye taşınmıştır" diyerek, apartman sakinlerini zan altına sokuyor. En kötüsü de program muhabirlerinden birinin, "olay yeri incelemesi" sırasında Gizem'in annesine yaptığı teklifti. Muhabir, acılı anneye, cinayet mahalli olan çatıya çıkmayı teklif etti. Zavallı kadın, "Hayır yapamam, buna dayanamam" dedi. Gaf olarak nitelenebilecek bu bölüm hiç olmazsa montajda çıkarılabilirdi. Bu tür programların adalete yardımcı olmak ya da toplumdaki bilinç ve duyarlılığı arttırmak adına yapıldığından kuşkum yok. Ama gösterilen tüm hassasiyete rağmen, bazen iş şirazesinden çıkabiliyor. Aman dikkat!..
Yayın tarihi: 22 Ağustos 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/22/gny/aytug.html
Tüm hakları saklıdır.