kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Ağustos 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Jazz dergisinin yayın yönetmeni Zuhal Focan, genç cazcılara elinden geldiğince destek oluyor.

Genç cazcıların Zuhal Ablası

BÜLENT DENLİ
BÜLENT DENLİ
11.07.2008
2000 yılının yılbaşı gecesi. Önder ve Zuhal Focan'ın Çengelköy'deki evi tıklım tıklım dolu. Ben diyeyim 50, siz deyin 70 kişi. Türkiye'nin sayılı müzisyenleri, eşleri, sevgilileri, arkadaşları bir araya toplanmışlar. Sambalar, mambolar, salsalar, tangolar, valsler gırla gidiyor. Anlayacağınız eğlence tam gaz. Gün ışımaya ramak kalmışken zil çalıyor. Zuhal kapıyı açtığında karşısında tanımadığı kalabalık bir grup insan buluyor. En öndeki kadın "Zuhal Hanım siz bizi tanımıyorsunuz ama biz burada bir parti olduğunu biliyoruz. İçeride de arkadaşlarımız var. Bizi de kabul eder misiniz?" diyor. Ve, ne oluyor biliyor musunuz? O gece bir caz kulübünün doğum sancıları başlıyor... Bu doğumu Zuhal Focan kahkahalar içinde anlatıyor: "Yılbaşı partisi bitmiş ama biz de bitmiştik. Sabaha karşı eve gelenleri eşim Önder de tanımıyordu ve bana döndü ve dedi ki, 'Zuhal bu ev, bizim ev olmaktan çıktı. Çok istiyordun, artık kendi kulübünü kur, yoksa burası kulüp olacak.' Böylece Önder'in uzun süre karşı çıktığı kulüp fikrinin, Nardis'in önü açılmış oldu. Önder'e "Ağabey," diyen birçok müzisyen "Bu akşam size geliyoruz," diye telefon ederdi. Bizim evde yenilir, içilir, çalınır, söylenirdi." Zuhal'in anlattıklarına bakılırsa aslında bir caz kulübü fikri daha gerilere dayanıyor. Selim Selçuk, 1989 yılında büyük emek vererek Naima'yı kuruyor. Caz müzisyenleri bu kulüp etrafında kenetleniyor. Gerçek nedenini bilmiyoruz ama, bilinen o ki, işler iyi giderken Selim Selçuk 1991'de Naima'yı kapatıp Amerika'ya gidiyor. Ortada kalan caz müzisyenleri bir dernek kurmaya karar veriyor. Zuhal Focan da orada görev alıyor: "Selim bırakıp gitti. Naima bizim için o kadar önemliydi ki... Çok şey ortada kaldı. Caz Derneği böyle bir ortamda kuruldu. Ama müzisyen derneği olunca doğal olarak kurucuları, yöneticileri ve üyeleri müzisyenlerden oluşuyordu. 'Ona konser verdiriliyor, bana niye verdirilmiyor?' gibi tartışmalar yaşanmaya başladı. İlkin Deniz, karısı ve ben derneği yaşatmak için çaba sarf ettik. Ama derneği kapatmak zorunda kaldık."

KRİZLERE RAĞMEN AYAKTA
Derneğin kapanması Zuhal Focan için yeni bir başlangıç olmuş. Derneğin bir yayın organı olsun diye araştırma yapmaya başladığını anlatıyor: "Boyut Yayın Grubu ile anlaşıp Jazz dergisini çıkarmaya başladık. O gün bugün, dergi 13. yılına geldi. Başlarken Türk caz müzisyenlerinin dergisi olması düşüncesi vardı. Tüm krizlere rağmen bu kadar zaman dergiyi ayakta tutmak önemli iş." Zuhal Focan, Türk cazcıların mekân sorununu şöyle anlatıyor: "Caz müzisyeni orada burada, Gramofon'da... Biliyorsun ki Gramofon caz kulübü bile değildi. Merdiven altı yani... Caz müzisyeni bir yere sığınmış durumda. Biz, sadece caz müziği icra eden müzisyenlere yer yapmayı düşündük ve önceliğimiz yerli müzisyenler olsun istedik.'' Zuhal Focan için konu caz ve müzik mekânı olunca gerisi gerçekten detay oluyor. Abartmıyorum, gözleri parlıyor, sesinin tonu melodik bir hal alıyor. "Yaz tatiline gireceğiz ya aklım çıkıyor. Ben yaptığım işten çok mutluyum. Bu kadar hengâmeden sonra bir gram yorgunluğum yok. Programı ve müzik direktörlüğünü Önder yapıyor. Bunun haricinde her işi ben yapıyorum. Alınacak verilecekler, halkla ilişkiler, geri kalan ne varsa. Önder hiç karışmaz, biliyorsun müziğini çalar ve gider. İşletmeciler bıkkın olur, yorgun olur, 'Lanet olsun,' derler. Ben her zaman yeni bir insan tanımaktan, yeni bir caz dinleyicisi bulmaktan, onların da bizi bulmasından sevinç duyuyorum. Burada evimizin salonunun sıcaklığı ile cazın tadını buluşturuyoruz." Özellikle genç müzisyenlere, "Önder ve Zuhal Focan," dediğiniz zaman akan sular duruyor. Karşılıklı müthiş bir sevgi alışverişi ve iletişim içindeler. Zuhal, bu atmosferi sonsuza kadar korumak istiyor. Zuhal şu sıralar İstanbul Caz Festivali kapsamında Nardis'te European Jazz Club adı altında gerçekleşen konserlerle uğraşıyor. 14 Temmuz'da Sarp Maden Ouartet feat. Stephane Belmondo, 15 Temmuz'da Onur Ataman/Vloeimans Experience, 16 Temmuz'da Baki Duyarlar/Stanislav Mitrovic konserleri var. Gördüğünüz gibi Zuhal Focan için dur durak yok.
NOT: Cazır Cuzur köşesi, önümüzdeki haftadan itibaren Cumartesi SABAH'ta.