Topbaş bravoyu asla hak etmiyor!

Önceki gün Hıncal Abi, E-5 üzerinde yapılan metrobüs uygulamasını güzel güzel övmüş. Şahane olacakmış. Minibüsler ortadan kalkacakmış, ileride istenirse 'pıt' diye raylı olacakmış. Öyle güzel, böyle merdaneymiş. Ancak Hıncal abi ne yazık ki, hem çok iyi niyetli yaklaşıyor meseleye hem de belli ki otomobil kullanmadığı ve dünya tatlısı bir şoförü olduğu için E-5 dinamiklerinin tam olarak farkında değil!

ÜRPERİYORUM!
Öncelikle, eylül ayında eski hacmine kavuşacak olan E-5 artık biz otomobilli İstanbullular'ın 'girilmesi ruh ve sağ ayak sağlığı açısından en tehlikeli 5 yol' sıralamasında en başa oturacaktır. Çünkü özellikle Mecidiyeköy üzerindeki viyadük yolda artık emniyet şeridi bulunmamaktadır. Yani birinin lastiği patlasa, otomobili bozulsa, yol o andan itibaren iki şerite inecektir. Hele canımızdan çok sevdiğimiz ve tepe lambaları göründüğü anda hayat biz 'ölümlüsıradan' halk için hayatın durduğu VIP araçlar geçmeye kalkınca yine iki şeritimiz olacak. Ambulans filan konularını düşününce bile ürperiyorum. İkincisi zaten bu yolda Topkapı-Cevizlibağ ayrımına kadar minibüs yok! Oradan sonrakiler de dünyanın en tuhaf uygulaması olan yan yolun içine alındılar Hıncal Abi. Yani herhangi bir minibüs kazancı olmayacak!

ŞEHRİN HAKKI METRO
İleride raylı sisteme kolayca geçilecekmiş. Büyük müjde! Peki o zaman bugün dünyanın parasını verip sipariş ettiğimiz dev metrobüsleri kırpıp kırpıp minibüs mü yapacağız? Hıncal abi, metrobüs projesi, ne yazık ki sadece şu anda otobüs kullanmakta olan kitlenin dışında yenisini çekemeyecektir. Detaya girmeden şu soruyu soruyorum: "Hıncal abi, en son ne zaman ağzına kadar dolu bir otobüse binip uzun bir seyahat yaptın?" Bir tüyo vereyim istersen, ne hikmetse sabahları otobüse binen insanların çoğu, yazın bile haftada bir gün yıkanır ve bir de erkek otobüs yolcularında 'otübüse binius, ereksiyon olius' Latince ismine sahip bir taciz hastalığı peydahlanır. Geçici bir durumdur. Otobüsten inince geçer ama seyahat sırasında zavallı erkek milletinin yakasını bırakmaz! Bu şehrin hakkı METRO'dur. Büyük kalabalıkları çeken, insanlara otomobillerini evde bıraktıran METRO'dur! Hıncal Abi yalvarıyorum sadece bir hafta İstanbul'da otomobil kullan ve belediye faaliyetlerini sonra gözden geçir. Saygıyla ellerinden öperim..