kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Ağustos 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
BELGİN ÇOBAN
kitap

Bana bir mektup geldi içinden ben çıktım*

Cumartesi günü kafam çok karışıktı, okumaya verdim kendimi... Gözleri gözlerime dalmış çavdar gözlümün Sözleri sözlerime Muhabbetten yumak olmuşuz balkon-balkon Çözülmez çile olmuşuz Örülmez dantel olmuşuz Tığ olmuşuz Gergef olmuşuz Uzun bir of çektim sonrasında... Belki merak edersiniz, şiir Orhan Murat Arıburnu'ndan... Tam 50 yıl önce şair Ümit Yaşar Oğuzcan ile yayıncı Ahmet Tevfik Küflü'nün çıkardığı 'Garip Şiirler Antoloji'sinde yer alan bu şiiri, Bilgi Yayınevi'nin aynen ve yeniden bastığı kitaptan okumuştum. Çetin Altan kitaba yazdığı giriş yazısında; "Ve Türk şiiri, bu çalışmalar sayesinde Hacı Beylerin entarili kahvesinden kurtulmuştur" diyor. Hak vermemek mümkün değil, çünkü şiirler 'ego' içermiyor! Aziz Nesin de Arif Dino'nun iki şiirinden alıntılıyor; 'Taştan mantar tarlası, Çok yaşasın ölüler...' 'Döner kebap Dönmez olsun...' Bu mısralardan sonra da ekliyor: "Bunları garip şiir diye vermedim, zamanlarında çok garip diye karşılandılar..." Antolojide Orhan Veli, Ümit Yaşar Oğuzcan, Behçet Necatigil, Turgut Uyar, Cemal Süreya, Özdemir Asaf, Can Yücel ve daha birçokları dünyayı inceden alaya alıyor. Onlarla ben de alaya aldım, sonra da uykuya daldım...

* Uyandığımda henüz yarım saat geçmiş olduğunun farkına varıp, elimi Osman Aysu'nun 'Nikahta Keramet Vardır' isimli romanına attım... Handan var romanda, bal rengi gözleri olan şu kız... Bal rengi gözleri severim ben... İş başvurusu yapıyor erkek kahramanımız Orhan'a. Kızın mütevazı güzelliği Orhan'ı öylesine etkiliyor ki, iş tecrübesi olmamasına karşın Handan ertesi gün işe başlıyor. Ve bir kere daha Aysu'nun klasik anlatımıyla baş başa kalıyorum... Romantik aşk öyküsü tadında ilerlerken, birazdan sarsılacağımı hissedip aldığım yere bırakıyorum İnkılap Yayınları'ndan çıkan kitabı. Gözlerimi yarım saat sonra açacağımı bilerek yeniden kapıyorum... Bal rengini düşünerek...

* Ve işte dediğim oldu, mükemmel bir zamanlamayla yine okumaya başladım. Puna Pamir'in yazdığı 'Benim İnsanlarım' sıraya girmiş. Çocukluğunun Ankarası'nda Pamir'le birlikte gezinmeye başladım ben de. Görmüşlüğüm var ama hiç bilmem bu şehri. Pamir biraz da neyi, niye yazdığını anlatmak istercesine; "Geçmişinizdeki insanlara, yaşadığınız olaylara doğru uzanırken düşünceleriniz, yaşantınızın muhasebesini yapmak da değildir amacınız. Sadece nostaljik bir geziye çıkmak hoşunuza gidiyordur... Paylaşmak istersiniz..." diyor. Anlattığı öykülerle ben de kendi yaşamımda başlıyorum gezinmeye. Goa Yayınları'ndan çıkan kitabın kapağını kapatıyorum... *Başlıktaki mısralar Özdemir Asaf'ın 'Sevinç' isimli şiiri. (Garip Şiirler Antolojisi/s.33)