Yapı Kredi CEO'su Bayazıt, "Anadolu'da moral buluyorum. Girişimcilik var. Kaderine teslim olma yok. İstanbul'da karamsarlık hâkim" dedi..
Birleşme, satın alma sürecini tamamlayan Yapı Kredi Bankası, 2008 ile birlikte hızla bankacılık sektöründe süren rekabet ortamında yerini aldı. Bankanın başına 2006'da gelen CEO Tayfun Bayazıt, 1000 şube hedefine süratle koşarken, bir yandan da Küçük ve Orta Boy İşletmeleri (KOBİ) VIP statüsüne alarak yeni bir hamleye daha imza attı. Bankanın Anadolu'ya yaptığı ziyaretlerin birçoğuna katılan Bayazıt, "Anadolu'ya gittiğimde moral buluyorum" diyerek, ekonomiye ve geleceğe İstanbul dışından bakışın pozitif olduğuna vurgu yapıyor.
ŞİMDİ HIZLI KOŞMA ZAMANI
"Umutları var, biz burada mortgage krizi, cari açık sorunu, siyaset gibi konulara bakıp oturduğumuz yerde karamsarlığa kapılabiliyoruz. Oysa Anadolu'da girişimcilik ruhu var. Kaderlerine teslim olmuyorlar. Yurtdışı dahil piyasaları yakından takip ediyorlar" diyen Bayazıt, Yapı Kredi Bankası'nın KOBİ'lere yakın durmasının meyvelerini aldıklarını belirtti. Bayazıt şöyle konuştu: "420 bin KOBİ müşterimiz var. Bunun 45 bini bu yılın ilk altı ayında geldi." Bayazıt, KOBİ'ler için bir ordu kurduklarını 1.250 kişinin sadece KOBİ'lerle ilgilendiğine vurgu yapıyor ve ekliyor: "2006 yılından bu yana KOBİ'leri VİP statüsüne aldık.
Türkiye'deki hemen tüm sanayi odalarıyla anlaşma imzaladık. Ve asıl önemlisi KOBİ'lerin
Avrupa Birliği fonlarından yararlanmalarına yardımcı oluyoruz. Bu fonları kullanarak pazara çıkan KOBİ'ye 0 faizli nakit kredi veriyoruz." Global piyasalar, bankanın geleceği, vizyonu, Türk ekonomisinin durumu gibi konularda sohbet ettiğimiz Yapı Kredi Bankası CEO'su Tayfun Bayazıt, SABAH'ın sorılarını yanıtladı.
*
2008 ilk altı aylık sonuçlarına baktağımızda net grup kârının 740 milyon YTL'yi bulduğunu görüyoruz. Sizin tabirinizle kaybettiğiniz toprakları geri almaya başladınız mı? Son gelişmelerden ve rakamlardan oldukça memnunuz. Üstelik de bu dönem yurtdışı piyasalarının çalkantı halinde olduğu bir dönem. Buna rağmen bu rakamlara ulaşabilmek memnun edici. Yapı Kredi ciddi bir satınalma ve birleşme sonrasında yeniden yapılanma geçirdi. Geçen yıl tüm bu sürecin entegrasyonu tamamlandı. Biliyorsunuz geçen yılın ortasında satış kapasitesini ve kabiliyetini artırmak için agresif bir organik büyüme kararı aldık. 2009 yılı sonunda bin şubeye çıkma kararı aldık. Bu hafta başı itibariyle 814 şubeye ulaştık. Yılbaşından bu yana 138 yeni şube açtık. Sene sonunda 160 şube açmış olacağız. Şu anda memnuniyetle görüyoruz ki onda da programın ötesinde ilerliyoruz. İçeride seçim siyasi çalkantılar ayrıca yurtdışında yaşanan kriz... Böyle bir dönemi hedeflerimize ulaşarak geçirmek oldukça memnuniyet verici.
*
Bankaların agresif büyüme stratejileri uzun vadede sisteme zarar verecek noktaya gelir mi? Bu rekabet ortamının biraz yıkıcı olmaya başladığı konusunda fikirlere katılır mısınız? Şimdi dünyanın her yerinde özellikle perakende bankacılıkta ve
Türkiye gibi gelişen gelişmekte olan enflasyonu düşük büyüme potansiyeli olan ülkelerde bankaların pazar payı kazanma açısından değişik stratejileri değişik taktikleri oluyor yani bizde önümüze planımızı koyduğumuz zaman dedik ki önümüzdeki yıllar içerisinde
Türkiye'de kişi başına mevduat kişi başına kredi bazında baktığımız zaman GSMH oranına
Türkiye'nin daha gidebilecek çok yolu var çok tabii bu çok kısa süre içerisinde kaydetmek de sistemde çok sakıncalar sancılar yaratabilir dolayısıyla bunu sindirerek gitmek lazım. Özellikle perakende bankacılığa yoğunlaşan bankalar konut kredileri olsun, ihtiyaç kredileri olsun, otomobil kredileri olsun, kredi kartları olsun bu konularda başka ülkelerden başarılı oldukları uygulamaları getirip
Türkiye'de uyguluyorlar. Dikkat şart.