ANTALYA'DA Cornelia Diamond'da kaldım ama öteki dostları ihmal etmedim..
Belek'in en güzel, en iyi işletilen örnek tesislerinden biri Xanadu.. Sevgili Yusuf'u ziyaret etmeden olur mu?.. Kazım Baba'ya ne harika günler geçirmiştik orda..
Bu ülkede Xanadu üstüne animasyon tanımıyorum.. İner inmez aradım, Yusuf'u.. "Programı ver" diye..
Pazartesi Mamma Mia, Çarşamba Grease varmış..
Dünyanın en güzel müzikalleri.. Tabii müzik ve vokaller playback.. Peki ama danslar.. Onları da play back yapacak halleri yok ya.. Amatör gençler.. Dekorcu, kostümcü, fotoğrafçı ekipte..
Böyle mi yapılır danslar?.. İnanın Devlet Opera Balesi'nin müzikallerinde bu düzeyde dans yok, abartmıyorum..
Çalışma ve de heyecan, amatör heyecan pek çok şeyi çözüyor.. Yolunuz Antalya'ya düşerse, Xanadu'ya gidin, bu ikisinden birini izleyin. Ne demek istediğimi anlarsınız..
Salı akşamı Özer'deydik tabii.. Clup Otel Sera'da.. Kent içinde bir gurur oteline dönüşmüş, yeni binası ve tesisleriyle.. Tıklım tıklım turist dolu..
Özer harika bir sofra kurmuş deniz kenarına.. Ama bir müzik var öte yanda, inanın kopup yemek yiyemiyoruz.. Efdal Tekergöl (Keman), Hande Gençörnek (Keman) ve Necdet Gençörnek (Klavye). Nasıl bir müzikle dünya turuna çıkardılar bizi, nasıl rüyalara daldık.. O sıcakta ayağa fırlayıp bir de tepindik üstelik.
Cuma gecesi Mustafa Erdoğan'ındı.. Aspendos Arena diye müthiş bir tesis yaratmış Mustafa, antik tiyatro yasaklanınca, onun dibinde.. Nasıl keyifle izledik Troya'yı..
Bitince tabii artık gelenek, ver elini Kanyon.. Orda tatsız sürpriz.. Kanyon'da suların üzerindeki iskeleler üzerinde sabahlardık. Mario Farangulis'i ağırlamıştık geçen yıl, Mustafa'yla.. Bayılmıştı. "Bu nasıl cennettir" demişti. Yemek üç saat sürmüştü.
Efendim yaz sonunda iki kişi Kanyon'da su bisikletine binerken düşüp boğulmuş.. Vilayet de, iskeleleri kaldırtmış.. Su bisikleti ve iskele.. Ne alakası varsa.. Eski tadı kalmayınca, biz de erken kaçtık.. Bu ülkenin güzelliklerini yok etmekte üzerimize yok..
Cumartesi gecesi gene büyük heyecanla Konyaaltı'na Mithat Selection Konserine koştum.. Ama bu defa hayal kırıklığı.. Çok ruhsuz, tatsız bir konserdi.
Antalya'nın açılışı ve kapanışı Vedat'taydı tabii.. Artık bu adet, bana ve dostlarıma.. Vedat'ın Lara'daki Hacıbey'ini ziyaret edip o enfes iskenderi yemezsek olmuyor..
Yemek deyince..
Cornelia Diamond'un kendi kostümlerini kendi tasarlayan ve her yemek masasını dolaşan sinema yıldızı gibi şefi Hasan Usta'ya bir paragraf açmam gerek..
Cornelia bir yemek cenneti ayni zamanda.. Akdeniz/ İtalyan Mutfağı restoranı var, açık büfeden ayrı.. Ocak Başı var, fasıl heyetiyle birlikte.. Geleneksel ve yerel Türk Mutfağı var.. Uzakdoğu, Tai ve Çin Mutfağı var. Meksika Mutfağı var. Balık restoranı, organik ve doğal ürünler mutfağı var.. Yetmedi.. Sizin özel mönünüzle hizmet edecek özel VİP restoranı var.. Ama hepsinde lezzet var.
Hasan Usta müthiş bir şef..
Tatilin çok iyi geçeceğini ben daha ilk gün, ilk sabah kahvaltı sofrasında beyaz peyniri tadınca anladım.
Benim için beyaz peynir ölçüdür. İyisini kendi evim dışında pek yemedim.. Hele de otel, restoranlarda beyaz peynir resmen dandiktir. Yenmez..
Burada bir beyaz peynir vardı açık büfede, ordan aldım.. Olmaz böyle lezzet..
"Beyaz peyniri böyle seçen yerde iş bitmiştir" dedim içimden.. Öyle de oldu..
Yayın tarihi: 15 Ağustos 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/15//haber,10445CC385E54EB19E48C7B6E725DBC5.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.