İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, İran ile
Türkiye arasındaki mevcut ilişkilerin ve bu ilişkilerin gelişmesinin hiçbir ülkenin aleyhine olmadığını belirterek, ''Aksine (bu ilişkiler) iki halk, bölge güvenliği ve uluslararası barışın lehine olan bir şey'' dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve konuk Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, ortak basın toplantısında soruları cevaplandırdı.
Ahmedinejad, bir soru üzerine,
Türkiye'yi bağımsız ve medeniyetlerin beşiği olan bir ülke olarak tanıdıklarını ifade ederek, ''Yüzyıllardır aramızda dostluk ve kardeşlik ilişkileri mevcut. Mevcut ilişkilerimiz ve bu ilişkilerin gelişmesi, hiçbir ülkenin aleyhine değildir. Aksine iki halk bölge güvenliği ve uluslararası barışın lehine olan bir şey'' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, İran'ın nükleer programı ile ilgili bir soruya ise şu yanıtı verdi:
''İran'ın nükleer meselesi, ne teknik bir sorun, ne de hukuki bir sorun. Tamamen politik ve siyasi bir sorundur. Amerikan hükümeti 30 yıldır halkımıza karşı her seferinde bir bahane öne sürmektedir. Nükleer mesele gündemde değilken, yalan bahanelerle bize ambargo uygulamışlardır. Nükleer mesele sadece Amerika hükümetinin halkımıza karşı olan kötü niyetini ortaya koyması için bir bahanedir.
Bu meselede önemli bir yol katettik diyebilirim. Tüm taraflar bu meselenin diyalog yoluyla çözüme kavuşturabileceğini kararlaştırmışlardır. Biz de diyaloğu olumlu karşılıyoruz. Cenevre'de iyi görüşmeler yapıldı. Bu görüşmelerin süreklilik kazanmasını olumlu karşılıyoruz. Doğru bir yol açıldığını düşünüyoruz. Biz kendilerine bir öneri paketi sunduk. Onlar da bize bir öneri paketi sundu. İki paketteki ortak noktalar üzerinde konuşup, uzlaşma sağlamanın mantıklı bir çözüm yolu olduğunu düşünüyoruz. Bu ihtilaf, yaşadığımız sorun ve görüş ayrılıklarının çözüme kavuşması için yol açabilir. Bu süreci destekleyecek, bu sürecin güçlenmesine neden olacak her türlü öneriye açık olduğumuzu da bir kez daha ifade etmek isterim.''
TÜRKİYE'NİN ROLÜAhmedinejad,
Türkiye'nin bu konuda her zaman olumlu ve pozitif bir rol üstlendiğini de vurguladı.
Yasa ve adaletin herkes için gerektiğini, bunun gerginliklerin aşılması ve uzlaşma sağlanması için bir ilke olduğunu belirten Ahmedinejad, nükleer enerjinin bütün halkların gereksinim duyduğu bir enerji olduğunu kaydetti ve ''bunu unutmayın'' dedi.
Birkaç ülkenin bu teknolojiyi tekeline alarak, diğer ülke halklarını bu teknolojiden mahrum bırakmaya hakları olmadığını belirten Ahmedinejad, yapılan çirkin işlerden birinin de ''nükleer enerjinin nükleer bomba ile eş hale getirilmesi olduğunu'' belirtti.
Ahmedinejad, nükleer enerjiyi en kötü şekilde kullanan ve depoları bombalarla dolu olan ülkelerin, bomba bahanesiyle diğer ülkelerin nükleer teknolojiden yararlanmasını engellemeye çalıştıklarını savunarak, sözlerine şöyle devam etti: ''Bunun tüm insanlığın aleyhinde bir hareket olduğunu düşünüyoruz. Ellerinde bomba olan ülkelerin nükleer enerjiyi bombalardan ayırarak, temiz, çevre dostu ve dönüşebilir enerjiden yararlanma olanağı tanımaları gerekir. Umarız bu açık mantığı algılayabilirler. Ancak bunu anlamazlarsa da gerçekler değişmez. Biz diyaloğa açığız. Yasa ve adalet çerçevesinde. Yasa ve adalete boyun eğmeyenler, kendileri zararlı çıkacaktır. İran halkının iradesinde bir değişiklik olmayacaktır. Bu alanda, gelecek konusunda ve diğer konularda değerli kardeşimle görüştük, istişarelerde bulunduk. Geleceğin açık ve iyi olduğunu düşünüyorum. Önümüzde çok ciddi bir sorun görmüyoruz.''
CUMHURBAŞKANI GÜLCumhurbaşkanı Abdullah Gül de İranlı bir basın mensubunun, ''Ahmedinejad'ın İran ile
Türkiye arasındaki ilişkilerin geleceği konusuna değindiğine işaret ederek, kendisinin iki ülke arasındaki tarihi bağları da dikkate alarak bu konudaki görüşlerini sorması'' üzerine, İran ve
Türkiye'nin bu bölgenin iki önemli ülkesi olduğunu ve büyük medeniyetlere iz bıraktıklarını söyledi.
Gül, bugün de komşu olan bu iki ülkenin en ileri derecede işbirliği yapmasının, halklarının çıkarına olduğunu ve yakın ilişki içinde olmasından daha doğal bir şey bulunamayacağını vurgulayarak, ''Şunu da herkesin hatırlamasını isterim ki,
Türkiye ile İran arasındaki sınır, birçok ülkenin tarihinden çok daha eskidir. 1500'lü yıllara kadar uzanır. Bizim ilişkilerimiz bölgenin istikrarı, huzuru ve dünyadaki barışa katkı yapma doğrultusundadır. Ve tabii ki ekonomik ilişkilerimiz, halklarımızın çıkarınadır'' diye konuştu.
Gül, Cumhurbaşkanı Ahmedinejad ile nükleer konuyla ilgili düşüncelerini açık, dürüst ve samimi bir şekilde paylaştığını, O'nun da kendisine izahları olduğunu belirterek, ''
Türkiye olarak biz bu işin diplomatik yollardan çözümüne katkı yapmak için elimizden geleni yapmaya çalışacağız'' dedi.