kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Ağustos 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ERGUN BABAHAN

Ergenekon'un hayali ve Rusya

Türkiye tehlikeli bir coğrafyada bulunuyor.
Bir yandan Irak'taki belirsizlik sürerken, diğer yandan Kafkaslar karışıyor.
İran'a saldırı tehdidi gündemden düşmezken Balkanlar'da Kosova nedeniyle gerilim yaşanıyor.
Osmanlı'nın mirasçısı bir ülke olarak bu ülkelerle hem komşuluk, hem tarihsel bağlarımız var.
Komşularımızın kan ve ateş içinde boğulmasına üzülüyor ve her yerde demokrasi ve barışın hüküm sürmesini diliyoruz.
Ancak bunu yaparken Türkiye'nin 1923'ten sonra Batı ittifakını seçmiş olmasını, ardından bu bağı önce NATO, sonra da Avrupa Topluluğu ile güçlendirmiş olmasını bir kez daha takdir ediyoruz.
Boğazlar, enerji hatları nedeniyle stratejik önemi hiçbir zaman gündemden düşmeyen Türkiye, Batılı kurumlarla ittifakı sayesinde bugün demokratik bir hukuk devleti olma yolunda ilerleyebiliyor.
Ergenekon mantığının egemen olduğu bir Türkiye, İttihat Terakki döneminden farksız bir ülke olacaktır çünkü.
Türkiye'yi Batı ittifakından koparıp herkesi düşman olarak gören bir anlayışın ülkeye kan ve mutsuzluktan başka vaat edeceği bir şey yoktur çünkü.
Onların ağababaları da zamanında bu ülkeye kan ve gözyaşından başka bir şey verememiş, koca bir imparatorluğu paramparça etmişlerdi.
Onların fikirlerinin çekiciliğini hiçbir zaman yitirmediği son dönemde yaşadığımız olaylarla iyice gün yüzüne çıktı.
Batı'yı ve Batı'nın temsil ettiği her türlü değeri düşman ilan eden bu zihniyet, önü kesilmese ülkeyi yeni bir felakete sürükleyebilirdi.
Dünya bugün farklı bir Soğuk Savaş'ın eşiğinde.
Rusya yine despotik bir yönetim anlayışını temsil ediyor, bunun karşısında ise Batı'nın yüzyıllardır özenle yaşattığı demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakkı gibi temel kavramlar var.
Yüzyıllar önce Batı'nın değerlerini benimsemiş, iyi kötü bir Meclis oluşturup anayasa yazmış, onlarca yıllardır çok partili hayatı benimsemiş, son 20 yılda gerek piyasa ekonomisi, gerekse liberal anayasal düzen yönünde adımlar atmış olan Türkiye'nin yeri hiç kuşkusuz demokrasi ve özgürlükler cephesidir.
Rusya-Çin-Hindistan ittifakı hayali kuranların Türkiye'yi nereye götürmek istediği son gelişmelerle iyice açığa çıkmış görünüyor.