kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Ağustos 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Esra Danişmend'in rol aldığı Vazgeçme isimli kliplerini sualtında çeken tikTak bu yeni şarkılarını kendi başlarına, tamamen bağımsız bir biçimde dinleyicilerine ulaştıracak.

Yeraltı grubunun sualtı klibi

Kaya GENÇ
02.08.2008
Alternatif rock müzik grubu tikTak, yeni şarkıları Vazgeçme'nin klibini havuzda, sualtında çekti. Ekim ayında yayınlamayı düşündükleri yeni albümleri ise sadece internette olacak, çünkü tikTak, MySpace devrimine katılmış ve müzik endüstrisinde bağımsızlığını ilan etmiş durumda..
İLİŞKİLİ HABERLER
Yeraltı grubunun sualtı klibi
Yeşil suların içine önce bir kız düşüyor, sonra da sırasıyla şarkı söyleyen, davul ve gitar çalan üç adam. Kız tam da İngiliz ressam ve şairi Dante Gabriel Rossetti'nin tablolarındaki gibi uzun saçlı ve narin görünüyor, neredeyse meşhur Ortaçağ efsanesi Gölün Hanımı'nı (Lady of the Lake) akla getirecek; sonra, müziğin başlamasıyla aniden canlanıyor. Aslında oldukça tanıdık bir mekândayız. tikTak grubunun Vazgeçmem şarkıları için Bilgi Üniversitesi'nin Dolapdere Kampusu'ndaki havuzda çekilen yeni klibinde, gazeteci ve müzisyen Melis Danişmend'in ikiz kardeşi Esra başrolde. tikTak'ı ise 2005'te çıkan ilk albümleri Şimdiyi Şimdi Geçiyor'dan hatırlıyoruz. İlk albümün ardından geçen üç yılda neler yaptıklarını ve klibi konuşmak için buluştuğumuz pastanede ilk fark ettiğimiz ayrıntı, gitarist Deniz Ilgar'la birlikte çay içerek bizi bekleyen vokalist Erkin Peprek'in ilk çağlardan kalma cep telefonu (20. yüzyılın sonlarına doğru Ericsson'un çıkardığı ilk modellerinden biri bu). Muhabbet ilerledikçe anlaşılıyor ki tikTak üyeleri -artık iki kişiler; Ilgar ve Peprek çeşitli sebeplerle gruba çekirdek kadroyla devam edecek- hızla akıp giden zamanın getirdiği yeniliklerden pek hoşlanmıyor. Klibini su altında çektikleri Vazgeçme şarkısında "doğmak yeniden senle / görmek yeniden / bilmek yeniden senle" diye devam eden bir dizi eylemden 'vazgeçme'memizi söyleyen bu elemanlardan Deniz, Hakan Kurşun'la çalışıyor. Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü'nde son sınıfta okuyan Deniz, Nazan Öncel'in albümünün stüdyo kayıtlarını hazırlıyor.

BEKLEMEYE ALIŞIKLAR
"Son üç yılda bir sürü konser verdik. Bir tanesi dışında verdiğimiz konserlere ilgi vardı, ama insanlar gelip de şarkılarımızı söyleyecek modda değildi. 1999'da Captain Hook'da çalıyorduk, bu bahsettiğimiz dönemde ise Balans'ta ve Hayal Kahvesi'nde. Son yıllarda çok fazla yeni grup çıktı, herkesin ortak görüşü ise şu: 'İstanbul bitmiş durumda!" diyor Erkin. Daha sonra, ne haftalık program yapmayı istediklerinden ne de bir cover grubuna dönüşmeyi istediklerinden kendilerini 'nadasa' bırakmışlar. Ama zaten bu durumlara ve bekleyiş dönemlerine hazırlıklılar. 2005'te çıkan ilk albümlerinin sözleşmesini ta 1999'da Universal'la imzalamış, demek ki altı yıl boyunca albümlerinin çıkmasını beklemişler. Sonuçta albüm yayınlandığında bir 'tatmin duygusu' yaşamışlar. Albümden sonra Erkin bir şirket kurmuş. Tasarım ürünler yapan bu şirket macerası devam ederken yeniden Deniz'le bir araya gelmişler. Evlerindeki stüdyolar da zaten müzik yapmaları için yeterli donanıma sahipmiş. İlk çalışmalarını evde yaptıkları yeni şarkılarının klibini sualtında çekme fikri Erkin'den çıkmış. Tacettin Sağlar isimli deneyimli bir dalgıçla (eski dalgıçlardan, bir nevi Kaptan Cousteau) e-posta aracılığıyla temas kurmuşlar. Seve seve kabul etmiş. Her şey organize edilmiş, bir sürü insan ayarlanmış, ama bu sefer de "Ya nefesimizi tutamazsak?" korkusu başlamış grup üyelerinde. Havuzda pratik yapmışlar: "Stresliydik ve gerçekten de çekimlerde stresli olmakta haklı olduğumuzu gördük." Suyun dibine inmeleri için takılan ağırlıklar hareket etmeyi çok zorlaştırırken, tam aşağıya inince de nefesleri bitiyormuş ve "Bu işi nasıl tamamlayacağız?" diye korkmuşlar.

HAVUZDA ZOR ANLAR
Klip tam bir Bilgi prodüksiyonu olmuş. Bir sürü insan yardım etmiş; Bilgi'nin havuzundan izin almışlar, sualtında çalışacak ekipman ve kameramanı ayarladıktan sonra ışıkları ayarlayan bir sinema bölümü öğrencisi, bir arkadaşı ve üyeleriyle birlikte çekimlere başlamışlar. Sutopu oynayan bir arkadaşları, elemanların aynı anda suya dalıp çalmalarını sağlamak için epey çaba harcamış. Ayaklarına ağırlıklar takıldıktan sonra hemen enstürmanlarının başına geçip çalıyor, nefesleri tükenince de yukarı çıkıyorlarmış. Klipte kullanılan enstürmanlar hurdadan alınmış, akşam 22.00'de başlayan çekimler sabah 05.00'te bitmiş. Klip boyunca uzun saçlarıyla havuzda yüzen kıza gelince... "Esra ve Melis (Danişmend) yıllardır arkadaşımız. Esra, Boğaz yarışlarına katılan, güzel, klibe yakışacak uzun saçları olan biri. İlk üç saat sırf o çekildi. Çok doğru bir seçim olduğunu klibi seyredince gördük zaten." Klipleri önce Dream TV'de ve MTV'de yayınlandı. "Diğer kanallar para talep ediyor, biz ise tam anlamıyla bağımsız bir iş yapıyoruz. Basın bültenine kadar grubun bütün işlerini biz yapıyoruz," diyen Erkin, ilk albümleri büyük bir plak şirketinden çıksa da, artık 'bu işlerle uğraşacak durumda' hissetmedikleri için, teknolojinin (ve en çok da MySpace'in) olanaklarını kullanarak bu işi kendi başlarına yapmaya karar verdiklerini anlatıyor. Şarkının kayıtları da zaten üniversitede yapılmış. Durumlarında büyüyüp bağımsızlığını ilan etmiş bir çocuk ruhu da sezildiğinden, biraz babalarını şikayet etsinler, plak şirketlerinden bahsetsinler istiyoruz. Ünlü olmaları için şirketler nasıl taleplerde bulunuyor şarkıcılardan? "İlk albümde bu konuyu düşündük. Çok sert olmasın dedik. Türkiye'deki müzik daha 'orada değil'. Elektrik yerine akustik gitar koyalım mesela. Prodüktörümüz de bizi yönlendiriyordu, biz de zaten o kafadaydık," diyor Deniz. Erkin de "İdealist biçimde diyorduk ki: Müzik yapalım ve hayatımızı böyle idame ettirelim. Bu da herkeste olduğu gibi kabul görme kaygısı getiriyor. Şimdi ise bu görüşten tamamen vazgeçtim. Para kazanmayı kafamın bastığı diğer şeylerle sağlamaya çalışıyorum. Müzik konusunda ise rahat olmalıyım ki yaptığım işten memnun olayım." Albümlerini ekim gibi çıkarmayı istiyorlar. Şarkı kayıtlarını tamamlamaları gereken bir tarih de yok, verilmiş sözler de. Şarkılar CD formatında yayınlanmayacak, doğrudan MySpace sayfalarına yerleştirilecek.
Haberin fotoğrafları