kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Ağustos 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
'DAHA İYİSİ OLABİLİRDİ' Altın madalyayı kaçırdığı içinüzgün olduğunu belirtenÖzkan, "Tabii ki olimpiyatikinciliği de çok önemli birbaşarı. Ancak ülkeme altınmadalyayı getiremediğim içinözür dilerim" dedi.

Madalyayı anneme takmak isterdim

Ali ERDOğAN - Raşit ATEŞ
Pekin Olimpiyatları'nda ilk madalyamızı, halterde 48 kiloda ikinci olan Sibel Özkan kazandı. Yurtta büyüyen genç sporcu, "Madalyamı anneme takmak isterdim" dedi ..
Türkiye, Pekin Olimpiyatları'na gümüş madalyayla başladı. Halterde bayanlar 48 kiloda podyuma çıkan Sibel Özkan, ikinci olarak gümüş madalya aldı. Koparmada 88 ve silkmede 111 olmak üzere toplam 199 kilo kaldıran Özkan, Çinli Bhen Xiexia'nın ardından ikinci sırada yer aldı ve gümüş madalyanın sahibi oldu. Yaşadığı gururu SABAH'la paylaşan şampiyon sporcu, "Aldığım madalyayı annemin boynuna takmak isterdim" dedi. Yaşadığı sevinci bu sözlerle dile getiren Özkan'ın yaşam öyküsü ise birçok insana örnek olacak gibi.

*SİBEL ÖZKAN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...

ŞİMDİDEN 2012'Yİ DÜŞÜNÜYOR
1988 Afyon doğumlu olan Sibel, 6 yaşındayken annesiyle babasının boşanması sonucu annesi tarafından Konya Çocuk Esirgeme Kurumu'na verildi. Babasıyla hiç görüşmeyen Özkan, 11 yaşındayken annesini de kaybedince tamamen yalnız kaldı. İşte bu dönemde kendini tamamen haltere veren genç kız, kısa sürede dünya ve Avrupa şampiyonlukları kazandı. Şimdiden 2012 Olimpiyatları'nı düşünmeye başlayan Özkan'ın ağzından dökülen kelimeler ise zor bir yaşamdan çıkan haklı gururu yansıtıyor:

'YURT HAYATI BAŞARIYI GETİRDİ'
"Madalyayı alır almaz aklıma ilk gelen annem oldu. Madalyamı ona hediye edip bu sevinci birbirimize sarılarak ve ağlayarak kutlamak isterdim. Benim için her şeyi yaptı ancak yanımdan erken ayrıldı. Annesiz büyümüş olmama rağmen sevgisini yüreğimde taşıyorum. Madalyamı annemin boynuna takmayı ve başardıklarımı görmesini isterdim." 'İyi sporcuları zor hayatlar yetiştirir' sözünü kanıtlarcasına yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen başarı grafiğini her geçen gün artıran Pekin'in Gümüş Kızı, çocukluğunu ve yetiştirme yurdu günlerini ise şu kelimelerle anlattı: "Annemi kaybettiğimde ben 11 o 32 yaşındaydı. Onu çok özlüyorum. Babam ise hiç aklıma gelmiyor. Annesiz ve babasız büyümek kolay değildi. Ancak yurt hayatı bana başarıyı getirdi. Çünkü orada her şey düzenli ve planlı. Yurtların kuralları var ve bunlara uymak zorundasınız. Ben de kurallara uydum ve başarılı oldum." "Acılarımı unutmak için sporla uğraşmak zorundaydım. Önce judo yaptım; ardından haltere geçtim. 'İyi ki de geçmişim' diyorum."

'BAŞARI ACIYI UNUTTURDU'
"Geçmiş yıllarda şimdiki kadar iyi koşullar yoktu. Çok ağladım. Çünkü gidecek yerim yoktu. Ancak zamanla orası benim evim oldu. Haltere başlayıp başarılı olunca acılarımı unuttum."
Haberin fotoğrafları